Prof. Dr. Veyis DEĞİRMENÇAY

ZAHÎR-İ FÂRYÂBÎ'NİN MASNÛ‘ KASİDESİ

Özet: Bu makalede, VI/XII. yüzyılda yaşamış Türk asıllı büyük şairlerden olan Zahîr-i Fâryâbî’nin masnû‘ kasidesi, tenkitli metni yapılarak Türkçe’ye çevrildi ve mevcut edebî sanatları anlatıldı. Kaside, yazma halinde olup tek nüshası İstanbul Üniversite Kütüphanesi FY 931/5 numarada kayıtlıdır (Ahmed Ateş, İstanbul Kütüphanelerinde Farsça Manzum Eserler, I, 62). Başka hiçbir kaynakta, birkaç kez basılan divanında da yer almamakta; hatta varlığından söz dahi edilmemektedir. Kaside, muzari bahrinin müsemmen-i ahreb-i mekfûf-i maksûr yani mef‘ûlü, fâilâtü, mefâîlü, fâilât vezninde ve âr (ار) kafiyesinde kaleme alınmış, her bir veya birkaç beyti bir edebî sanata örnek 100 beyitlik bir manzumedir.
Anahtar Kelimeler: Zahîr-i Fâryâbî, Masnû‘ Kaside, Fars Dili ve Edebiyatı.

Dhahir of Fâryâb’s Qasida of Masnû‘a

Devamını oku

ÖMER FERİT KAM’IN AFGAN KRALI EMÂNULLAH HAN’A METHİYESİ VE HÂKÂNÎ-Yİ ŞİRVÂNÎ’NİN EYVÂN-I MEDÂYİN ADLI KASİDESİNE NAZİRESİ

Özet: Bu makalede, Ömer Ferit Kam’ın, Afgan kralı Emânullah Han’a, 29 Mayıs 1928’de İstanbul’da Dârülfünun’u ziyareti münase­betiyle yazıp okuduğu; içinde hem kralı hem de onun yakın arkadaşı Mustafa Kemal Atatürk’ü övdüğü 49 beyitlik Farsça methiyesi ile Hâkânî-yi Şirvânî’nin meşhur kasidesi Eyvân-ı Medâyin’e naziresi olan 16 beyitlik yine Farsça bir kasidesi Türkçeye tercüme edildi. Ömer Ferit Kam, Türk, Arap, Fars ve Fransız dillerini, edebiyatlarını ve felsefelerini bilen, çalışmalarını din, tasavvuf, felsefe, edebiyat ve kısmen tarih alanlarında yoğunlaştıran, Türk dili ve edebiyatının, dü­şünce tarihinin büyük ustalarından olan araştırmacı, düşünür, öğre­tim üyesi, yazar ve aynı zamanda Türkçe ve Farsça şiirler de yazan bir şairdir.
Anahtar Kelimeler: Ömer Ferit Kam, Afgan Kralı Emânullah Han, Methiye, Nazire, Hâkânî-yi Şirvânî.

Devamını oku

SULTAN VELED’İN HAYATI, DÜŞÜNCESİ ve GÖRÜŞLERİ

Sultan Veled, Mevlânâ Celâleddin-i Rûmî'nin büyük oğludur. 25 Rebîülâhir 623'de (24 Nisan 1226) şimdiki Karaman vilayeti olan Lârende'de dünyaya geldi.[1]
Adı, Bahâeddin Muhammed Veled'dir.[2] Mevlânâ, ona babası Sultanu'l-ulemâ Bahâeddin Veled'in adını ve lakabını vermiştir.[3] Ancak bazı kaynaklarda Bahâeddin Ahmed olarak da geçmektedir.[4] Daha çok Sultan Veled adıyla tanınmış ve şiirlerinde Veled[5] mahlasını kullanmıştır.
Babası, Mevlânâ Celâleddin Muhammed; dedesi, Sultanu'l-ulemâ Bahâeddin Veled ve devamla büyük dedeleri, Celâleddin Hüseyin ve Ahmed el-Hatîbî'dir.[6] O, Velednâme'sinin mukaddimesinde bu silsileyi Ahmed el-Hatîbî hariç aynen zikretmektedir.[7] Annesi, Karaman'da ikamet eden Semerkantlı Lâlâ Şerefeddin'in kızı Gevher Hatun'dur.[8]

Devamını oku