AZERBAYCAN MİNYATÜRLERİ**

Çev. : Dr. İhsan TERZİ*
Bedii (güzel) yaratıcılığın muhtelif sahalarında —klâsik peoziya (şiir)
ve mûsikî, mimarlık ve dekoratif— tatbiki sanatlarda misil (benzer)siz
nailiyyet (başarı) ler elde etmiş Azerbaycan sanatkârları umûm (bütün)
dünya medeniyeti hâzinesini zenginleştiren çohlu (çok) şaheserler yaratmışlar.
Nadir mimarlık abideleri, elvan (çeşitli) kolorit (renkler) İ, zengin
yaratıcılık fantaziyası ve misil (benzer) siz güzelliği ile seçilen nakışlı ve
süjetii (zengin motifli) haiça (halı) iar, bedii (güzel) parça;:metal ve keramika
me’mulatı (ürünleri) Azerbaycan halkının kadim (eski) ve özümiü
yaratıcılık irsine (geçmişine) malik olduğunu sübut edir (meydana çıkarır).
Orta esr (orta çağ) Azerbaycan tasviri sanatına dünya şöhreti kazandıran
minyatür sanatımız olmuştur. Asırlar boyu İslâm dini ahkâm (hüküm)
larınm, dini mefküre (ülkü) ve fanatizmin canlı mahlûkatı (yaratıkları),
husûsen (özellikle) insan tasvirini gadağan (yasak) etmesine bakmayarak,
Azerbaycan ressamları dünya incesanatının gizil (aitın) fond (raf)una
dahil olan değerli eserler yaratmışlar.
Azerbaycan minyatürleri yakın ve Orta Şark (doğu) halklarının iricesanatı
tarihinin en maraglı (ilgi çekici) sahifelerinden birini teşkil eder.
Malûm (bilinen) dur ki, Şark (Doğu) halklarının minyatür sanatı klâsik
şark peoziyası (şiiri) ile sıh (sık) elagede (İlgili) olmuş, onun tesiri neticesinde
inkişâf etmiştir (meydanaçıkmrştır), Mübalâğa (abartı) sız dernek
olur ki. antik mitoloji kadim (eski) Yunan sanatı için olduğu kimi (gibi),
klâsik Şark poeziyası (şiiri) da müselman (müslüman) Şarkının minyatür
sanatı için tükenmez menba (kaynak) olmuştur.
(*) Ondokuz Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğr. Görevlisi.
(**) Azerbaycan Minyatürleri adlı kitabı Bakü’den bana getiren ve çeviriyi
gözden geçiren Yrd. Doç. Dr. Zeynelabidin Makas’a teşekkür ederim (Çeviren).
bünya edebiyatının dahi şairlerinden Firdovsi (Firdevsî) ve Nizami*
nin, Se'di (Sa'di) ve Hafız’ın Cami ve Nevai’nin, Hosrov (Hüsrev) Dehlevi
ve klâsik Şark poziyası (şiiri)nin başka görkemli ustalarının ölme£ eserleri
ressamların tükenmez ilham menbayı [kaynağı] olmuş, onların sanatını
gabarcıl [öncül] hümanist ideyalarla, ebediyyet kazanmış füsuniâr [bü­
yüleyici] obraz (tip) iaria zenginieştirmiştir. Firdovşi'nin meşhur «Şahname»
epopeyası [destanı], Nizaminin mehebbat lirikası, romantik ve
feisefrdidaktik poemaiarı ressamların yaratıcılığına daha kuvvetli tesir
göstermiş, onları dini tasavvurdan, asketizmden [belirli kalıplardan] uzak,
dünyevi hisleri, ulvî, muhabbeti terennüm eden misil (benzer] si^ sanat
eserleri yaratmağa ruhlandırmıştır. ,
Klâsik Şark poeziyası (şiiri) minyatür sanatının neînki (sadece) mezmünıinu
[kalıplaşmış ifadeler) ve ideya istikametini muayyenleştirmiş,
aynı zamanda onun bedii (güzel) forması ve ifade vasıtalarının inkişâfına
(meydâna çıkmasına) da tesir göstermiştir. Bu poeziyanın (şiirin) yüksek
obraz (çeşit) iar alemi, zengin ve zarif dili forma (şekil) ve vezîn^ muhtelifliği,
şe’riyyeti (şiiriyyeti), mûsikî ahengi ressamlara poetik tasvir diline
uygun gelen bedii (güzel) forma (şekil), şertî (şartlı) dekoratif üsiûb (tarz),
obrâziı (çeşitli) ifade vasıtaları tapmağa (bulmaya) geniş imkân yaratmış­
tır. ,
Mehz (nitekim) buna göredir ki, Yakın ve Orta Şark minyatürleri bedii
(güzel) forması (şekli) ve üslûbuna göre bîr.sıra ohşar (benzer) cihbt (yön)
lere maliktir. Lâkin îllustre edilen (resim v.s. ile süslenen) poetik (manzum)
metnin umumiiiyinden ve minyatür sanatının öz spesifikasındEİn (özelliğinden)
doğan bu yakınlıkla beraber, her halkın sanatı ancak ona has olan
hususiyetleri ile seçilir ki, bu da hemin (aynı) halkın içtimâi (sosyal)
hayatı, estetik fikri ve bedii (güzel) tefekkürünün (düşünülümesinin) inki­
şâf ^(meydana çıkma) karakteri ile şartlanır. Arab ülkeleri, İrak, Azerbaycan,
Türkiye ve Orta Asya minyatürlerini ohşar ve farklı, umumi ve; üzümlü
hususiyetlere malik olması da bununla alakadardır.
. Muasır (çağdaş) senetşunasİık (sanatkârlık) İlmînin elde ettiği neticeler
Azerbaycan minyatür sanatının müselman (müslüman) Şarkında bu
sanatın inkişâfında (meydana çıkmasında) ehemmiyetinin ve ta^in edici
rolünü aşkarlayır (ortaya çıkarıyor). Malûm olduğu (bilindiği) kimi (gibi)
yakın ve Orta Şarkda minyatür sanatının en kadim (eski) numunelerinden
sayılan birçok eserler mehz (nitekim) Maraga'da ve Tebriz'de yaratılmış­
tır. Bu da tesadüfi deyildir. Çünki 13. asrın sonu 14. asrın evvellerinde
İlhanilerîn merkezi olan Maraga ve Tebriz Şarkın en görkemli medenlyyet
merkezi idi.
14 asrın evvellerinde Tebriz'in etrafında salınmış İki şeherçıkte- Gazaniyye
ve Reşidiyye’de ilim ve tedris (ders verme) müesseseleri, büyük
kitabhana, bedii (güzel) imalathaneler v.s. yerleşirdi. Hemin (aynı) kitabhanaiarda
muhtelif ülkelerden gelmiş hattat, ressam ve kitap sanatının
başka ustaları çalışırdı. Bu sanatkârlar Şarkın görkemli alim ve şairlerinin
eserlerini, o cümleden Reşideddin’in meşhur «Cami et-Tevarih>» eserinin
nefis elyazma nüshalarını hazırlayır, onları güzel minyatürlerle illustre
edirdiler (resim v.s. ile süslerdiler).
O vaht (zaman) dan başlayarak Azerbaycan ressamlarının Firdovsl
(Firdevsi), Nizami, Se’di (Sa'di), Hafız, Ca’mi, Nevai, Hosrov (Hüsrev) Dehlevi
ve başka klâsiklerin eserlerine çektikleri illustrasiyalar (resimler)
hemçinin (aynı zamanda) murakkalarda-hususi albümlerde toplanmış müstakil
minyatürleri hazırda dünyanın en meşhur müzeleri ve kitap fond
(bölüm, raf) larında nadir inciler kimi (gibi) korunup saklanır.
Mütehassisler haklı olarak bu eserlerin çoğunu Şarkda minyatür sanatının
orijinal ve deyerli, bazılarını ise şaheserleri kimi (gibi) yüksek kıymetlendirirler.
Füsunkâr (çekici) güzelliğe, emosional (heyecanlı) tesir
küvetine göre yüksek bedii-estetik değere malik olan bu eserler Azerbaycan
minyatür sanatının tarihini, inkişâf (meydana çıkma) merhalelerini
ışıklandırır. Tebriz mektebinin müstakil ve üzümlü bir üslûb kimi, (gibi) formalaşması
(şekilleşmesi) yollarını gösterir.
Azerbaycan minyatür sanatının helelik (şimdilik) malûm olan en kadim
(eski) numuneleri «Verka ve Gülşa» (Varka ve Gülşah) (13. asrın evveli),
«Me'nafî el-Heyvan» (1298), «Cami et-Tevarih» (Câmi üt Tevârih)
(1308-1314) Şarkda yeni bir mektebin yarandığını (ortaya çıktığını) tasdik
eder.
Tebriz minyatür mektebinin yaranması (ortaya çıkması) formiaşması
(şekilleşmesi) ve ilk inkişâfı muhtelif semtlerden gelen tesirlerle yerli
bedii (estetik) an’ane (gelenek) lerin çarpazlaşması (kaynaşması), kayna­
şıp karışması prosesi (neticesi) nde baş vermiştir. Bu tesirlerden biri
MongoİIarla Tebrize gelmiş Uygur ressamlarının getirdiği Şarkî Türkistan
Çin-Uygur sanatının, İkincisi ise Bağdad mektebi vasıtası ile gelen ArabMezopotamya
boyakârhğı (boyama üslûbu)an’ane (gelenek) lerinin tesiri
idi.
Şarkda kitab sanatının ilk numunelerinden olan «Verga ve Güişa»
eserine Hoy'lu Mü’min ibn Mehemmed'in çektiği 70 minyatürde, elece
de (bunun gibi) «Me’nafi el-Heyvan» ve «Cami et-Tevarih*>in muhtelif
ressamlar tarafından verilmiş illustrasiyalar (resimler) ında hele bedii
(estetik) forma [şekil) birliyi, üslûb aynıliyi yoktur.
Bu elyaZmalarda Şarkdan gelen grafik usulle, Mezopotamya mektebit
nin boyakârlığı usulü birleşir. Lâkin bu birleşme çok pman uzvi değil,
mekaniki şekildedir, yani onlar bir minyatürde birleşip, karışıp yeni bir
keyfiyet vermiştir. «Menafi ei-Heyvan» ve Cami et-Tevarİh»in birçok min-
ı yatürlerinde her iki usul yanaşı (birlikte] ve pareiel devjam ederek öz saflığım
koruyup saklıyor. Lâkin hamin (aynı) nüshalarda ele (öyle) minyatürler
de vardır ki, bunlarda her iki usul kaynaşıp-karışmış, uzvi surette
1 birleş erek yeni bir keyfiyet, dekoratif sepküi (tarz) obıtaz (çeşit) lı ifaoe
vasıtası emele (meydana) getirmiştir.
ı Tebriz mektebi üslûbunun İlkin nümûneleri olan bp minyatürler bazı
um»mi cehet (yön) İere maliktir., Bedii (güzel) formanın (şeklin) basitliği
kompozisiyanın [kompozisyonun) sadeiiyi, renklerin şertliyi (kaynaşması,
ı aslına uygunluğu) resmin şertliyi ve kalınlığı, peyzaj vtp manzara motiflerinin
olmaması ve azlığı, çok şerti (aslına uygun) bazen de şematik tasvir
edilmesi v.s. hususiyetler buna misâl olabilir.
1 Tebriz ressamları kenardan gelme (yabancı) üslûblârı benimsemek, ve
yaratıcı şuretde değiştirip yerli an'ane (gelenek) İere uygunlaştırmak, ona
! tabe etmekle (bağlamakla) çok tezlikle gözlenilmez nejtice elde ettiler..,
14. asrın ortalarında Tebriz mektebinde hemîn (aynı) an'ane (gelenek)
leri bir sentez halinde özünde birleştiren tamamıle yeni keyfiyyetli (nite-
1 likli) orijinal yaratıcılık üslûbu formlaşır (şekiileşîr). 1&30-1341. illere aid
büyük Tebriz «Şahname»sinin İliustrasıyaları (resimleri] yalnız Azerbaycan'da
deyii, umumiyyet (genellik) le Şark minyatür bpyakârlığmm (boya-
1 matekniğinin) inkişâfında (meydana çıkmasında) yeni kedii-estetik ve sanatkârlık
bakımından daha yüksek bir devri temsil eder. Sanatşünaslıkda
j Demotte «Şahname» si adı ile şöhret kazanmış bu nüshanın Avrupa; ve
j Amerika’nın muhtelif kitap fond (raf) larında saklanılan illustrasıyaları( resimleri)
minyatür sanatının şaheserlerinden hesap edilir. Muhtelif (çeI
şitli) devirlerde muhtelif yaratıcılık üslûbuna malik ressamların çektikten
bu eserler monumental (muazzam)lığı, obraz (tip) larının ifadeliyi, emosî-
onal (heyecanlı) tesiri, elvan [çeşitli) renklerin ahenkdarlığı ve zengin
ı koloriti (renkleri) ile seçilir. Demotte «Şahname» sjnin illustrasiyaları
(resimleri) imzasızdır. Tedkikst (araştırma) cıların fikrine göre onların ço-
ğüna 14. asrın meşhur üstâd [sanatkâr) ressamı Şemseddin, bir hissesinin
ı ise onun talebesi, sonradan Teymur (Timur)'un Senprkant'a gönderdiği
Ebulhay çekmiştirt1).
(1) E. Schrneder, «Ahmad Musa and Sclaamsad-dins», Ars Islamica, vol, VI, 1939,
p. 131
Bedii deyerî, Jsnrı, îdeya mezmunu (ideal konulu) ve sujet (mevzu)
hettine (hatına) göre muhtelif olan illustrasıyalar (resimler) içerisinde
«Şahname'nin baş kahramanları Rüstem, Behram ve İskender’in efsanevi
şücâet (cesaret) lerini, maceralarını tasvir eden kompozisiyalar esas yer
tutar. «Şahname» illustrasıyalar (resimler) ını çeken name'Ium (bilinmeyen)
ressamlar özlerinin en muveffekiyyetli (başarılı) eserlerinde resim,
kompozîsiyen ve kolorit (renk) cehet (yön) den daha tekmil leşmiş (tamamlanmış),
ifadeli tasvir vasıtaları tapmak (bulmak) la beraber, daha mürekkeb
(bileşik) ve bedii-estetik problemlerin halline çalışmışlar. Onlar öz
kahramanlarım etraflı seciyye (karakter) lendirmeye, onların dahili âlemini,
sevinç ve ıztıraplarını, hiss ve İhtiraslarım aks ettirmeye se’y göstermekle
(çalışmakla), Şark minyatürleri İçin bir o kadar da karakterik
olmayan problemin halline-obraz (tip) m psikoloji ifadeliliyine nail olmuş­
lar (kavuşmuşlar). Meselen (meselâ) eğer «Behram Gur’un Ejde(r)ham
Öldürmesi» minyatürü kompozîsiyamn kâmil (eksiksiz) liyi, dinamikliyî île
seçilirse, «Erdevan Erdeşir’in Huzurunda», «İskender'in Ölümü», «îreç'in
Ölüm Haberi», «Firudun Oğlunun Cenazesini Karşılıyor» ise başka meziyetlerinden
daha çok obraz (tip) larm psikoloji ifadeliyi, emesional (heyecanlı)
tesir kuvvesi (gücü) ile dikkati celb eder (çeker).
. Üslûbu, ifâcılık tarzı (sunuş biçimi), kompozisiya ve obraz (tip) larm
halline göre muhtelif olmalarına bakmayarak bu nadir «Şahname» nüshasının
minyatürleri kül! (bütün) halinde Azerbaycan minyatür sanatının inkişâfında
hususi ehemmiyete malik yeni yaratıcılık istikameti açtı. Tebriz
mektebinin Yakın ve Orta Şarkda minyatür sanatının esas merkezine
çevirdi.
Tebriz mektebinin bu devirdeki faaliyetine, nailiyyet (başarı) lerine
yüksek kıymet veren Alman Alimi F. Şults, onu komşu Şark ülkelerinde
minvatür sanatının inkişâfında ve bedii (estetik) mekteblerîn teşekkülünde
esaslı rol oynayan ana «mektep» adlandırır!2).
15. Asırda Azerbaycan'da yaranmış ictimâî (sosyal) iktisadi ve siyasi
şerait (şartlar) le elagedur (ilgili) olarak, Tebriz öz evvelki istikamettendirici
rolünü itirir (kaybeder). Lâkin buna bakmayarak o yine de medeni
merkez ve görkemli sanat mektebi kimi (gibi) öz ehemmiyetini koruyup
saklıyor. Bu devirde Azerbaycan’ın birçok görkemli ressamları ve kitap
sanatının başka mahir ustaları tevmur (Timur) ilerin esas merkezine çevrilmiş
Herat’a davet edilir. Saray kitabhanesinde mes’ul vazife teşıyan Cefer
Tebrizî ve hususi siparişler yerine getiren Azerbaycan ustaları Pir Se-
(2) Ph. Schulz, Die Persisclı-İslamisclıe Miniatürmalcri, Leipzig, 1914, s. 57.
yid Ehmed, Hace Eli Musevvir, Gevameddin, Gıyaseddin ve başkalarının
15. asırda Herat ressamlık mektebinin inkişâfında semereli faaliyeti, müH
him rolü olmuştur. ,
15. Asırda Tebriz mektebinin tesiri neticesinde Azerbaycan'ın başkp,|
şehirlerinde de minyatür sanatı inkişâf eder (meydana çıkarK Teessüfle!
kay d etmek lâzımdır ki, Şirvan mektebinin minyatürleri heielik (şimdilik)
çokaz tapılmış (bulunmuş) tur. Lâkin 1468 ilde Şamahı antolojisi (Londorj,i|
Britaniya Müzeyi) ve 1539 ilde Se'di (Sadi) nin «Buston» (İstanbul, Top-l
kapı Müzeyi), onların Tebriz mektebini hatırlatan puhteleşmiş (olgunlaş­
mış, kalıplaşmış) üslûbu 15-16. asırlarda Şirvan'da zengin bediî an’anelerpıı
esaslanan kuvvetli bir sanat mektebinin mevcut olduğunu subut edir (ispar
. eder).
15. Asırda Tebriz minyatür mektebinin inkişâfını, seciyyevi üslûlbf
hususiyyetlerini dolgun ve kabarık aks ettiren elyazmalarma misal olarak
Nizami’nin 1410-1420. illere aid «Hosrov (Hüsrev) ve Şirin» ve 15. asrım
sonu 16. asrın evvellerine aid «Hamse» nüshalarım göstermek olar. Heri
iki eserin minyatürleri kompozisiya kuruluşu, jîbraz (tip) [arın halli, kolorit
(renk) i ve ifacıhk usuluna göre muayyen farklı cihetlere malik olmalâ-i|
rina bakmayarak, umûmi üslûb hususiyyetlerine göre birleşir. Azerbaycan!
minyatür sanatında yeni keyfiyetli yaratıcılık istikametini teşkil ederler.
14. asır minyatürlerinden farklı olarak bu eserlerde boyakârlık usulü, sen
best renk yahıları grafik usulle evez olunur, (değiştirilir). Zarif, akıcı kom
tur hattı plâstik ve ifadeli resim tasvir^ vasıtasının esasını teşkil eder.
Renk bedii formanı (şekli) grub yaratmaktan daha çok dekoratif mahiyyMi
taşıyor. Parlak, lokal (yöresel) renklerin kontrast (zıt) Iık yaratan durumu
ve ritmik tekrarlanmasına esaslanan zengin minyatürlerin esrarengiz gü­
zelliğini, emosi onai (heyecanlı) tesir kuvvesini (gücünü) daha da artınlrf
Bütün bu keyfiyetler 15. asır minyatürlerini 16. asır minyatürleri ile
sık bağlıyor ve bir geder sonra öz İnkişâfının zirvesine kalkacak (çıkar
cak). Tebriz mektebi üslûbunun kenar tesirlerin yetişmesi deyil, 16. asi
rın evsellerinden başlayarak ardıcıl (artarda gelen), fasılasız dev»™ pHap
e n inkişâf proses [süreç, yöntem) inin behreli (faydalı) neticesi
isbat eder.
Azerbaycan minyatür sanatının inkişâfında 16. asır Tebriz mektebi hususi
ehemmiyyet kesb edir (gösterir). Merkezleşmiş Safevi Devletinİr|
yaranması (ortaya çıkması) ile alâkadâr (ilgili) olarak Azerbaycanın paytaht
(başkent) İ Tebriz yeniden yakın ve Orta Şarkda medeniyyetin,
yaratıcılığın esas merkezine çevrilir. Görkemli şair ve sanatsever Şa
maii'in ve oğlu Tehmasıb (Tahmasb) ın devrinde saray kitabhanesi ve ima-
lâthane yeniden Şarkın görkemli sanatkârlarını öz etrafında cemleştiren
(birleştiren, bütünleştiren) yaratıcılık merkezi olur. Burada devrin nadir
(kıymetli) üstadı olan Sultan Mehmed'in rehberliyi altında Mir Musevvir,
Mirze (Mirza) Eli, Mir Şeydi Eli, Muzaffer Eii kimi (gibi) isti'dâd (kabiliyet)
H yerli ressamlarla birlikte Şarkın görkemli sanatkârları Behzad, Şehzade,
Horosanî, Ağa Mirek İsfehanî ve başkaları faaliyyet gösterdi(3). .
Nadir isti'dâd (kabiliyet) sahibi olan üstad ressamların rehberliyi1 altında
işleyip yaratan Tebriz sanatkârları yerli bedii ananeleri devam ettirerek
onu başka mekteplerin görkemli nailiiyetleri (iştirakleri) ile daha
da zengînleştirirler. Onlar öz sihirli fırçaları ile şûh (hareketlerinde' serbest,
güzel, göz alıcı) tantana (gösteriş) !ı dekoratif forma (şekil) esasini
renk senfonisi teşkil eden ifadeli, derin emosional (eheyecanlı) tesir kuvvesine
(kuvvetine) mâlik tasvir vasıtaları aktarıp (arayıp) tapırlar (bulurlar).
16. Asrın evvellerinden süratle inkişâf etmeye [meydana çıkmaya)
başlayan bu üslubun ilk ve hele basit hususiyyet (özellik) lerini aks ettiren
(yansıtan) minyatürlere misal olarak: «Guyu Çovkan» Arifi 1524-1525.
İller (Leningrat, DDK), «Şahname» 1524. il (Leningrad, Şark Halkları İnstî-
tutu), «Cami et-Tevarih» 1528-1529. iller (Leningrad, DDK), 15. asrın sonu
16. asrın evvellerine aid «Kemse» (İstanbul, Topkâpı Müzeyi) elyazmalarınm
ilustrasıyalar (resimler) ini göstermek olur. .> .
Bu devire ait başka minyatürler de yığcam (derli toplu) kompoziyası,
renklerin sayıca azlığı, manzara motiflerinin sadeliyi ile seçilir. İhsan -figürlerinin
tasviri ve bedii obraz (tip) ın hallinde daha esaslı değişiklikler
baş verir (ortaya çıkar). Figürlerin tenasüb (uygun) lüyü, etraf muhitle
bağlılığı daha tabii ve real (gerçek) şekil alır. Şah ve saray zâdegânları-
nın obraz (tip) mm hallinde muayyen (belli) kanon (kanun), deyişmez
şhemler (çizgi) yaranmağa (ortaya çıkmağa) başlıyor. Kayd etmek lâzımdır
ki, «Kemse» ve «Cami et-Tevarih» nüshalarının bedii-estetik bakımdan
en deyerli minyatürlerinde inkişâf etmekte olan yeni üslûbun esas
cehet (yön) leri kabarık formda (şekilde) öz etkisini tap (bul) mistir.
Sanatkârlık verdişlerîni [tecrübe kazanmak için tekrarlama) ve elde
edilmiş yeni ifade vasıtalarını daha da tekmilleştirmek, esere! ter-âvet(tazelik)
getiren orijinal formalar (şekiller) aktarmak (aramak) yolu ile giden
Tebriz mektebi 16. asrın ortalarında öz İnkişâfının zirvesine çatır (doru­
ğuna ulaşır).
(3) Behzad, Tebriz’e son vakitlere kadar edebiyatta gösterildiği kimi (gibi) deyil
1520-1522. illerde gelir. Me’lum (belli) dur ki, 1522 ilin aprel (nisan) inde
Şah îsmayıl’m fermanına esasen Behzad saray kitabhanesinin reisi -ta'yin
edilmişti. Bu hag (konu) da bak: O. F. Akimuşkin «Ressam Behzad vo
Kaligraf Nişapuri Hakkında Efsane», Narodi Azii i Afrild, Jurnal, 1963, No. 6,
1530-1550. İllerde Tebriz boyaladık mektebi Yakın ve Olta Şarkda
minyatür sanatının en yüksek İnkişâf merhalesine çatır (ulaşır) J bu devir
minyatürleri her şeyden evvel kompozisîya kuruluşu ve renk helline
(uyumuna), koiorit (renk) ine göre misil (benzer) sizdir. Eserlerin kom.-
pozisiyası serbest, adeten (adeta) çbk figürlü, bazen mürekkeb (bileşik)
dir. Poetik (şiirimsi) metinle, sujetle (mevzuyla) alakadar olmayan ilâve
şahısların ve manzara unsurlarının tjasviri kompozisyaya negli (npklî) keyfiyyet
(nitelik) verir. Çok figürlü ve mürekkeb (birleşik) shemi (çizgi)
olmasına bakmayarak eserlerin kompozisiyast muvazinet (denge) liyi ve
hayretimiz ahenkdarlığı ile dikkati deib edir (çeker). Kompozisîya hallinde
ressam serbestir. O, kalhgrafın mahdud (sınır) laştırıcı çerçevesini
kırıp atar, edebî sujestî (mevzu, tip) real (gerçek) hayat hadiseleri fonunda
aks ettiren (yansıtan) eserinin hududlarını genişlendirir.
Minyatürlerin koiorit (renk) i zenginleşir, esere füsûnkâr (büyüleyici)
güzellik verir. Renkler sayıca çoğalır, Sûh (göz alıcı) ve parlak, isti (açık)
renkler, onların kontrast (zıt) düzürhu (dizilişi) ve ritmik tekrarlanması
esere nikbîn (iyimser) ruh, mûsikî ahenkdarlığı getirir, kompozisiyanın dekoratifliyini,
emosionaİ (heyecanlı) tesir kuvvesini daha da güçlendirir.
İnsan tasvirlerinde tipler de onların etnografik hususiyyetieri değiş­
mez. Lâkin insan figürleri, hususen (özellikle) şah ve asilzadelerin sûreti
daha ince, zâhiren (görünüşte) güzel ve adeten edâiı, ideal ize J olunmuş
halde tasvir olunur. Evvellerde olduğu kimi (gibi), obraz (tip) İarın dahilî
alemi, psikoloji karakteri zâhirî (görünürdeki) hareket ve alâmet (işaret)
ler vasıtası ile aşkarlanır (belirlenir). ^
1530-1550. İllerin minyatürlerinde fonu teşkil eden manzaranın tasvirine
hususi dikkat verilip tabiat vp mimarlık tasvirlerinden ibadet elvan
(rengârenk) boyalı, çok zaman lirik,1 bazen de romantik sepgide (tarzda)
şerh edilen (izah edilen) manzara korhpozisiyada geniş yer tutar, onun feza
kuruluşunun esasını teşkil eder. Evvellerdeki kimi (gibi) mücerreld (soyut)
deyi), poetik (şiirimsi) sujetle (mevzu) bilâ-vâsıta (doğrudan doğruya)
bağlı olan manzara, eserin ideya mezmununun (ideal mevzuunun) açılmasında
feal (aktif) rol oynuyor, ona psrarengiz güzellik verir. I
Tebriz mektebinin bu devirdeki yüksek nailiyyet (başarı) lerini, bedii
üslüb hususiyyet (özellik) lerini özünde aks ettiren (yansıtan) ep deyerii
nümunelere misal olarak 1537. ilde Şah Tehmasıb için hususi hazırlanmış
«Şahname*>(4), Haftz'ın 1530. illere aid «Divan» i (LV Kârtye’nin kolleksiyası),
E. Cami’nin 1549. ilde «Silsilet ez Zehâb» (Leningrad, DK|K) elyaz-
(4) Devrin görkemli ressamları tarafından 258 minyatürle bezenmiş: bu nadir
elyazma nüshası hazırda Newyork Metropoliten Müzeyinde saklamır.
ma nüshalarına çekilmiş iilustrasıyaları [resimleri) ve hususi (özel albümlerde
toplanmış müstakil minyatürleri göstermek olur [Leningrad, DDK;
İstanbul, Topkapı Müzeyi v.s.).
Azerbaycan minyatür sanatının nadir incisi, asıl iftiharı Nizami «Hemse»sinin
1539-1543. ilde meşhur elyazma nüshasının minyatürleridir. (London,
Britaniya Müzeyi).
Şah Tehmasıb’ın siparişi İle hususi zevkle hazırlanmış bu zarif ve zengin
nüsha bütün tetkikat (araştırma) cılar tarafından yüksek kıymetlendirilerek
Şarkda kitap sanatının şah eseri adlandırılır. Görkemli Azerbaycan
ressamlarının bu nüshaya çektikleri iilüstrasiya [resim) lar ise Şark (doğuf
minyatür sanatının en kâmil [olgun), misilsiz nümûnelerinden hesap edilir.
Gösterilen eserlerin, hususile «Şahname» ve «Hemse»nin minyatürlerinde
16..asır Tebriz mektebinin en mühim nailiyyet (başarı) [eri, bedii
üslûb hususiyyet (özellik) leri parlak şekilde öz eksini (yansımasını) tap
[bul) mıştır.
Nizami'nin «Hamse» eiyazmasmda dekoratif tertip olunmuş varak
[yaprak) ların ve minyatürlerin kenar haşiye [pervaz veya sahifelerin kenarına
yazılan yazı) leri gizil (altın yaldız) la işlenmiş yüngül (hafif), zarif
süliyet tasvirleri ile zengin bezedîlmiştirL Muhtelif real (gerçek) ve efsanevî
hayvan ve kuşları muhtelif hal ve harekette çok zaman amansız
mubarizede (döğüşe, güreşe kalkışan biçimde), son derece mürekkeb [bileşik),
geribe (garip, acayip) ve çetin vaziyetlerde tasvir eden bu resimler
oldukça dinamik, ifadeli, kuvvetli emosîonal (heyecanlı) tesir guvvesine
(kuvvetine) malik (sahip) eserlerdir. Yüksek zevkle işlenmiş bedii
tertibat (düzenleme) ve füsünkâr (büyüleyici) güzelliğe malik iilüstrasiya
(resim) ları bu elyazmanm umûmî mezîyyetini daha da arttırıp, onun hakikaten
misi! (emsal) siz sanat eseri olduğunu bîr daha isbat eder.
Bu nüsha büyük ölçülü 14 minyatürle bezedilmiş (süslenmiş) tir. En
vahşi (güzel) minyatürlerden olan Mîr Müsevvir’in «Nuşirevan ve Baykuş­
ların Sohbet» mevzu (konu) sunda çektiği şekildir kî, burada «Sırlar Hâ­
zinesi» poemasına (manzum hikâyeye) has olan felsefî-didaktik ideyamazmununa
(ideal şekline) malik (sahip) sujet (mevzu) lirik sepgide (tarzda),
hoş ve elvan renkli (rengârenk) kompozisiyada tasvir olunur.
Mîr Seyİd Eli'nin «Mecnun Leyla'nın Çadırı Karşısında» adlı minyatüründe
sevgililerin faciaiı ıztırapları ile dolu olan dramatik sujet göçerlerin
hayatına aid gündelik meîşet (yaşayış) sahnesi fonunda kiçik (küçük)
bir epizod (bölüm) kimi (gibi) gösterilir. Bir sıra iilüstrasiya (resim) farda
ise poetik sujet an'anevî karakter taşıyan saray hayatı, e'yan-eşref
(memleketin şerefli ileri gelenleri) meclisleri şeklinde aks ettirilir (yansıtılır).
Ağa Mirek'in «Hosrov (Hüsrev) in Taç Giymej'Merasimı», «Hosrov
(Hüsrev) ve Şirin dâye (dadı, süt ninelerin hikayelerini kulak asırlar. Mirze
(mîrzâ) Eli'nin «Hosrov (l-iüsrev) Barbed'in Musikisini. jbinIiyor»; kimi (gibi)
eserlerde edebî sujetler ressamın öz devri için secn/yevi (karakteristik)
olan muhite uygunlaştırılmış, yani şah Tehmasîb (Talımasb)’ın sarayında
baş veren real (gerçek) |hadise kimi (gibi) tasvir edjjmiştir.
Kayd etmek lâzımdır kî, minyatürlerin edebî metinle bele (böylesine)
uygunsuzluğu, İllustrasıya (resim) ların dar, ma’na (anlam) da illustratif
(resim vari) karakter taşlrnası, poetik (şiirimsi) metini^saray hayatı, e'yarı-
eşref (memleketin şerefli ileri gelenleri) meclisleri, fçnunda 16. asır Tebriz
mektebinin en seciyyevi (karakteristik) alâmet (belge, işaret) derindendir.
1 ^
Bu hususiyyet bir taraftan ressamların hayat hadiselerinin öz müşahide
(görüş) lerinin real l(gerçek) tasvirine artan merpkı ile izah edilmelidir.
Diğer taraftan ise bellidir ki, aristokratik cemiyyet (toplum) in ideyaestetik
taleplerine emel etmeye (uymağal mecbur olan saray ressamı
şahı, saray hayatım, e’yan-eşref (memleketin şerefli (ileri gelenleri) meclislerini
medh (övme) ve tebliğ etmeli (duyurmaiı, tanıtmalı) idi. Buna
göredir ki, poetik (şiirimsi) eserlerden seçilmiş sujetı (mevzu) ve epizodiarın
(bölümlerin) tasviri ancak zahiren (görünüşte)!Vdebi metine bağlı
ölüp, aslında ise hükümdarın saray hayatım aks ettiren (yansıtan) meîşet
(yaşayış) jahrlı eser karakteri taşıyor. Sarayın ideya-pstetik taieb (istek)
-leri ile alâkadar (ilgili) olarak ressam, hatta ananevi ^geleneksel) mevzu
dkoriu) İarı-epik destanları, lirik mehebbet (sevgi) sahnelerinin, tarihi ve
mifoloji (mitoloji) sujetleri ve kahramanları muâsır Çağdaş) laştırır, onları
öz devri için seciyyevî (karaktersel) olan şerait (şartlar) de, geyimde,
real (gerçek) hayat hadiseleri fonunda tasvir ederdi.
1539-1543. il tarihli l«Hemse» nüshasının en de^lerii illustrasıya (resim)
ları Sultan Mehemmed'in çektiyi minyatürlerden ibarettir. İstİ’dad
(yetenek) lı ressamın yaratıcılığında Hafız’ın «Divan» ma çektiği «Meyhanede»
ve «Sam Mirze'hin Sarey Meclisi» (Paris, L.lkartye Kolleksıyası),
«Hosrov (Hüsrev)’un Şirin Çimerken Onu Seyr Etmeşi» ve «Behram Gur
Şîr (aslan) Avında» («Hemse», 1539-1543), husûsen (jaynca) iki hisseden
ibaret «Şah Avı» adlılı meşhur eserinde 16. asır Teberiz mektebinin bütün
nailiyyet (başarı) leri, onun bedii (estetik) üslûb huslısiyyetleri öz parlak
eksini (yansımasını) tapı (bul) mıştır. ^
* Zariflik, resmin ince ve akıcılığı, kompozisiyanm şûh (çekici, hareketlerinde
serbest) dekoratiflîyi, parlak tok ve kontrast (zıt) renklerin ritI
I i:
2ta
mik tekrarına esaslanan zengin kolorit (renk) Sultan Mehemmed (Muhammed)
in bedii (güzel) üslûbunun seciyyevi (karaktersel) hususîyyetlerinİ
tayin eder (belirler).
E. Cami'nin «Silsilet ez Zehab» eserinin Leningrad elyazma nüshası­
na salınmış (alınmış) iki hisseden ibaret mürekkeb (bileşik) ve çok planlı
minyatürde acaip formah (şekilli) dağlarla ehatlenmîş (sınırlanmış) yaşıl
(yeşil) ovlagdajavyeri, çimenzâr) sarayının mühim (önemli) eylencelerinden
olan av sahnesi tasvir edilir. Haddinden artık insan ve hayvan figürleri
onların son derece muhtelif hal ve harekette, gergin vaziyetlerde ve
keskin rakurslarda (kısa görünüşlerde) tasviri, sıldırtmh (keskin, sivri)
kayaların resminden narahat (rahatsız) rîtm, elvân (çeşitli) renklerin kontrast
(zıt) düzümü —bütün bunlar kompozisiyanın dinamikliyini emosional
(heyecanlı) tesir kuvvesi (kuvveti) ni daha da güçlendirir. Bu av sahnesinde
herşey, hep kicik (küçük) edizod (bölüm), avcıların ihtiraslı hucumu,
hayvanların ürkek perakende kaçışı oldukça canlı r'eal (gerçek) ve İfadeli
verilmiştir. Bedii-estetik ve yüksek sanatkârlık hususiyyet (özellik).Terine
göre bi diptih (tipik) Şark minyatür sanatının misil (benzer) siz incilerinden
hesab olunur.
Ressamın Hafız'ın divanına çektiyi «Meyhane» eseri Şark (Doğu) minyatür
sanatında çok nadir (az) rast gelinen satirik (şiirsel) sepgide (tarzda)
işlendiyine göre onun yaratıcılığının yeni, daha orijinal bir cehet (yön)
ini aks ettirir (yansıtır). Vecde (kendinden geçecek dereceye) gelmiş sarhoşların
ferdî ve psikoloji karakterlerinin groteskvari (acaip, komik) ifade
kuvvesi (kuvveti) ne göre «Meyhane» yalnız 16. asır Tebriz mektebinde
deyi!, umumîyyet (genellik) le Yakın ve Orta Şark (Doğu) halklarının minyatür
sanatında hususi (özel) ehemmiyetle maliktir.
Sultan Mehemmed'in ve onun mektebine mensup olan ressamların
yaratıcılığında portre tasvirleri geniş yer tutar. Tipajı (tipik) obraz (tip)
İarın halli, ferdî ve psikoloji hususiyetlerine göre birbirinden o kadar da
ferglenmeyen (farklılaşmayan), yalnız muhtelif hal ve harekette, renk uygunluğunda
verilmiş ve portreler sarayın, hakim tabakaların güzellik idealini
aks ettiren (yansıtan).serti (şartlı) shemler (değişmez çizgiler] kanunlar
arasında yaratılmıştır. îdealize edilmiş resmi portre janrına (türüne)
aid eserlerden birinin üzerindeki bir beyit sarayın portreci ressamın kar­
şısında koyduğu estetik talebi aydınlaştırır.
Yusufi bu geder gözel helg etmiş felek
Fîrcânı yaratdı kİ, senin gözel çöhreni çeksin.
Klâsik poziyadan (şiirden) geien tesir neticesinde suretlerin idealize
edilmesi, ferdî ve psikoloji seciyye [karakter) ierden mahrum olması Sul-
iflI
tan Mehemmed’in Leningrad, İstanbul ve Parİs’de saklanan «Genç Oğlan*
portrelerinde, Mir Musevvİr, Mir Şeydi e |î, İDost Mehemmed ve basket^
ressamların eserlerinde özünü açık gösterir.,
Sultan Mehemmed’in, onun yakın talebeleri ve muasır [çağdaş) !erinirj||
1530-1540. illerde çektikleri minyatürlerde pcfetik [şiirimsi) bedii [estetik)
obraz [tip), obraz [çeşit) Ii ifade vasıtaları e'cazkar [cezbedici) vus’et (özellik)
kesb edir [kazanır), inkişâf zirvesine ç£|tır]. Bu eserlerde kalem ve fırçâll
ile işlenmiş resimlerin zarifliyi, kompozisfyanın ahenkdarlığı ve tarazlıği
[düzgünlüğü), koiorit [renk) in şûh [ilgi çekîc|î) ve dekoratifiiyi tamaşaçıni
[seyirciyi) valeh edir (büyülüyor.) | I
Azerbaycan minyatür sanatının çazibedâr bedii formasını (şeklini),
emosionai (heyecanlı) tesir gücünü, bedii-estetik deyerinî özümlüyünü ta*j||
yin eden esas amil (neden) onun zengin koiorit (renk) idir. Tebriz mektebinin
klasik devri minyatürlerinde renklerin kontrast (zıt) düzümünden
[dizilişinden) ve ritmik tekrarlanmasından! alınan koiorit (renk) gâh (arafll
sıra) epik-major gâh lirikminor keyfiyyet (nitelik) taşıyor, lâkin hemîşe
(daima) şûh (göz kamaştıran) ve gümrahdır ([gelişmeye müsaittir), hayâta
mehebbet (sevgi) hisslerî doğurur. Sultajı İMehemmed’in yaratıcılığında II
en parlak eksini (yansımasını) tap (bul) mış bu bedii hususiyyet (özellik)
ler minyatür sanatında ele (öyle) geniş yayılmış ve möhkem, (sağlam) ienmîştîr
ki, uzun müddet hatta devrin görkjenlıli ressamları bele (bile) bJH
tesirden azad (serbest) olabilmemişler. Eğer bir sıra ressamlar öz üstadının
forma! (şeklî) cehet (yön) ferini mekanjki tekrarlamakla, takiidcîîîkle
kıyâfetlenirdilerse, hususi isti’dat (yetene|k) > sahihleri İse hatta ta sviri
nazire yaratırken bile, an’anevi forma (şekil) ' ve bedii obraz (tip) ları tek-?
milleştirmeye, tazelemeye çalışırdılar. j | !ll
Edebiyatta olduğu kimi (gibi), tasvirî sanatta da nazirecîliyinin kanuna
uygun olmasına bakmayarak, Azerbaycan minyatür sanatının yüksek
inkişâf merhale (aşama) sine bu yolla yar^ntjnış eserler deyil, Sultan Me-İH
hemmed’in mektebine mensûp görkemli ressamların orijinal eserleri seciyye
(karakter) İendirir. I I ■ -"İli Sultan Mehemmed (Muhammed)’in enyakın talebesi ve devamcısı
oğlu Mirze (Mirza) Eli olmuştur. Onun 1539-1543. il tarihli «Hemse» nüshasındaki
«Şapur Hosrov (Hüsrev) ın Portrecini Şirin’e Gösterir», Hosroyu
(Hüsrev Barbed’în Musikisini Dinliyor» ve E. Cami’nin 157Ö-1571. ilde
«Levaeh» nüshasına (Leningrad, DDK) çekdiVi «Sarayda Mûsikî Meclisi» |
adlı eserlerinde edebî sujet (obje) ressajnıjı öz devrine aid cyan-eşreft|
(memleketin şerefli ileri gelenleri) meclisleri kimi (gibi) şerh edilir (açık- j
İanırj. Bu eserler Mirze Eİi'nİn çok figürlü İcompozisiva ve zarif resini,
mahir (hünerli) ornament (nakış, süs) ve kolorit (renk) ustası olduğunu sü-
bût edir (meydana çıkarır).
Minyatür boyakârhğında görkemli janr ustası olan Mir Şeydi E li’nin
yaratıcılığını (Tebriz devri) hemin (aynı) «Hemse» nüshasındaki «Mecnun
Leylinin Çadırı Önünde» ve evveller L. Kartyenin kolleksîyasmaa saklanan
«Elçilik» ve «Mûsikî Meclisi» adlı orijinal eserleri ile temsil olunur.
Romantik mehebbet (sevgi) poeması (şiiri) «Leyli ve Mecnun» un en
dramatik sujetlerinden (tiplerinden) birini tasvir eden birinci eser hususi
(özellik) le geniş şöhret kazanmıştır. Leyli ferağına (ayrılığına) dözmeyen
(katlanamayan) Mecnun'un sevgilisini görmek için boynuna zincir salıp
Leyli'nin çadırına gelmesisahnesi minyatürde reai (gerçek) hayat hadiseleri
fonunda tasvir olunur. Poetik (şiirimsi) sujet (mevzu) ve obraz (tip)
iarla göçerlerin hayatından bahs eden adi meîşet (yaşayış) sahneleri ustalıkla
elageiendirilir, negli (naklî) karakter taşıyan çok figürlü kompozisiya
yaranır (ortaya çıkar).
Evveller L. Kartye'nin kolleksiyasmda saklanan iki müstakil çok figürlü
kompozisiyalardan birinde göçerlerin gündelik hayatı ve meîşet (ya­
şayış) İni gösteren muhtelif sahnecikier fonunda leyli için elçilerin gelmesi,
İkincide ise gece vakti şehir hayatı ve bu fonda «Hosrov'un mûsikî
Meclidi» tasvir olunur. Her iki eserde ayrı ayrı epozodların (kısımların)
canlı tasviri, birbirine ve esas sujetle (özneyle) alakalandırması, tabiat
(birincide) ve şehir manzarasının (İkincide) real (gerçek) sepgide (tarzda)
işlenmesi, nihayet figürlerin ifadeleyi ve çok figürlü mürekkeb (bileşik)
kompozisiyanın mantıki kurumu, zengin kolorit (renk) i ve şüh (hareketlerinde
serbest) dekoratifliyi ressamın büyük yaratıcılık ve isti’dât (kabiliyet)
ma, yüksek bediî-estetik zevke malik olduğunu gösterir.
. Sultan Mehemmed'in muasır (çağdaş) larından Muzaffer Eli'nin bize
me'lum (belli olan) eserleri çok azdır. Sadık Bey Efşar ve İskender Mün-
şi'nin ma’lumâtına (verdiği bilgiye) göre o, misil (eş) siz portret (portre)
ustası olmuş ve zahiren (görünüşte) güzel, derin psikoloji ifadeli obraz
(tip) lar yaratmıştır. Lâkin teessüf ki, bu isti’dat (yetenek) li sanatkârın
portreleri ve sujetli (mevzulu) eserleri hakkında ma'lûmât (bilgi) oldukça
sathi (yüzeyse!) ve mahdûd (sınırlı) dur. Buna bakmayarak ressamın «Behram
Gur ve Fitne Avda» adlı eseri cnun mahir resim, ve boyakârlık ustası,
kompozisiya ve kolorit (renk) sahnesinde çok serişteli (becerikli)
ressam olduğunu isbat eder.
Aydındır ki; 1530-1540. illerde minyatür sanatının inkişâfı, adım çektiyimiz
ressamlar ve gösterilen eserlerle mehdudlaşmır (sınırlanmıyor).
Bu devirde Şah Tahmasİb’m saray imalathanesinde adları helelik (şimdilik)
belli olmayan bir sıra başka ressamlar da faaliyyet göstermiştir.
Edebiyatta “Sultan Mehemtned Mektebi» kimi (gibi] kayd edilir. Birçok
meşhur, hatta nadir elyazmalarını ^ezeyen imzasız minyatürlerin name'
lûm [bilinmeyen] müellif [yazar] leHî Azerbaycan minyatür sanatının İnki­
şâfında mühim rol oynamışlar. 1
Albümde müellif [yazar] leri bşili olmayan hemin (aynı) minyatürlerden
ele [öyle] minyatürler seçilip gösterilir ki, onlar Tebriz mektebinin
yüksek inkişâf devri için secîyyevîj (karakteristik) olan bedii-üslûbu ve
ideya-estetik hususiyyet (özellik) İeıji özünde kabarık aks ettirir (yansıtır).
Bele (böyle) eserlerden 1537. İlde şah Tehmasib için hazırlanmış meşhur
«Şahname», Hilâii’nin «Şah ve Deryiş» (1437, Leningrad, DDK), E. Cami'
nin «Hemse» (Leningrad, DDK] v.s. Ayazmalarının bir sıra orijinal minyatürleri
hususi (özel) bedii (güzel] deyere maliktir.
258 minyatürle bezenmiş «Şahname» iliustrasiya (resim] larmdan ancak
çok cuz'i bir hissesinin neşr olunmasına bakmayarak£5), bedii olan
nümûneler minyatürlerin janr, yaratıcılık dest-i hetti (el yazım) bedİİ-estetik
ve teknikî sanatkârlık bakımımdan muhtelif olduğunu, lâkin bütün
minyatürlerin aynı devre ve aynı yaratıcılık mektebine mensup olduğunu
gösterir. Bu İliustrasiya (resim] larıjı bedii forması, sujetin (objenin) şerhi
(izahı), obraz (çeşit] lı ifade vasıtajlarmın yüksek seviyyesine göre seçilen
en deyerli nümûneleri devrin görkemli üstad ressamları Sultan Mehemmed,
Dust Mehemmed, Mir Musevvir» Mîr Seyid Eli, Mirze Eİİ ve
Ağa Mİrek tarafından fırçaya alınmış eserlerden ibarettir.
«Şah ve Derviş» eserinin minyatürleri, hususen «Av Zamanı Şah'ın
Dervişe Best Gelmesi» kompozisîyasıntn zarifliyi, açıg-göy (açık mavi),
benövşeyi_Jmor, menekşe rengi) veiçehrayı (açık kırmızı) renklerin ve hafif
renk çalarhlığınm (uyumunun] ı^jûsikî ahenkdarlığı ve valehedici (hayran
bırakan) tesir oyadır. Bedii (güzel] üslüb ve ifadecilik usulüne göre
bu eserler Tebriz mektebinin klâsik devrinin tipik nümûnelerindendir'. Azerbaycan
minyatür sanatının yüksek ipkişâf devrini düzgün ve hertaraflı seciyye
(karakter) lendirmek için onup Yakın ve Orta Şark ülkelerinde minyatür
sanatının inkişâfında mühim rolünü ve ehemmiyetli mevkiini kayd
etmek lâzımdır. Tebriz minyatür mektebi İran’da ve Azerbaycan'da tasviri
ve dekoratif sanat növlerinin (çeşitlerinin) inkişâfına, onların bedii-üslûbu
ve ifade vasıtalarının tekmilleşmesine kuvvetle tesir göstermiştir. Tebriz
minyatür sanatının bu tesiri duvar Boyakârlığı, sujetli halça (halı) 1ar, bedii
metal, parça ve keramika sanatında tasviri motiflerin bedii formasında,
obraz (çeşit] li ifade vasıtalarından daha kabarık göze çarpar.
(5) Muhtelif kitaplarda dere olunan ' (toplanan) 10-12 minyatürden ilâve bu
yakınlarda elyazmasmdan 28 minyatürün renkli reprodüksiyonu neşr edilmiştir.
Bkz. Welch Stuart Cary, Afcpngs Books of Kings, New-York 1972.
Tebriz mektebinin an'aneleri, görkemli sanatkârların elde ettikleri naiiiyyet
[başarı] ier Yakın ve Orta Şarkda minyatür sanatının inkişâfında
daha mühim rol oynamıştır.
Muhtelif vakitlerle muhtelif sebebler neticesinde Türkiye’de olmuş
Azerbaycan ressamları 16. asırda Türk minyatür sanatının inkişâfına ehemmiyetli
tesir göstermiştir^ Bu bakımdan İstanbul'da Sultan sarayının hususi
imalathanesine rehberlik etmiş görkemli Tebriz sanatkârları Şah Gulu
(İ6. asrın evvelleri) ve Veli Çan’ın [asrın son rubbu (çeyreği) hususile
büyük hizmetleri oImuştur(6).
Hindistan'da Moğoİ minyatür mektebinin teşekkülü ve inkişâfında is’
tidat (yetenek] ii Tebriz ressamı Mir Seyİd Eli'nin hayırhâh (yardım sever)
tesirini hususile kayd etmek olur. O, uzun müddet (1549-1570) Hindistan'da
imparator Hümayun Mirze ve Ekber padişahın saray kitabhanesinde
işlemiş (çalışmış), kırktan artık (fazla) yerli ve gelme (yabancı) ressamların
yaratıcılık faaİiyyetine (çalışmasına) rehberlik etmiştir. Mîr Seyid Eli
ve onun rehberliyi altında işleyen (çalışan) saray ressamları tarafından
meşhur «Emir Hemze» destanına çekilmiş ilustrasiya (resim) lar haklı
olarak Moğol mektebinin şaheserleri sayılır.
Azerbaycan ressamlarının Irak minyatür mektebleri İle yaratıcılık alâ­
kası daha möhkem (kuvvetli), geniş ve hertarafİı olmuştur. Hele 16. asrın
birinci yarısında Tebriz minyatür sanatının tantana (gösteriş) |ı obraz (çe­
şit) lar alemi, şûh (çekici) ve dekoratif ifade vasıtaları Şiraz mektebinin
formlaşması ve inkişâfına esaslı tesir göstermiştir.
16. asrın son rubbunda (çeyreğinde) formalaşmağa başlamış Gazvin
üslûbunun yaranması ve inkişâfında Tebriz mektebinin halledici rolü olmuştur.
Safevi devletinin merkezi Tebriz’den Gazvİn’e göçürülürken Azerbaycan
ressamlarının çoğu yeni merkeze giderek saray imalâthanesinde iş­
lemiştir (çalışmıştır) bazıları ömrünün sonuna kadar, kalanları ise Şah Tahmasib'ın
saray kitabhanesini bağlayıp şair ve ressamları saraydan uzaklaştırdığı
vahta (zamana) kimi (gibi) (İskender Münşî). 16. asrın ikinci yarısında
Gazvin’de işleyen (çalışan) Tebriz ressamları tabiîdir ki, 1530-1540.
illerde puhte (olgun) leşmiş Tebriz mektebi üslûbunu burada da devam ve
inkişâf ettirdiler. Mehz (nitekim) buna göredir kİ, 1550-1560. illerde Gazvin’de
çekilmiş yahut da Gazvin mektebine aid edilen minyatürler bedii
üsiûb hususiyyetlerine göre Sultan Mehemmed’in üslûbundan asla fergienmîr
(farklılık göstermiyor).
(6) Süheyl Ünver, Ressam Levni, İstanbul ,1959.
Iran ve Azerbaycan, o cümleden Gazvin ve Meşjhed minyatür sanatında
yeni üslûbun yaranıp [ortaya çıkarıp) tekmilleş'irjesi (tamamlanması)
16. asrın 70 İlerinde tesadüf eder. Gazvin minyatüjr1 sanatının yeni bir
mekteb, üslûb kimi [gibi) formalaşması (şekilieşmeSi). Azerbaycan ressamlarının
genç neslin^ mensup olan Mehemmed.f Spdık Bey Efşar, Zeyrtelabidin,
Seyavuş Beyi Mir Yahya, Eli Rıza Tebriz? v fcj. isti’dat [yetenek) İİ
sanatkârların yaratıcılığı M e bağlı olmuştur. ı
Mehemmed ve S a ik Bey Efşar’ın resmi saray
yaratıcılığı, demokratik ve realistik keyfiyyet (niteli
Gazvin minyatür mektebinin İnkişâf istikametini mp
liri emiştir). ‘T
sanatından uzak olan
c) lere malik eserleri
ayyenl eşti rm iştir [beBu
mektebin seciyyevî (karakteristik) hususiyet [özellik) ierinden
biri-minyatürlerin edebî) metni il,lustre etmeden (resimlemeden) uzaklaş­
ması, ressamların serbest mözvu (konu) lu müstakil dezgâh boyakârlığı
eserlerine daha çok meyi göstermişler (yönelmişler) dir*. Bu amil (neden)
in minyatür .sanatının sonraki inkişâfında iki taraflı rölü olmuştur.
Bir taraftan bu devirde ressamların muasır hayatla, halkın hayatı ile
alakası mühkemlenîr v,^ sanat eserlerinin mövzu (Itpnu) dairesi genişlenir.
Klâsik edebiyattan götürülmüş poetik (şiirimsi) süjet (konu) ler sade
adamların hayat ve meîşet [geçim) ini, zahmetine, Jeylencelerini tasvir
eden janr eserleri kim^J (gibi) şerh (izah) olunur. îphriri sanatta demokratik
ideyalar artıp inkiişâf eder, realistik (gerçekci|i|<) meyiller genişler,
minyatürler yeni ideya-estetik keyfiyyetier kesb edir (kazanır).
Diğer, taraftan İse ı Lıtap ilustrasiyası (resmi) mlahiyyetini yitirdikten
sonra, minyatür sanatı ıtedrican. (yavaş yavaş) evvelki özümiüyünü (tabiîli­
ğini), emosional [heyecanlı) tesir kuvvesini, esrarengiz güzelliye , malik
bedii formasını [şeklini) yitirmeye başlıyor. Klâsik ^poeziyadan (şiirden)
gelen şeriyyet (şiir edası), yüksek obraz (renk) ler alemi, güzel tasvir dili
gittikçe adileşir, basitleşir. Minyatürlerde, husûsehj (ayrıca) dezgâh keyflyyetli
(nitelikli) müstakil eserlerde ressamı grafilj usul, tuşla çekilmiş
nice resim, yani «siyah kalem» tekniği daha çok celb edir (çeker), neinki
boyâkârlık usulü (sadecje boyama usulü değil), dekoılatif renk lekelerinin
sihirli harmonisi (armonisi). Renklerin sayı gitgide] azalır, parlak, yanar
renkler zarif, sakıt (düsen, düşürücü), bir geder (kader) de sönük renglerle
evez edilir (değîşjj'rilir), kolorit (renk) zayıflaşW ve solgunlaşır.
Gazvin mektebinin yeni üslûb hususiyyetleri görkömli Azerbaycan ressamları
Sadık Bey Efşar’ın ve Mehemmed'in yaratıcılığında öz parlak aksini
tapm,ıştır (bulmuştur). Bu bakımdan Mehemmed'in «Bağcada KefMusikî
Meclisi» (Boston, Güze! Sanatlar Müzesi), «^şıklar» (yine orada),
; ‘ 1 j
«Kent Hayat!* (Paris, Luvr Müzeyi] kimi (gibi] meşhur minyatürleri ve
üslûbuna göre ressamın dest-hettine (e[ yazışma] çok benzeyen E. Cami'
nin «Töhvet eLEbrar» eserinin elyazmasma çekilmiş Ülustrasıya (resim] iar
(Leningrad, DKK] hususi ehemmiyetle maliktir.
Mehemmed Yakın ve Orta Şark halklarının minyatür sanatında yeni
çığır açmış üstad ressam, olmuştur. Mehz (nitekim) buna göredir ki, hususi
edebiyatda müellif [yazar] Ieri belli olmayan bu istikameti! eserleri
«Mehemmedî'nin mektebi» ne veya «Mehemmedî’nin üslûbu» na aid
ederler.- ■ -
16. asrın sonu 17. asrın evvelinde İran ve Azerbaycan minyatür sanatının
inkişâfında görkemli ressam ve hattat, şair ve mûsikici, edebiyat
ve incesanat tarihçisi Sadık Bey Efşar’m mühim- rolü olmuştur. Onun
konkret tarihi şahısların, real (gerçek) insanların suretini aks ettiren (yansıtan)
portreleri yalnız ferdî cehet (yön) İeri ile deyil, hem de psikoloji
cehet (yön) İeri, ifadeliyi ile seçilir. İmamguiu Han’ın, Teymur Han Türkmenin,
name’lum (bilinmeyen) atlı ve dervişin obraz (tip) lan çanlı ve real
(gerçek) lığı ile dikkati ceib eder (çeker).
Sadık Bey Efşar tasviri sanatta yeni estetik fikrin, realistik (gerçek­
çilik) meylin ifadecisi olmuştur. Onun bedii yaratıcılığı ve «Ganun esSover»
adlı ressamlık hakkında nazarî risalesi İran ve Azerbaycanda minyatür
boyakârlığının sonraki inkişâfına, Gazvin ve kısmen İsfahan mekteblerinin
yaranması (meydana gelmesi) ve formalaşmasına (şekillenmesine)
ehemmiyetli tesir göstermiştir.
Gazvin ve İsfahan mekteblerinde minyatür sanatının inkişâfı (meydana
çıkması) nda faal iştirak etmiş Tebriz ressamlarının ferdî yaratıcılık hususiyyetlerini,
ifacılık (yapma, yaratma) usuiü ve desti-hettini (el yazısı­
nı), aynı zamanda onları birleştiren üslûb umûmîliyini (bütünlüğünü) özünde
aks ettiren (yansıtan) eserlere misâl olarak 1537. ii tarihli «Ger’şespname»
(London, Britaniya Müzeyi) ve 1576-1577 ilde «Şahneme» (Dublin,
Cester Bitti Kitabhanesi) eiyazmalanna çekilmiş iiiustrasiya (resim) lart£7),
Eli Rıza ve Kamal Tebrizî’nin minyatürlerini göstermek olur.
Kayt olunan eserler Azerbaycan minyatür sanatının son inkişâf devrini
ışıklandırır, onun tesir dairesinin genişüyini, 16. asrın sonu 17. asrın
evvellerinde minyatür sanatının umûmî inkişâmda büyük rolünü, mühkem
mevkiini aşkarlayır (belirtir).
(7) Her iki eserin iiiustrasiya f resim) larının ekseriyetini görkemli Azerbaycan
ressamları Muzaffer Eli, Sadık Bey Efşar, Mir Zeynelabidin ve Seyavuş Bey
çekmişler.
Not : Kitaptaki 93 minyatür ve bunlarla ilgili açıklamalar basım imkânı olmadığı
İçin bu yazının dışında tutulmuştur.
16. asrın ictimâî (sosyal)-siyâsî hadiseleri Azerbaycan halkının ntç*
denî inkişâfına [gelişmesine] ağır darbe vurdu, onu lengitdi [geciktirdi, engelledi),
buhayledı. [elini, kolunu bağladı). vakitten itibaren yerli san^i
mektebierinin faaliyyetierinde durgunluk yaranır [meydana gelir) kudretli
Tebriz mektebinin kıymetli bedii an'anelerinİn uzun süren unutulma proses
[süreç) i başlanır. 18. asırda tamamile tenezzül eden [gerileyen) bjoyakârlık
sanatı 19. asrın ikinci yarısından itibaren yeniden dirilmeye baş­
lıyor.
Bu albüm Şark sanat heveskârlarını füjsunkâr (büyüleyici), efsane Ü
güze i Üye malik Azerbaycan minyatürleri ile tanış edecektir (tan işti racaktir).
Esasen Tebriz mektebine aid olan bu nftsil [eş) siz, zengin bedii İ s ­
hallerinizin fahrî (övüncü), muasır ressâmlarırt, husûsen kitap tertîbâtçıları
ve dekoratif sanat ustalarının tükenmez ilham menba (kaynak) ıdır. Azerbaycan
minyatilr sanatının her taraflı öğrenilmesi halkımızın medeniyyet
ve .incesahat târihini daha derinden duyup dtrk etmeye (anlamaya), oniju)
umûmdünya medeniyyeti hâzinesindeki mevki (yer) ini İâyıkince kıymetlendirmeye
kömek (yardım) edecektir. i
I-
!l
|l
I!
II

Konular