LUTFULLAH HALÎMÎ’NİN FARSÇA-TÜRKÇE MANZUM SÖZLÜĞÜ: TUHFE-İ MUKADDİMETÜ’L-LUGA

Journal of Turkish Language and Literature
Volume:3, Issue:2, Spring 2017, (131-146)
LUTFULLAH HALÎMÎ’NİN FARSÇA-TÜRKÇE MANZUM SÖZLÜĞÜ:
TUHFE-İ MUKADDİMETÜ’L-LUGA
Irmak KAÇAR1
Özet
15. yüzyılın önemli müellif ve mütercimlerinden biri olan Lutfullah Halîmî; Amasyada doğup büyümüş, Fatih Sultan Mehmed
ve II. Bayezid devirlerinde çeşitli kadılıklarda görev yapmıştır. Türkçe, Farsça ve Arapçayı çok iyi bilen Halîmî miras, hukuk,
tıp, edebiyat gibi konulara da hakim bir âlim ve bu dillerde sözlük yazacak kadar iyi bir dilcidir. En önemli eseri, Bahrü’lGarâib
adlı manzum sözlüğünü açıklamak amacıyla yazdığı ve Lugat-ı Halîmî olarak bilinen Farsça-Türkçe sözlüğüdür.
Hazırladığı diğer sözlüklerden biri de aruz vezniyle yazdığı Türkçe-Farsça manzum Tuhfe-i Mukaddimetü’l-Luga adlı
sözlüktür. 60 beyitten oluşan eserde yaklaşık 236 Farsça kelimenin Türkçe karşılığı verilmektedir. Bu kelimeler daha çok
gündelik dilde kullanılan isim ve fiillerden oluşmaktadır. Eserin bilinen tek nüshası Süleymaniye Kütüphanesi Reşid Efendi
Numara 977/7’de 76b-78b yaprakları arasında bulunmaktadır. Bu çalışmada, Lutfullah Halîmî’nin hayatı ve eserleri
hakkında bilgi verilip dilciliğine kısaca değinildikten sonra Tuhfe-i Mukaddimetü’l-Luga’nın metni transkripsiyonlu olarak
verilecektir. Ayrıca bu manzum sözlüğün muhtevasının çeşitli başlıklar altında tasnif edilip değerlendirilmesine de
çalışılacaktır.
Anahtar Kelimeler: Lutfullah Halîmî, Bahrü’l-Garâib, Lugat-ı Halîmî, Tuhfe-i Mukaddimetü’l-Luga, sözlük.
LUTFULLAH HALÎMÎ’S PERSİAN-TURKİSH VERSE DİCTİONARY:
TUHFE-İ MUKADDİMAT AL- LUGA
Abstract
Lutfullah Halîmî, one of the most important authors and interpreters of the 15th century, born and raised in Amasya and he
served in various judgement in the period of Sultan Mehmed II and Bayezid II. Halîmî who knows Turkish, Persian and Arabic
very well; is a good linguist as far as heritage, law, medicine, literature, and is a good literary writer to write a dictionary in
these languages. His most important work is the Persian-Turkish dictionary, which he wrote for the purpose of explaining the
verse of “Bahr al-Garaib” and known as "Lugat-ı Halîmî". One of the other dictionaries he has prepared is a Turkish-Persian
verse called Tuhfe-i Mukaddimetü'l-Luga. In the work consisting of 60 couplets, approximately 236 Persian words are given
in Turkish. These words are mostly made up of names and acts used on everyday basis. The only known copy of the work is
found in the Suleymaniye Library Reshid Efendi Number 977/7 between 76b-78b. In this study, the text of Tuhfe-i
Mukaddimet al-Luga will be given in transcription after briefly giving information about the lives and works of Lutfullāh
Halîmî. It will also be tried to classify the content of this verse dictionary under various headings.
Key Words: Lutfullah Halîmî, Bahr al-Garaib, Lugat-ı Halîmî, Tuhfe-i Mukaddimet al-Luga, dictionary.

1
Arş. Gör., Amasya Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, irmakkacar@gmail.com.
-132- Irmak KAÇAR, Lutfullah Halîmî’nin Farsça-Türkçe Manzum Sözlüğü: Tuhfe-i Mukaddimetü’l-Luga
Journal of Turkish Language and Literature
Volume:3, Issue:2, Spring 2017, (131-146)
1. Lutfullah Halîmî’nin Hayatı ve Eserleri2
Hayatı hakkında fazla bir bilgiye sahip olmadığımız ancak tarihçilerin kayıtlarında ve tezkirelerde ailesinin Sivaslı
olduğu kendisinin ise Amasyada doğup büyüdüğünü öğrendiğimiz Lutfullah b. Ebû Yûsuf el-Halîmî, gerek
sözlükçülüğü gerekse dilciliği ile öne çıkmış 15. yüzyılın önemli isimlerinden biridir. Kayıtlarda ismi kimi zaman
Halîmî kimi zaman da Lutfullah olarak geçmektedir. Fatih Sultan Mehmed ve II. Bayezid devirlerinde çeşitli
kadılıklarda görev yapan Halîmî, bu isimlerin ve paşaların iltifatını da kazanmıştır. Ancak Fatih zamanında başına
talihsiz bir olay gelmiş ve iftiraya uğrayarak hapis yatmıştır. Bunun sebebi Sivas kadısı olarak görev yaptığı sırada
Amasya valisi olan Şehzade Bayezid’i içki ve esrara alıştıranlara engel olmak istemesidir. Uğradığı bu haksızlık
sonrası durumu Fatih’e şifreli şekilde yazdığı bir kasideyle bildirmiş ve Şehzade Bayezid’i kötü alışkanlıklara sevk
eden ve kendisine de iftira atanların cezalandırılmasını sağlamıştır. Nasıl ve ne zaman öldüğüyle ilgili kesin bir
bilgi bulunmamasına rağmen II. Bayezid (1481-1512) devrinde öldüğü söylenebilir. Lutfullah Halîmî, Arapçayı
özellikle de Farsçayı çok iyi bilen edebiyat, hukuk, tıp, miras, lugat gibi devrinin konularına oldukça hâkim bir
âlimdir. Türkçe, Farsça ve Arapçayı çok iyi bilen Halîmî bu dillerde sözlük hazırlayacak kadar bu dillere hâkim ve
Türkçenin arkaik, yerel kullanımlarını bilecek kadar iyi bir dilcidir. Aşağıda Lutfullah Halîmî’nin eserleri kısaca
tanıtılarak çalışmamızın aslını oluşturan Tuhfe-i Mukaddimetü’l-Luga adlı sözlüğü hakkında bilgi verilecek ve
metin tanıtılacaktır.
Eserleri
Bahrü’l-Garâib: Eseri 1446’da manzum olarak yazanve Şehzade Bayezide sunan Halîmî anlaşılması güç olunca
eseri şerh ederek iki defter halinde hazırlamış ve yeniden Şehzade Bayezid’e sunmuştur. 5540 kadar Farsça
sözcüğün Türkçe karşılığına yer verilen eserde sözlük, aruz kuralları, Farsça gramer bilgilerinin olduğu üç bölüm
bulunmaktadır (Faroe 1991).
Lugat-ı Halîmî: 882(1477-1478) de Bahrü’l-Garâib adlı manzum sözlüğün açıklanması ve şerh edilmesi amacıyla
yazılmış Farsça-Türkçe mensur bir sözlüktür. Yazar eserine özel bir isim vermemiştir. Lugat-ı Halîmî tezkirelerde
geçen ismidir. Yaklaşık 5500 kelimenin açıklandığı eser Fatih Sultan Mehmed’e sunulmuştur. Madde sayısı
bakımından Bahrü’l-Garâib’in şerh edilmiş ikinci ve üçüncü kısmından daha fazlası bu sözlükte yer almıştır.
Metin kısmı Farsça-Türkçe sözlük ve aruz, şiir gibi konuların olduğu iki bölümden oluşmaktadır. Söz varlığı ve
kelime hazinesi bakımından yazıldığı döneme ışık tutar (Uzun 2013).
Kitâbü Tâiyyeti’l -Halîmîma’a şerhihâ: Fatih Sultan Mehmed’e sunduğu elli bir beyitlik Arapça şifreli kasidenin
şerhidir. Haksız yere hapis yatmasını ve ona iftira atanları anlatır. Aruzun dört “müstef‘ilün” kalıbıyla yazılmıştır.

2
Lutfullâh Halîmî’nin hayatı ve eserleri hakkındaki bu bölüm Mustafa Erkan’ın Diyanet İslâm Ansiklopedisi’ndeki “Halîmî”
maddesinden (İstanbul, 1997, C. 15, s. 341-343) özetlenmiştir.
Irmak KAÇAR, Lutfullah Halîmî’nin Farsça-Türkçe Manzum Sözlüğü: Tuhfe-i Mukaddimetü’l-Luga -133-
Journal of Turkish Language and Literature
Volume:3, Issue:2, Spring 2017, (131-146)
Musarrihatü’l-Esmâ: Yazarın bazı eserlerden seçtiği Arapça isimlere Türkçe ve Farsça karşılıklar vererek satır
arası olarak düzenlediği ve II. Bayezid’e sunduğu üç dilli mensur bir isimler sözlüğüdür.
Farsça Kur’an Tercümesi: Halîmî’nin nesih hatla yazdığı Kuran-ı Kerim’in 883’te (1478-1479) yine kendisi
tarafından yazılmış satır altı Farsça tercümesidir.
Muhtasarü’l-Eşkâl ve Şerhuhû: Ferâiz-i Halîmî olarak da tanınan miras hukuku ile ilgili Arapça yazılmış bir
risaledir. Aynı zamanda yazar tarafından yapılan geniş bir şerh de eserde yer alır.
Gülşen-i Zîbâ: 862’de (1457-58) Fatih Sultan Mehmed’e sunulan tıpla ilgili manzum Farsça bir eserdir.
Hâşiyetü Halîmî ale’l-Hayâlî: Hayâlî, Sa‘deddin et-Teftâzânî tarafından Şerhu’l-Akâidi’n-Nesefî olarak şerh
edilen esere haşiye yazmış, Halîmî de onun haşiyesine karşılık vererek bir haşiye yazmıştır.
Risâle fî tecnîsât ve’t-teşbîhât ve’l-mecâzât: Bahrü’l-Garâibde kısaca değinilen cinas, teşbih, mecaz gibi edebi
kuralların Türkçe olarak ayrıntılı açıklandığı ve örneklendirildiği manzum bir risaledir. Eserin metnini Muhittin
Eliaçık yayımlamıştır (Eliaçık 2013).
Mirâtü’t-tayyibîn: Tövbe hakkında yazılmış Farsça mensur bir risaledir.
Risâle fî beyâni kavâidi’l-muammâ: Bahrü’l-Garâib şerhinden alınan Farsça muamma kurallarının Türkçe olarak
açıklandığı ve yeni örneklerle genişletildiği eserdir.
Tuhfe-i Mukaddimetü’l-Luga: Farsça isimlere Türkçe karşılıklarının verildiği aruz vezniyle yazılmış manzum
küçük bir sözlüktür. On bir, yirmi altı, on iki ve on bir beyitlik 4 bölümden oluşur. Son bölümde yedi musîkî
makamının ve Halîmî’nin adının da geçtiği beş beyite yer verilmştir.
1. Tuhfe-i Mukaddimetü’l-Luga
15. yüzyılda Lutfullah Halîmî tarafından aruz vezniyle yazılmış dört bölümden oluşan manzum küçük bir
sözlüktür. Farsça isimlere Türkçe karşılıklar verilen sözlüğün birinci bölümünde 11 beyitte 67 Farsça kelimenin,
ikinci bölümde 26 beyitte 96 Farsça kelimenin, üçüncü bölümde 12 beyitte 57 Farsça kelimenin Türkçe karşılığı
verilirken sözlüğün son bölümü yani dördüncü bölüm ise kendi içinde iki bölümden oluşmaktadır ve ilk 5 beyitte
16 Farsça kelimenin Türkçe karşılığına sonraki beş beyitte de 13 musîkî makamının ismine yer verilmiştir. Eserin
sonunda ise Halîmî, ismini zikrettiği ve böyle bir sözlük meydana getirdiği için kendini övdüğü bir beyit
bulunmaktadır.
Çünki Lutfullah bunı yaratdı
Bir hünermend ü ser-firāz oldı
Tuhfe-i Mukaddimetü’l-Luga, toplamda 60 beyitten oluşmaktadır. Farsça-Türkçe sözlük kısmını oluşturan 54
beyitlik bölümde toplam 236 Farsça kelimenin Türkçe karşılığı verilmiştir. Bu kelimelerin gündelik yaşamda ve
edebi eserlerde sıkça karşılaşılan Farsça kelimelerden oluştuğu görülmektedir.
-134- Irmak KAÇAR, Lutfullah Halîmî’nin Farsça-Türkçe Manzum Sözlüğü: Tuhfe-i Mukaddimetü’l-Luga
Journal of Turkish Language and Literature
Volume:3, Issue:2, Spring 2017, (131-146)
2.1. Metin
Araştırmalarımıza göre eserin tek nüshası bulunmaktadır. Süleymaniye Kütüphanesi Reşid Efendi Numara
977/7’de 76b-78b yaprakları arasında bulunan bu nüsha ta’lik hatla yazılmış olup beş sayfadan oluşmaktadır.
Her sayfada on üç satır bulunan eserin metin kısmı siyah mürekkepli kalemle yazılmışken; başlıklarda kırmızı
mürekkep kullanılmıştır. Beyitlerde kelimelerin karşılığı verilirken her kelimenin altına 1’den 9’a kadar farklı
numaralar verilmiş ve Farsça-Türkçe karşılıklar aynı rakamla numaralandırılmıştır. Elimizdeki nüshada ferağ
kaydı bulunmadığı için müstensihin kim olduğuve istinsah tarihi bilinmemektedir.
Ŧuĥfe-i Muķaddimetü’l-Luġa
[mefâîlün mefâîlün mefâîlün mefâîlün]
1. Hudā Teŋri behişt uçmak ŧamu dūzaĥ deniz deryā
Śu adı āb u yel bād u śovuķ serd ıssıdur germā
2. Zemįn yerdür Ǿaraķ terdür śıġır gāv ü eşek ĥardur
Ķurı ħuşk oldı yaş terdür aşaġa zįr yoķuş bālā
3. Gėce şebrûz gündüzdür balık māhį nemek ŧuzdur
Tegerg ŧolu vüyaħ buzdur ana māder peder baba
4. Birāder bellü ķardeşdür ayaķ pāyoldı baş serdür
Ŧolu pürdür tehį boşdur yaluŋuza dėdük tenhā
5. Kücā būdį ne yerdeydün çerā reftį neye gitdüŋ
Beyā benişįn gel oturġıl merev diger daħı gitme
6. Behān oķı becū iste berev yorı begū söyle
Ez an sūrev aŋaru git gele bunda be yā įncā
7. Daħı veş bendeşe dė vü śaça mūy ü ŧaraķ şāne
Dama bām ü eve ħāne revān söyleyene gūya
Irmak KAÇAR, Lutfullah Halîmî’nin Farsça-Türkçe Manzum Sözlüğü: Tuhfe-i Mukaddimetü’l-Luga -135-
Journal of Turkish Language and Literature
Volume:3, Issue:2, Spring 2017, (131-146)
8. Oķ adı tįr kemān yaydur gedā yoĥsul gani baydur
At esb ü kürre hem ŧaydur bugün imrūz yarın ferdā
9. Daħı ŧona dėgil cāme yazı yazan ķalem ħāme
Biti kim yazılur nāme püser oġul ķumaş kālā
10. Cıda nįze edük mūze śunuŋ bardaġına kūze
Süħan dėrler ķamu söze daħı dė girdikān ķuza
11. MuǾayyen kefş başmaķdur ķızıl sürħ u sefįd aķdur
Gürisne aç sįr toķdur bezen urġıl mezen urma
ĶıŧǾa Der-Baĥr-i Ĥafįf Maħbūn Maķśūr3
[Feilâtün Mefâilün Feilün]
12. Göŋlege pįrehen dėgil ey yār
İç ŧon adı śorariseŋ şalvār
13. Bıçaġa kār dėdi ķılıç şemşįr
Bu yıl imsāl u bıldıra dėdi pār
14. Buluda ebr dė vü şimşege berķ
Berg yapraķ durur diken daħı ħār
15. Mįve yemiş durur üzüm engūr
Ħarbuzedür ķavun ü ħıyar ħıyar
16. Çūje yavrı vü beyżā yumurda
Mākiyāndur tavuķ av adı şikār

3
Lutfullah Halîmî, sözlüğünü dört bölüm üzerine tertip etmiş ve her bir bölümde değişen aruz kalıbını başlıkta belirtmiştir. Bu
başlıklarda kullandığı mahzûf, mahbûn ve maksûr kelimeleri aruz kalıbının uygulamasıyla ilgili terimlerdir. Buna göre
mahzûf; aruz kalıbındaki “fe‘ûlün” tef‘ilesinin “fa‘al”; “mefâ‘îlün” tef‘ilesinin “fe‘ûlün” ve “fâ‘ilâtün” tef‘ilesinin “fâ‘ilün”
şekline dönüşmesidir. Mahbûn, “müstef‘ilün” tef‘ilesinin “mefâ‘ilün”; “fâ‘ilün” tef‘ilesinin “fe‘ilün”; “mef‘ûlât” tef‘ilesinin
“mefâ‘îl” ve “fâ‘ilâtün” tef‘ilesinin “fe‘ilâtün” şekline dönüşmesidir. Maksûr ise “fe‘ûlün” tef‘ilesinin “fe‘ûl”; “fâ‘ilâtün”
tef‘ilesinin “fâ‘ilün” ve “müstef‘ilün” tef‘ilesinin “mef‘ûlün” şekline dönüşmesidir.(Demir 2016: 488).
-136- Irmak KAÇAR, Lutfullah Halîmî’nin Farsça-Türkçe Manzum Sözlüğü: Tuhfe-i Mukaddimetü’l-Luga
Journal of Turkish Language and Literature
Volume:3, Issue:2, Spring 2017, (131-146)
17. Ayuya ħırs dė vü ķurda gürg
Oķ gezine daħı dėdüŋ sūfār
18. Ķoyunuŋ ķuyruġına dė dümbe
At ķatır ķuyruġına düm dėdi yār
19. Alķıya gelle dė ķatır ester
Yayaķ oldı piyāde atlu süvār
20. Lāġar arık durur semiz ferbih
Kār-ger işçi oldı iş adı kār
21. Sįb elma durur erik ālū
Armud emrūddur kiraz gülnār
22. Ġūre ķoruķ durur süci meydür
Cūy ırmaġ ü çeşme adı bıŋar
23. Kümüşe nuķre dė vü altuna zer
Öli murde vü śayrudur bįmār
24. Gusfenddür ķoyun keçi bezdür
Ķuzıya berre dėrler aħyār
25. Arpaya cev dė buġdaya gendüm
Ekine kişt dė hereke şiyār
26. Zįn egerdür uyanuŋ adı likām
Şek ķolan dėr yular adı efsār
27. Ķusķuna pārdem depingü çenāġ
Hem üzengi rikāb ü śay şümār
Irmak KAÇAR, Lutfullah Halîmî’nin Farsça-Türkçe Manzum Sözlüğü: Tuhfe-i Mukaddimetü’l-Luga -137-
Journal of Turkish Language and Literature
Volume:3, Issue:2, Spring 2017, (131-146)
28. Sįne gögüsdür meyān bėldür
Pehlū yan oldı ķasıķ oldı zihār
29. Çeşm göz adı durur ķaş ebrū
Rūy yüzdür yanaġıŋ adı Ǿižār
30. Beber anca nedür ilet anda
Gel ü getür beyā vü beyār
31. Dėye gūydur maĥalleye dė kūy
Pūstįn kürk ü şehre dė şār
32. İplige resįmān ü beze kirbās
Arġaça pūd u arışuŋ adı tār
33. Hemedür dükeli yekį birdür
Endek az oldı çoķ nedür bisyār
34. Bilge dānā vü bilmeyen nādān
Ħuftedür uyur uyanıķ bįdār
35. Deli divāne uślıdur beħred
Mestdür esrük ayıķ durur hüşyār
36. Ħord kiçi durur büzürg uludur
Ķurbaġadur vezaġ yılandur mār
37. Bellü Ǿārif olasın ey maħdūm
Ĥāmide getürüriseŋ iķrār
ĶıŧǾa Der-Baĥr-i Remel Müseddes Maĥźūf
[Fâilâtün Fâilâtün Fâilün]
38. Mis baķır āhen demirdür ey püser
Öykene şüş dė baġırdur hem ciger
-138- Irmak KAÇAR, Lutfullah Halîmî’nin Farsça-Türkçe Manzum Sözlüğü: Tuhfe-i Mukaddimetü’l-Luga
Journal of Turkish Language and Literature
Volume:3, Issue:2, Spring 2017, (131-146)
39. Dil yürekdür hem baġırsaķ rūdedür
Zühre öddür hem uyuzuŋ adı ger
40. Ķocaya pĮr oġlana kūdek denür
Görene bįnā śaġırdur daħı ker
41. Ŧıfl oġlancıķ yigit adı civān
Kes be-ber baġla be-bend bes yeter
42. Ħışt kerpiç seng ŧaş u kesek külūĥ
Pest alçaķdur muǾayyen ey puser
43. Post deri dırnaġa nāħun dėgil
Ķana ħūn dė pey siŋürdür reg ŧamar
44. Kāse çanaķdur sebū desti durur
Ħunb kübdür anı düzen ħunbger
45. Buzaġı kāvsāle inek mādegāv
Deve üştürdür ķanatdur daħı per
46. Kūh ŧaġdur çūb aġacdur şemǾ mum
Rįk ķum ķaftān ķaba ķuşaķ kemer
47. Zāġ ķarġa kebk keklik baŧŧ ķaz
Ĥalı ķalı baca revzen ķapu der
48. Nįst yoķdur hest vardur dil zebān
Çend nėçe git be-rev ilet bü-ber
49. Reft gitti ħuft yatdı kū ķanı
Mį-çered otlar ü mį-bāred yaġar
Irmak KAÇAR, Lutfullah Halîmî’nin Farsça-Türkçe Manzum Sözlüğü: Tuhfe-i Mukaddimetü’l-Luga -139-
Journal of Turkish Language and Literature
Volume:3, Issue:2, Spring 2017, (131-146)
ĶıŧǾa Der-Baĥr-i Ĥafįf Maħbūn Maķśūr
[Feilâtün Mefâilün Feilün]
50. Engübįn bal śoġan piyāz oldı
Gizli gelici adı rāz oldı
51. Saġsaġandur kelāje ķarġa kelāġ
Ŧoġan adı niteki bāz oldı
52. Āsumān gök sitāre yıldızdur
Ķış zemistān bahār yaz oldı
53. Öksürük sürfe vü teb ısıtma
Ķol bāzu ķulaç bāz oldı
54. Irlıyıcıya dėdi gûyende
Her ne ķılġu var ise sāz oldı
55. Naġamāt adını śorar iseŋ
Biri nevrūz biri ĥicāz oldı
56. Rastdur hem dügāh vü daħı segāh
İsfehāndur ki ħoş nüvāz oldı
57. Çārgāh ü Ǿıraķ ü zįr-efgend
Zengüledür ki śavt az oldı
58. Biri nüĥūft biri muĥayyerdür
Hem ĥüseynį ki dil-nüvāz oldı
59. Perdedür hem maķām-ı āvāze
Bunı ayırmaġ imtiyāz oldı
-140- Irmak KAÇAR, Lutfullah Halîmî’nin Farsça-Türkçe Manzum Sözlüğü: Tuhfe-i Mukaddimetü’l-Luga
Journal of Turkish Language and Literature
Volume:3, Issue:2, Spring 2017, (131-146)
60. Çünki Luŧfullāh bunı yaratdı
Bir hünermend ü ser-firāz oldı
2.2. Tuhfe-i Mukaddimetü’l-Luga’daki Kelimeler Üzerine
Farsça-Türkçe manzum bir sözlük olan Tuhfe-i Mukaddimetü’l-Luga içerisinde 236 Farsça kelime ve ifadenin
Türkçe karşılığı bulunmaktadır. Bu 236 sözcük ve ifadenin 210 tanesi isimlerden, 22 tanesi fillerden oluşurken 4
tanesi de soru bildiren kalıp ifadeden oluşmaktadır. Sözlükte yer alan isimlere baktığımızda hayvanlarla ilgili
isimlerle (keçi, kuzu, deve, inek, tavuk, koyunun kuyruğu, av, sürü... ) bitki isimlerinin (kiraz, elma, buğday,
arpa...) diğerlerine göre sayı bakımından daha fazla olduğu görülmektedir. Bunların dışında organ isimleri (ayak,
baş, göğüs,göz...), günlük hayatta sıkça kullanılan ve ihtiyaç duyulan her türlü araç gereç isimleri (testi, çanak,
iplik, mum..), kıyafet isimleri (kaftan, kemer, çizme, gömlek…), akrabalık isimleri (anne, baba, oğul..), sıfatlar (aç,
tok, uslu, uyanık, deli…), hava olayları ile ilgili isimler (yağmur, dolu, şimşek..), zaman ve mevsimlerle ilgili
isimler (bu yıl, bugün, kış) olarak çeşitlenmektedir. Halîmî, sözlüğünü hazırlarken her bir Türkçe kelimeye bir
Farsça karşılığını verirken yalnızca bir örnekte bu kuralı bozmuş, karga kelimesine 47. beyitte zāġ, 51. beyitte ise
kelāġ karşılığını vermiştir.
Sözlükte yer alan fillerin ise çoğunlukla günlük dillde kullanılan “git, otur, gel, söyle, getir” gibi emir kipinde
çekimlenmiş örneklerden oluştuğu görülmektedir. Bu örneklerin dışında kalan 4 örnekte ise farklı olarak fiilerin
muzari (şimdiki ve geniş zaman) ve mazi (geçmiş zaman) kiplerinde çekimlenmiş karşılıkları verilmiştir.
İsim ve fiiller dışında sözlükte soru bildiren 4 kalıp ifade de bulunmaktadır. Bunlar “hani, nerede; neredeydin;
nasıl; nereye gittin?” şeklinde günlük hayatta ihtiyaç duyulan soru ifadeleridir.
Aşağıda, bu manzum sözlük okuyucunun daha rahat kullanması amacıyla Türkçe-Farsça şeklinde alfabetik olarak
sıralanmıştır. Ayrıca sözlükteki kelimeler; isimler, fiiller, soru bildiren ifadeler ve Türk musîkîsinde makam
isimleri olarak ayrı bölümler halinde tasnif edilerek sunulmuştur. Sözlük kısmında bugün kullanılmayan ancak
Türkçenin arkaik kelimeleri olarak kabul edebileceğimiz “esrük, argaç, arış, başmak, biti, sayru, uyan” gibi 34
sözcüğün bugünkü anlamları parantez içerisinde gösterilmiştir.
Halîmî’nin, sözlüğüne çoğunlukla günlük dilde kullanılan ve hemen hemen herkesin bildiği kelimeleri almayı
tercih etmesi, onun bu sözlüğü basit seviyede Farsça bilmek isteyenlere fayda sağlamak amacıyla yazdığı
izlenimini vermektedir.
Irmak KAÇAR, Lutfullah Halîmî’nin Farsça-Türkçe Manzum Sözlüğü: Tuhfe-i Mukaddimetü’l-Luga -141-
Journal of Turkish Language and Literature
Volume:3, Issue:2, Spring 2017, (131-146)
2.2.1. Tuhfe-i Mukaddimetü’l-Luga’daki İsimler
aç: gürisne [11/2]
aġac: çūb [46/1]
aķ : sefįd [11/1]
alçaķ: pest [42/2]
alķı: gelle [19/1; sürü]
altun: zer [23/1]
ana: māder [3/2]
arġaç: pūd [32/2; dokumacılıkta bezin enine atılan
iplik]
arık: lāġar [20/1; zayıf, cılız]
arış: tār [32/2; dokumalarda tezgāha uzunlamasına
gerilen iplik]
armud: emrūd [21/2]
arpa: cev [25/1]
aşaġa: zįr [2/2]
at: esb [8/2]
at ķatır ķuyruġı: düm [18/2]
atlu: süvār [19/2]
av: şikār [16/2]
ayaķ: pāy [4/1]
ayıķ: hüşyār [35/2]
ayu: ħırs [17/1]
az: endek [33/2]
baba: peder [3/2]
baca: revzen [47/2]
baġır: ciger [38/2]
baġırsaķ: rūde [39/1]
baķır: mis [38/1]
bal: engübįn [50/1]
balıķ: māhį [3/1]
baş: ser [4/1]
başmaķ: kefş [11/1; ayakkabı]
bay: ganį [8/1]
bėl: meyān [28/1]
bendeş: veş [7/1; benzeş, gibi]
bez: kirbās [32/1]
bıçaġ: kār [13/1]
bıldır: pār [13/2; geçen yıl]
bıŋar: çeşme [22/2]
bilge: dānā [34/1]
bilmeyen: nādān [34/1]
bir: yekį [33/1]
biti: nāme [9/2; kitap, mektup]
boş: tehį [4/2]
bu yıl: imsāl [11/2]
buġday: gendüm [25/1]
bugün: im-rūz [8/2]
bulud: ebr [14/1]
buz: yaħ [3/2]
buzaġı: kāvsāle [45/1]
cıda: nįze [10/1; mızrak, süngü]
çanaķ: kāse [44/1]
çoķ: bisyār [33/2]
dam: bām [7/2]
deli: divāne [35/1]
demir: āhen [38/1]
deniz: deryā [1/1]
depingü: çenāġ[27/1; hayvanın sırtını incitmemek
için eyerin ve palanın altına konulan içi
doldurulmuş eyer]
deri: post [43/1]
desti: sebū [44/1]
deve: üştür [45/2]
dırnaġ: nāħun [43/1]
diken: ħār [14/2]
dil: zebān [48/1]
dükeli: heme [33/1; cümle, hep, bütün]
edük: mūze [10/1; çizme]
eger: zįn [26/1; binek atlarına vurulan eyer]
ekin: kişt [25/2]
elma: sįb [21/1]
erik: ālū [21/1]
esrük : mest [35/2; sarhoş]
-142- Irmak KAÇAR, Lutfullah Halîmî’nin Farsça-Türkçe Manzum Sözlüğü: Tuhfe-i Mukaddimetü’l-Luga
Journal of Turkish Language and Literature
Volume:3, Issue:2, Spring 2017, (131-146)
eşek: ĥar [2/1]
ev: ħāne [7/2]
gėce: şeb [3/1]
gizli gelici: rāz [50/2]
gögüs: sįne [28/1]
gök: āsumān [52/1]
göŋleg: pįrehen [12/1; gömlek]
gören: bįnā [40/2]
göz: çeşm [29/1]
gündüz: rûz [3/1]
herek: şiyār [25/2; sürülmüş, nadasa bırakılmış yer]
ħıyar: ħıyar [15/2]
ırlıyıcı: gûyende [54/1; söyleyen, söyleyici]
ırmaġ: cūy [22/2]
ısıtma: teb [53/1]
ıssı: germā [1/2; sıcak]
iç ŧon: şalvār [12/2]
inek: mādegāv [45/1]
iplig: resįmān [32/1]
iş: kār [20/2]
işçi: kārger [20/2]
ķaba: ķaftān [46/2]
ķalem: ħāme [9/1]
ķalı: ĥalı [47/2]
ķan: ħūn [43/2]
ķanat: per [45/2]
ķapu: der [47/2]
ķardeş: birāder [4/1]
ķarġa: kelāġ [51/1]
ķarġa: zāġ [47/1]
ķasıķ: zihār [28/2]
ķaş: ebrū [29/1]
ķatır: ester [19/1]
ķavun: ħarbuze [15/2]
ķaz: baŧŧ [47/1]
keçi: bez [24/1]
kiçi: ħord [36/1; küçük]
keklik: kebk [47/1]
kerpiç: ħışt [42/1]
kesek: külūĥ [42/1; bel, çapa veya sabanın
topraktan kaldırdığı iri parça; kuru toprak parçası]
ķılġu: sâz [54/2; çalgı]
ķılıç: şemşįr [13/1]
ķış: zemistān [52/2]
ķızıl: sürħ [11/1]
kiraz: gülnār [21/2]
ķoca: pĮr [40/1]
ķol: bāzu [53/2]
ķolan: şek [26/2; eyerini ya da semerini bağlamak
için hayvanın karnının altından geçirilerek bağlanan
yassı kemer]
ķoruķ: ġūre [22/1; olmamış, ham üzüm]
ķoyun: gusfend [24/1]
ķoyunuŋ ķuyruġı: dünbe [18/1]
ķulaç: bāz [53/2]
ķum: rįk [46/2]
ķumaş: kālā [9/2]
ķurbaġa: vezaġ [36/2]
ķurd: gürg [17/1]
ķurı: ħuşk [2/2]
ķusķun: pārdem [27/1; eyer, semer ve palanın
arkasında bulunan ve hayvanın kuyruğu altından
geçirilen kuşak.]
ķuşaķ: kemer [46/2]
ķuz: girdgān [10/2; ceviz]
ķuzı: berre [24/2]
küb: ħunb [44/2]
küb düzen: ħunbger [44/2]
kümüş: nuķre [23/1]
kürk: pūstįn [31/2]
maĥalle: kūy [31/1]
mum: şemǾ [46/1]
oġlan: kūdek [40/1]
oġlancıķ: ŧıfl [41/1]
Irmak KAÇAR, Lutfullah Halîmî’nin Farsça-Türkçe Manzum Sözlüğü: Tuhfe-i Mukaddimetü’l-Luga -143-
Journal of Turkish Language and Literature
Volume:3, Issue:2, Spring 2017, (131-146)
oġul: püser [9/2]
oķ: tįr [8/1]
oķ gezi: sūfār [17/2]
öd: zühre [39/2]
öksürük: sürfe [53/1]
öli: murde [23/2]
öyken: şüş [38/2; akciğer]
śaç: mūy [7/1]
śaġır: ker [40/2]
saġsaġan: kelāje [51/1]
śay: şümār [27/2; hesap, sayı]
śayru: bįmār [23/2; hasta]
semiz: ferbih [20/1]
śıġır: gāv [2/1]
siŋür: pey [43/2]
śoġan: piyāz [50/1]
śovuķ: serd [1/2]
söyleyen: gūya [7/2]
söz: süħan [10/2]
śu: āb [1/2]
śunuŋ bardaġı: kūze [10/1; su testisi]
süci: mey [22/1; içki, şarap]
şehr: şār [31/2]
şimşeg: berķ [14/1]
tavuķ: mākiyān [16/2]
Teŋri: Hudā [1/1]
ter: Ǿaraķ [2/1]
toķ: sįr [11/2]
ŧaġ: kūh [46/1; dağ]
ŧamar: reg [43/2]
ŧamu: dūzaĥ [1/1; cehennem]
ŧaraķ: şāne [7/1]
ŧaş: seng [42/1]
ŧay: kürre [8/2]
ŧoġan: bāz [51/2]
ŧolu: pür [4/2; dolu]
ŧolu: tegerg [3/2; yağan dolu]
ŧon: cāme [9/1]
ŧuz: nemek [3/1]
uçmaķ: behişt [1/1; cennet]
ulu: büzürg [36/1]
uślı: beħred [35/1]
uyan: likām [26/1; dizgin, gem]
uyanıķ: bįdār [34/2]
uyur: ħufte [34/2]
uyuz: ger [39/2]
üzengi: rikāb [27/2]
üzüm: engūr [15/1]
var: hest [48/1]
yaluŋuz: tenhâ [4/2]
yan: pehlū [28/2]
yanaġ: Ǿižār [29/2]
yapraķ: berg [14/2]
yarın: ferdā [8/2]
yaş: ter [2/2]
yavrı: çūje [16/1]
yay: kemān [8/1]
yayaķ: piyāde [19/2]
yaz: bahār [52/2]
yel: bād [1/2]
yemiş: mįve [15/1]
yer: zemįn [2/1]
yılan: mār [36/2]
yıldız: sitāre [52/1]
yigit: civān [41/1]
yoĥsul: gedā [8/1]
yoķ: nįst [48/1]
yoķuş: bālā [2/2]
yular: efsār [26/2]
yumurda: beyżā [16/1]
yürek: dil [39/1]
yüz: rūy [29/2]
-144- Irmak KAÇAR, Lutfullah Halîmî’nin Farsça-Türkçe Manzum Sözlüğü: Tuhfe-i Mukaddimetü’l-Luga
Journal of Turkish Language and Literature
Volume:3, Issue:2, Spring 2017, (131-146)
2.2.2. Tuhfe-i Mukaddimetü’l-Luga’da Çekimli Fiiller
2.2.2.1. Emir Bildiren Fiiller
aŋaru git: ez an sū rev [6/2]
baġla: bebend [41/2]
dė: gūy [31/1]
gel: beyā [30/2]
gel oturġıl: beyā benişįn [5/2]
gele bunda: be yāįncā [6/2]
getür: beyār [30/2]
git: berev [48/2]
gitme: merev [5/2]
ilet: büber [48/2]
iste: becū [6/1]
oķı: behān [6/1]
söyle: begū [6/1]
urġıl: bezen [11/2]
urma: mezen [11/2]
yeter: bes [41/2]
yorı: berev [6/1]
kes: beber [41/2]
2.2.2.2. Zaman Çekimli Fiiller
otlar: mįçered [49/2]
yaġar: mįbāred [49/2]
gitti: reft [49/1]
yatdı: ħuft [49/1]

2.2.3. Tuhfe-i Mukaddimetü’l-Luga’daki Soru Bildiren İfadeler
ķanı: kū [49/1; hani, nerede]
ne yerdeydün: kücā būdį [5/1; nerdeydin, hangi yerdeydin]
nėçe: çend [48/2; her ne kadar, nasıl, hangi]
neye gitdüŋ: çerā reftį [5/1; nereye gittin]
2.2.4. Tuhfe-i Mukaddimetü’l-Luga’da Yer Alan Mûsikî Makamlarının İsimleri
nevrūz [55/2]
ĥicāz [55/2]
rast [56/1]
dügāh [56/1]
segāh [56/1]
isfehān [56/2]
çārgāh [57/1]
Ǿıraķ[57/1]
zįr-efgend [57/1]
zengüle [57/2]
nüĥūft [58/1]
muĥayyer [58/1]
ĥüseynį [58/2]
Irmak KAÇAR, Lutfullah Halîmî’nin Farsça-Türkçe Manzum Sözlüğü: Tuhfe-i Mukaddimetü’l-Luga -145-
Journal of Turkish Language and Literature
Volume:3, Issue:2, Spring 2017, (131-146)
SONUÇ
Lutfullah Halîmî yukarıda da bahsettiğimiz ve eserlerinden de anlaşıldığı üzere Türkçe, Arapça ve Farsçayı
sözlükler yazacak kadar iyi bilen, bu dilleri eski kaynaklarından ve eserlerinden takip edebilen, edebi geleneğe
sahip iyi bir dilcidir. Özellikle sözlükleri yaşadığı dönem olan 15. yüzyılı yazım ve dil özelliklerini yansıtması
bakımından oldukça önem arz etmektedir. Gerek Anadoluda konuşulan Türkçenin söz varlığını gerekse
Anadoludaki Arapça ve Farsçanın kullanım durumunu gözler önüne serer. Çalışmamızda konu edindiğimiz
Tuhfe-i Mukaddimetü’l-Luga günlük dilde kullanılan ve hemen herkesin bilip ihtiyaç duyduğu kelimelere yer
veren ve yaşanılan dönemi yansıtan önemli bir sözlüktür. Lutfullah Halîmî’nin eserlerinin tamamı henüz
yayımlanmış değildir. Tercüme eserlerinin ve sözlüklerinin tümünün yayımlanmasıyla 15. yüzyıl çalışmalarına
dil, kültür, edebiyat anlamında daha fazla katkı sağlayacağı kanaatindeyiz.

-146- Irmak Kaçar, Lutfullah Halîmî’nin Farsça-Türkçe Manzum Sözlüğü: Tuhfe-i Mukaddimetü’l-Luga
Journal of Turkish Language and Literature
Volume:3, Issue:2, Spring, 2017, (131-146)
KAYNAKÇA
Demir, Gökhan (2016) . Et-Tansîsü’l-Muntazar Fî Şerhî Ebyâti’t-Telhîs Ve’l-Muhtasar. Doktora Tezi. Trabzon.
Karadeniz Teknik Üniversitesi.
Devellioğlu, Ferit (2003).Osmanlıca-Türkçe Lûgat. Ankara: Aydın Kitabevi Yay.
Dilçin, Cem (2013).Yeni Tarama Sözlüğü. Ankara: TDK Yayınları.
Eliaçık, Muhittin (2013). “Lutfullâh Halîmî’nin Tecnîs, Mecâz ve Teşbihler Üzerine Risalesi”.İdil Dergisi 2(8): 52-
64.
Erkân, Mustafa (1997). “Halîmî”.DİA. C. 15. İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yay. 341-343.
Faroe, C.E. (1991). Lutfullah Halîmî’nin Bahrü’l-Garâib’i. Yüksek Lisans Tezi. Ankara. Ankara Üniversitesi.
Halîmî, Lutfullâh (2013).Lugat-ı Halîmî (Haz. Âdem Uzun). Ankara: TDK Yayınları.
Halîmî, Lutfullah. Tuhfe-i Mukaddimetü’l-Luga. Süleymaniye Kütüphanesi. Reşid Efendi. No: 977/7. 76b-78b.
Steingass, F. (2005).Persian-English Dictionary. İstanbul. Çağrı Yayınları.
Şükûn,Ziya.(1984). Farsça-Türkçe Lugat: Gencinei Güftar Ferhengi Ziya. İstanbul. Milli Eğitim Basımevi.
Uzun, Adem (2005).Lugat­ı Halîmî (İnceleme­Metin). Doktora Tezi. Erzurum. Atatürk Üniversitesi.

Konular