Muhammed Es-Semerkandi Hakkında İki Araştırma

ilmi Araştırmalar 12, İstanbul 2001

Avustralya Milli Üniversitesi (Canberra)'nden Igor de Rachewiltz "The
Mongolian poem of Mul}ammad al-Samarqandi [Mul}ammed es-Semer�andi'nin
Moğolca bir şiiri]", (Central Asiacic Journal, 12, (1969), s. 280-285) adlı bir
makale yayımladı.
Bir yıl sonra Londra Üniversitesi'nden Tourkhan Gandjei "W as Mul}ammad
al-Samarqandi a polyglot poet? [Mul}ammed es-Semer�andi çok dilli bir şair
miydi?]", (İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi,
XVIII, s. 53-56) başlıklı yazısı ile aynı konuyu yeniden işledi.
Aşağıda Rachewiltz ile Gandjei 'nin makalelerinin tarafıından yapılan
Türkçe tercümeleri verilmektedir. Rachewiltz'in makalesindeki Fransızca iki pasajın
Türkçe tercümesi değerli meslektaşıın Mehmet Zeren tarafından yapılmıştır.
Yine iki yazarın makalelerinde işlemedikleri Mul}ammad es-Semer�andi 'ye
ait aşağıdaki ketebe kaydının transkripsiyonu ve Türkçe tercümesi de değerli meslektaşım
İsmail Güleç tarafından yapılmıştır.
Her iki meslektaşıma da yaptığım tercümeleri tamamlayıcı katkılarından
dolayı teşekkür ediyorum.
ketebe kaydı
ve ketebehu el-'abdü, er-raci, ra�nıeten rabbehu ve 'avfuhu ve gufranuhu ve keremuhu,
Mu�anınıed bin 'Umar bin lfasan bin Ma�mud bin 'Abd ü '/-'Aziz es-Semer�andi el-ma 'rı1f
Mu�anımed Ba!Jşı bi-M ardini '1-maiJrusati fi tarihi cumadiye '/-ahir senetün erba 'a ve işrin
ve se b 'a mie. ra�ime '1/ahu men yer�mii ila Kutibihi ve 'ajfa '1-/ahu 'anhu ve li-siiiri '1-
müslimfn. amin rabbii '/-'alemin. [Onu, rabbinin rahmetine, avfına, merhametine,
bağışlamasına ve keremine ihtiyacı olan kulu, Muhammed Bahşı adı ile bilinen Abdü'lAziz
oğlu, Mahmud oğlu, Hasan oğlu, Ömer oğlu Muhammed, 724 yılının Cemaziyelahirinin
ilk günlerinde, Mardin şehrinde yazdı. Yazanma ve diğer Müslümanlara Allah
rahmet etsin ve bağışlasın. Alemierin rabbi duamızı kabUl eyle].
* Yard. Doç. Dr., I. Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü.
206 AYŞE GÜLSERTKAYA
MUI,IAMMED ES-SEME~NDI'NİN MOGOLCA BİR ŞiiRi*
Igor de RACHEWILTZ
Mui:ıammed es-Semer~andi'ııin şiirlerini Cuveyni'nin Ta 'rib-i Cehônguşa'sının
14. yüzyılda yazılan bir kopyasında ilk tespit eden, Fransız alimi ve aynı
zamanda Bibliotheque Nationale'in Doğu Yazmaları Bölümünün eski Müdürü olan1
Edgar Blochet (1870-1937)'dir.
Blochet, 1910 yılında yayınladığı Introduction a l'Histoire des Mongols de
Fadl Allah Raşid ed-din adlı kitabında belirtti ki:
Je possede meme un manuscrit du Djihan-koushai d' Ala ed-Din Ata Melik qui a
ete copie en la 700e annee de l'hegire et dont le text est corrompu au point qu'il est
pratiquement inutilisable, son seul intenSt est qu'un copiste, qui avait d'ailleur une
tres belle main, Mohammed ibn Omar ibn Hasan ibn Mahmoud Abd el-Ghaffour
ei-Samarkandi, connu sous le nom de Mohammed Bahşi, s'est amuse, a Maredin,
au commencement du second mo is de Djoumada 724, a ecrire, sur I 'un des
feuillets restes en blanc de cet exemplaire, des vers de sa composition dans !es
quatre languages qui etaient en usage a cette epoque dans l'empire d'Iran.2 [Bende,
Ala e'd-din Ata Melik (Cuveyni)'nin bir Cihiin-kuşiiy yazması dahi mevcut, bu
yazma hicretin 700. yılında istinsah edilmiştir, metni pratik olarak kullanılmayacak
derecede yıpranmıştır, bunun bizi ilgilendiren en mühim tarafı, Muhammed Balışı
adıyla tanınan Muhammed bin Ömer bin Hasan bin Mahmud Abdü '1-Gafur esSemerkandi
adında, öncelikle belirtmek Hizım gelirse, çok mükemmel bir edebiyat
melekesine sahip olan bir müstensihi olmasıdır; bu kişi 724 yılının Cemaziyel-ahir
ayının başlannda bu nüshanın elimize ulaşabilen temiz kalmış bir kaç yaprağına, o
devirde İran İmparatorluğu'nda kullanılan döıt dilde de yazılmış nazım eserlerini
kaleme almak amacıyla bir müddet Mardin'de vakit geçirmiştir].*
Blochet, yukarıdaki ibarede es-Semerkandi'nin dört dildeki şiirlerini ihtiva eden
Ta 'rfb-iCehôn-guşa yazmasının kendi elinde olduğunu söylemektedir. Aslında,
yazma, son yüzyılın (19. yüzyıl) sonlarına doğru M. Edm. Blanc tarafından
Bibliotheque Nationale'e hediye edilmiştir. 3

2
*
3
lgor de Rachewiltz'in bu makalesi (Central Asiutic .Journal, 12, (1969), s. 280-285)'teki "The
Mongolian poem of Mui:ıammad ai-Samarqandl başlıklı İngilizce aslından Türkçeye Ayşe Gül
Sertkaya tarafından çevrilmiştir.
E. Blochet hakkında bk. Türkbi/ik Revüsü- Revue de Turcologie, III, 2 (1938), s. 2020-2024.
Introduction a I'Histoire des Mongols de Fadl Allah Raşid ed-din(= "E. J. W. Gibb Memorial" Series,
Vol. XII) (Leyden-London, 1910), s. ı ı7.
Blochet'den iktihas edilen Fransızca metni Türkçeye meslektaşım Mehmet Zeren çevirmiştir. Kendisine
teşekkür ederim. (AGS)
M. Edm. Blanc, ı875 ile 1897 yılları arasında, Bibliotheque Nationale'e birçok yazma kitap hediye
etmiştir. ı 897'de verdikleri 2 Türkçe 22 Arapça ve 34 Farsça elyazmasıdır. Bu Farsça yazmaların arasında,
Blochet'nin bahsettiği Td 'ri!J-i Cehdn-guşd'nın bulunduğu görülmektedir.
MUHAMMED ES-SEMERKANDİ HAKKINDA 207
Bu yazma, daha sonralan fışlenmiş ve Blochet'nin 1934 yılında yayımlanan
Catalogue des Manuscrits Persans adlı kitabının dördüncü cildinde de tavsif
edilmiştir. 4
Blochet'nin bu tavsifınden öğreniyoruz ki yazma:
"se trouvait a Mardin (..:.,ı.:ı;l..o), dans les etats du sultan mongol Abou Sa'id, en l'an
724 de l'hegire (1324), et son possesseur, Mohammed ibn 'Omar ibn Hasan ibn Mahmoud
ibn 'Abd el-' Aziz el-Semerkandi, surnomme Mohammed Babşi, le I er jour de mois de
Djoumada second de cette annee (26 mai 1324), a ecrit, a la fin du premier tome, aux
folios 237 verso et 238 recto, des vers en arabe, en persan, en oulghour et en mongol; ce
personnage n'est nuHement le copiste du manuscrit; il fut manifestement un fonctionnaire
de l'administration de l'empire mongol, comme l'indique son titre de babşi; des vers
arabes de sa main se lisent egalement au verso du dernier feuillet". 5
[Hicret'in 724. (1324) yılında Moğol sultanı Ebu Said'in hakimiyeti altındaki
ülkelerden birisi olan Mardin' de bulundu, onun sahibi Muhammed Balışı lakaplı,
Muhammed bin Ömer bin Hasan bin Mahmud bin Abd e'l-Aziz el-Semerkandi idi. Balışı
bu yılın Cemaziyel-ahir ayının birinci günü (26 Mayıs 1324), birinci cildin sonuna, varak
237b ve 238a'ya, Moğolca, Uygurca, Farsça, Arapça mısralar yazmıştır; bu kişi sadece
yazmanın müstensihi değildir, O aynı zamanda, "Bahşı" unvanından da belli olduğu üzere,
alenen Moğol İmparatorluğu'nun idari bir memuru idi. Onun elinden çıkmış Arapça
mısralar son varağın ön yüzünde okunabilir].**
Blochet'nin es-Semerkandi'nin şiirlerinin bahsinden sonra, birçok mongolist,
çalışmalarında, Moğol şiirlerine temas etmiş ve Semerkandi'nin bu şiirlerini, Eski
Moğol yazı diline ait yayımlanmamış mühim örneklerin arasında göstermişlerdir. 6
Yakın zamanlarda Paris'e yaptığım bir ziyarette bu Farsça yazmayı inceleme
fırsatını buldum ve yazmanın ilgili sahifelerininin fotokopilerini aldım.7 Arapça,
4 E. Blochet, Bibliotheque Nationale, Cata/ogue des Manuseri/s Persons, IV, No. 20ı8-248ı (Paris,
ı934), 253-254. s. Tii'rib-i Cehiin-guşii'nın yazması yalnızca ı930 tarihinde kaydedilmiştir.
S Catalogue, s. 254.
** Blochet'den iktihas edilen Fransızca metni Türkçeye meslektaşarn Mehmet Zeren çevirmiştir. Kendisine
teşekkür ederim. (AGS)
6 Bk. (ı) B. Ya. Vladimircov, Sravnite/'naya grammatika mongol'skogo pis'mennogo yazyka i khalkhaskogo
nareçiya, Vvedenie i Fonetika (Leningrad, ı929), s. 34-35, No 9.No ı, sahife 35'te, Vladimircov
ı93ı yılında M. Blochet'nin nazik mUsaadesi ile şiiri gördügünü ve kopye ettigini, söylemektedir,
fakat benim bildigime göre üzerinde hiç çalışmamıştır.
(2) L. Hambis, Grammaire de la langue mongo/e ecrite (Premiere partie) (Paris ı 945), s. 92;
(3) N. Poppe, "Stand und Aufg3;ben der Mongolistik'", ZDMG, ıoo (ı950), s. 58 ve not 2.
7 Yazınayı ortaya çıkarmakta ve kaynagı hakkında bana bilgi toplamakta yardımlarından dolayı, Oogu
Yazmaları Bölümü Müdiresi Bayan Marie-Roberte Guignard'a ve maiyetindekilere çok müteşekkirim.
Orijinal katalog numarası 23ı2 olan yazmanın şimdiki seri numarası Sup. Pers. 2018'dir.
208 AYŞE GÜL SERTKAYA
Farsça ve Uygurca beyider sahife 237b'de (Levha 1), Moğolca şiir ve ketebe sahife
238a'dadır. (Levha 2)8
Sadece üç satır ve toplam 12 kelimeden oluşan Moğolca metin Uygur-Moğol
harfleri ile yazılmıştır ve Uygur-Moğol yazmaları için karekteristik (ductus) ketebe
kaydını ihtiva eder. Metnin bu üç satırı 1., 3. ve 4. satırlarında birbiri ile aliterasyonlu
olan dört mısrayı ihtiva ediyor. Dörtlüğün bir başka poetik özelliği de fiil sonlarının
tekrarlanmasıdır. (Burada şimdiki zaman eki -yu/-yü) 1., 2. ve 4. mısralarda
tekrarlanmıştır. 9
Biricik noktalama işareti ise ilk iki mısraı son iki mısradan ayıran noktadır.
İmla söz konusu olduğunda bilinmelidir ki yazar n ve g harflerini ayırmak için
özel işaretleri daima kullanır. İlk şiirde nigen'in n'si tek istisnai durumdur. 3. şiirdeki
biligün yerine bilgün kelimesi aykırı bir imladır.
Kelime hazinesi açısından bakıldığında sadece 2. mısradaki göger kelimesi
biraz ilgi uyandırıyor.
Washington Seattle Üniversitesi Uzak Doğu ve Slav dilleri ve Edebiyatları
bölümünden Prof. Nicholas Poppe'nin nazik izniyle aşağıda iktihas edilmiş olan
metnin doğru okunuşu ve kıymetli mütalaaları 10 için medyunu şükranım.
Transkripsiyon
I. bilig 11 ni gen dala/ 2 buyu
2. göger 13 tendeçe ~ariyu 14
Tercüme
Bilgi bir denizdir,
Güher onun önünde çekilir
8 "Muhammed Bahşı" mahlası ile tanınan yazarın isminin tamamı, ketebede Muhammad ibn 'Umar ibn
I:Iasan ibn Mahmüd ibn • Abd el-' Aziz el-Semerl5:andi şeklinde kayıtlıdır. (Biochet önce "el-Ghaffour"
şeklinde okuduğunu daha sonra Cathalogue'da ·'al-'Aziz" olarak düzeltmiştir).
Şiirlerin yazılma tarihleri: I Cemaziye'l-ahir 724 (26 Mayıs I 324); ve yazarın Tanrının kutsamasını istedi-
ği her zamanki formül vb. Yazmanın la sahifesine yapıştırılmış olan ilave sahifenin bir kısmında esSemerkandi
tarafından Arap harfleri ile yazılmış bir takım yazılar mevcuttur. (Cuveyni'nin metni sahife
lb'de başlar). Sahifenin üst sağ köşesinde Uygur harfleri ile yazılmış ve /fon ülit (?) kelimelerini
andıran iki kelime mevcuttur. İkinci kelime çok silik olup neredeyse okunamayacak haldedir.
9 Moğol şiirindeki fiil şekillerinin tekrar ve alliterasyonları üzerine bk. John R. Krueger, Poetical
Passages in the Erdeni-yin Tobçi, the Hauge, ı96ı, s. ı6 vd.
I O Bana yollanan ı5 Haziran I 967 tarihli mektubun içeriği.
I ı bi lig (ll, Kasan, ı844- I 849, s. ıı42b: krş. S. E. Malov, Pamyatniki Drevnetyurkskoy Pismennosti,
M.-L., 195ı, s. 371.
ı2 data i 'deniz, okyanus'. Bu kelimenin yan anlamları için bk. A. Mostaert-F. W. Cleaves, "Trois documents
mongols des Archives secretes vaticanes", HJAS, 15, ı952, s. 452-491-492.
13 Bu Moğolca olmayan kelimeye bakıldığında, Prof. Poppe (15 Haziran tarihli mektubunda) şöyle
yazar: Bu Farsça gevherdir; genel transkripsiyona göre, bu gauhar veya gohar 'kıymetli taş, cevher,
mücevher; aynı zamanda 'esans, kıymetli madde', ek olarak: söz konusu Farsça kelime JAJ. olarak
yazılır. Moğolca ~Bu ya ~ ya da :.eJ dir. 2. durum söz konusu ise, bu govğar olmalıydı,
h yerine g ile yazılmalıydı. Mektup ~ ta h daha sonra görülmüştür. "Farsça gohar, gauhar için F.
Steingass'a bk. A Comprehensive Persiaıı-English Dictionary, 4. baskı (Londra ı957), s. ı 106a. Bu
MUHAMMED ES-SEMERKANDI HAKKINDA 209
3. bilgün 15 yosuni Bilimin kanununu
4. biligtü kümün medeyü Bilitin adam bilir.
Semerkandi'nin Arapça ve Farsça şiirleri bu yazıya alınmamıştır, ancak bu
dillerde şiir yazan bilginierin dikkatini çekeceği umulur. El yazmasının 237b salıifesinin
sonundaki Uygurca iki satır için, Prof. Poppe tarafından nazikçe ikmal edilen
tercüme ve transkripsiyon aşağıdadır:
1. ~anı ~ança bardıng ay-a dilberim
2. tudun-~a mu kirding ay-a dilberim
Nereye ve ne zaman gittin, sevgilim?
Tudun'a vardın mı (veya eriştin mi) sevgilim? 16
kelime Türkçeye geçti. es-SemerkandT'nin şiirine ilham verdiğini düşündüğüm Kutadgu Bilig (M. S.
I 069) aşağıdaki bölümünde goher şeklinde geçer.
Sadece akıllı adam (u*uşlug) kıymetini bilir (15-adrinı) aklın (u*uş);
Eğer birisi bilgiyi (bı/ıg) satsaydı, bilge adam (bilge) satın alırdı.
Bunu kıyaslayarak şair sözlerini söyledi.
O, ifadesi ve konuşnıasıyla kıyasladı. (böylece):
Sadece bilgili bir adam (biliglig) bilgi denen şeyi bilir;
Bilgisiz (bıligsiz) bilginin anlamını nasıl bilebilir?
Aptal adam (te/ve) bilginin değerini nasıl bilebilir?
Eğer bilgi bir yerdeyse. o (sadece) bilgili adamın gösterdiği yerdedir.
Bilgili adam bilginin kıymetini bilir.
Sadece sarraf (koher) cevherin (goher) değerini bilir.
Ben ~utadğu Bılig'in Malov metninitakip ettim. Bk. Pamyatniki, s. 247 (metin), s. 273-274 (tercüme)
ve s. 378'deki gohar, -gbher kelimesi Mukaddima/u '1-Edeb'te de vardır, fakat gewher şeklindedir.
(Bk. N. N. Poppe, Mongo/'skiy slovar mukaddimat al-adab, M.-L., 1938, s. 172-I 85.
14 tendeçe, *ariyu, Kelime-kelime: 'o ondan döner (veya geri gider)'.
15 biligun için bilgun (=bi/ıg-un). şüphesiz yazını hatasıdır. Prof. Poppe'nin belirttiği üzre. geniş zamandaki
şu fiile ait sonlardan olan -yu "nıantiki neticelerin geniş zamanının oluşmasına hizmet eder ve
çok sık görülür" ( 15 Haziran 1967 tarihli mektubu: ayrıca bk. N. Poppe'nin, Grammar of Written
Mongolian, Wiesbaden, I 954'c de bk § 349, 586.
16 Prof. Poppe (15 Haziran 1967 tarihli mcktup)ta: "Tudun iyi bilinen kadim Türkçe ve Uygurca ünvandır.
Radloff bunu Worterbuch II. s. 1495'te 'ei ne Würde' diye tercüme eder. Tudun bölgelerin valileridir.
Tudun hakkında V. Thomsen'e bk. lnscriptlons de 1 'Orkhon dechiffrees (=MSFOu., V) Helsingfors,
1896, s. 59 n. 1; C. Brockelmann, Mıttelıurkischer Wortschaız nach Ma~ınıüd ai-Kiişgarl Dıviin
Lugat at-Turk, Budapcst-Leipzig, 1928, s. 216. Bu başlik, T'u-chüeh ~lt deki Çin kaynaklarında
çok iyi ispatlanmıştır. t'u-t'un şekli (A. C. *ı'uo-d'uan) 1!1: 'ıt1 bk. E. Chavanncs, Docunıenıs sur /es
Tou-kıue (Turcs) occ1denıaux, St. Pctersburg, 1903. s. 372; J. R. Hamilton, Les Ouıghours iı l'epoque
des Cınq Dynastıes d'apres /es documents chinois, Paris. 1955, s. 97 ve n. 3, 139.
210
,, ··.' ~:-~ ı.!~,..- ••
,,
-. ·-
..
._,__ -tt:';»
- ' :!·:.r: '~- ~- '. -~
' ~- ·. ~ .
AYŞE GÜL SERTKAYA
' .
.. .
Levha I. "Sup. Pers. 2018" (Bibliotheque nationale) 237b.

212 AYŞE GÜLSERTKAYA
MUJMMMED ES-SEME~NDf ÇOK DİLLİ BİR şAiR MiYDi?*
Turhan GENCEVİ
Cüveynl'nin Tôrih-i Cihan-Güşa adlı eserinin bir kopyasının sonunda Arapça,
Farsça, Türkçe ve Moğolca olmak üzere dört ayrı dilde yazılı mısraların varlığından
ilk bahseden Edgar Blochet' dir. 1 Blochet, bu mısraların yazarı olarak, metni 1
Cemad:i, II, 724 (26 Mayıs 1324)'de Mardin'de istinsah eden ve Mul:ıammed Balışı
rr:ahlası ile tanınan, Mul:ıammed b. 'Ömer b. I:Iasan b. Mal:ım,d b. 'Abd el-Gafiir el
Semerl5:-andi'yi göstermiştir. Blochet 34 yıl sonra Bibliotheque Nationale'in Farsça
yazmalarının kataloğunu yaparken bu ketebeyi daha dikkatle ve yakından incelemiş,
·önceki 'Abd el-Gafür okuyuşunu 'Abd el-'Aziz olarak düzeltmiş ve Mul:ıammed esSemer~andi'yi
bu ınısraların yazarı değil ınüstensihi ve yazmanın sahibi olarak kabul
etmiştir. 2 Bu Moğolca şiiri Mul:ıaınmed es-Semerl5:-andi'nin eseri olarak kabul eden
Haınbis3 ve Poppe4, bir öncekinden sözsüz bir çekilme olan Blochet'nin sonraki
ifadesini açıkça dikkate almaınışlardır.
Igor de Rachewiltz, bu sayfaların bir fotokopisini elde etmiş ve son bir
makalesinde Arapça ve Farsça şiirleri bir kenara bırakarak, Moğolca bölümü
transkripsonlamış ve tercüme etmiş, aynı makalede Poppe de Türkçe bölümün
tercüme ve transkripsiyonunu İkınal etmiştir. 5 Yazar, Blochet'in ikinci bildirisine
pekala vakıf olmakla birlikte -ki kendisi Blochet'i en uzun şekliyle (in extenso) iktihas
etmiştir- bütün bu dört şiirin asıl yazarlığını Mul:ıammed el-Semer~andi'ye atf
etmiştir. Benim fikrime göre, bu makalenin esas değeri, yazarın şiirlerin tıpkıbasımını
bize ilk kez temin etmesi gerçeğidir. Bu dunıın ilgi çekici belgenin bütününün tam
olarak incelenmesi için fırsat verir.
* Tourkhan Gandjei'nin bu makalesi (İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakiiltesi, Türk Dili ve Edebiyatı
Dergisi, XVIII, s. 53-56)'daki "Was Mulıammad al-Samarqandi a polygıoı poet?" başlıklı İngilizce
aslından Tiırkçeye Ayşe Gül Sertkaya tarafından çevrilmiştir.
Introduction a 1'/ustoire des Mango/s de Fa d/ Allah Rashid ed-Din, Leiden-London, ı 9 ı O, s. ı ı 7.
2 Catalogue des manuscrits persans, Paris, ı 934, s. IV ve 253-254.
3 Granımaire de la langue mangol e ecrite, Paris, ı Q45, s. 92.
4 "Stand und Aufgaben der Mongolistik", ZDMG, ıoo, ı950, s. 58.
5 "The Mongolian poem of MuJ:ıammad aı-Samarqandi", Central Asiatic .Journal, ı2 (1969), s. 280-
285.
MUHAMMED ES-SEMERKANDI HAKKINDA 213
(A) Arapça
Jl) l_. J!. J5"" 1iıı ~ J~ Jl~l J 0.S" ~U

Jl) Lo y.. için Arapça gramer til) Lo y.. 'i gerektirir.
"Eğer ayrılığın sonunda kucaklaşmak varsa,
Allah her günü bir ayrılık günü yapsın."
(B) Farsça
JY A ~~ ,_}JI)J .J" :f" J..l;
ft 0y;- j!.~ 0l::ly U. jl 6"
Baba, onun ruhu içime ışık saçsın,
bana bilgece, meşhur bir öğüt verdi.
"Şanssız olanların arasından ok gibi sıyrıl (ve)
evini şanslıların semtinde yap".
Bu iki mısra Nizilmi'nin Hüsrev ü Şfrfn'indendir. Bu çalışmanın eclisyon
kritiğinde, sara yerine hala mevcut olan en eski yazmanın (763/1362 tarihli) okunuşunu
ifade eden, buna'ya ve sonraki yazmanın variyantları olarak apparatus
içindeki sara ile wa(an'a rastlıyoruz. 6 Şimdi bu belgede sara'nın ortaya çıkışı ki en
eski yazmadan yaklaşık 40 yıl daha eskidir, metindeki okuyuşun restitüsyonunu
doğrular.
(C) Türkçe
Prof. Poppe bu beyti aşağıdaki gibi transkripsiyonladı ve tercüme etti:
15-anı 15-ança bardıng ay-a dilberim
tudun-ga mu kirding ay-a dilberim
Sevgilim, nereye ve ne zaman gittin?
Eriştin mi (veya 'vardın ını') Tudun'a sevgilim?
İkinci mısraın tercümesi ikna edici değildir. 'Pek yaygın Eski Türkçe ve
Uygurca bir unvan' olarak izah edilen tudun kelimesi bu bağlamda bahis mevzuu
olamaz. Bundan başka kir- fiili basit olarak "girmek" demektir ve "ulaşmak, varmak"
değildir. Bu metindeki tudun ve tutun'u tutuk (örtü, perde) yerine bir yazım hatası
olarak sayıyorum. Bu yüzden tercüme şöyle olmalıydı: "Örtündün mü? (kendini
gizledin mi) oh sevgili?" ay-a için aya (hece ölçüsü olarak mütalaa edilebilen, epik mutekarib tarzında yazılmıştır.
6 Hüsrev ii Şirin, Bakü, 1960, s. 484.
214 AYŞE GÜLSERTKAYA
(D) Moğolca
De Rachewiltz metnin 6. kelimesinden sonra noktalama işareti ihtiva eden 3
satınnı ayınr. 4 mısra içinde 1., 3. ve 4. satırların aliterasyonltı olduğunu belirtir ve
aşağıdaki transkripsiyon ve tercümeyi verir.
bilig nigen dalai huyu
gögar tendeçe ~ariyu
bilgün yosuni
biligtü kiımün medeyü
Bilgi bir denizdir.
Cevher onun önünden çekilir.
Bilginin yasasını
Bilge kişi bilir.
Gögar'ı güher oku, bu Farsça gauharden değil, ama kısaltılmış şekli olan
guhar' dan ödünç bir kelimedir. İslami dönemdeki Uygur el yazmalarındaki g, g ve
~·ın yanı sıra, h, 1}, x ve 'ayını ifadede kullanılır. Yazarın şiirin aliterasyonltı olduğu
varsayımı bir göz aldanmasıdır. Moğolcadaki (ve Türkçedeki) aliterasyon, aynı
kelimenin tekran sonucunda olmamak şartıyla harflerin (ünlüler söz konusu
olduğunda) veya ilk ünsüzlerin takip eden ünlüleriyle özdeşliğinden oluşur. Burada üç
defa tekrarlanan bilig kelimesidir.
Bu gelişmemiş şiir kıtasındaki Farsça guhar kelimesinin mevcudiyeti ve Moğol
şiirinin iki ana karakteristiği olan aliterasyon ile paralelizmin yokluğu, beni bu metnin
Farsça bir şiirin tercümesi olduğu düşüncesine sevk ediyor. Eğer bu doğruysa,
yazmanın 2. satırındaki noktalama işareti 2 Farsça beyit arasındaki ayrıma delalet
edebilir ve 2. satırın farazi izahına izin verir ki aksi taktirde anlaşılması güçleşir. ~ari­
"geri dönmek" demektir, bizim metnin bağlamında anlamı "geri dönmek" olmayan
ama "dışarı çıkmak, ortaya çıkmak" olan bir fiile ihtiyacımız vardır. Bu Farsça
birleşik fiil bar-iimadandır. Tercüman bar-iimadan ile biiz-iimadan fiilierini
karıştırmış olmalı sonraki fiil "geri dönmek" anlamındadır.
* * *
Gerçek şu ki Mul).ammed el-Semer~andi'nin kitabın sonunda kendisine sadece
istinsah eden (kiitip) demesi onu yukarıdaki mısraların yazarı olmanın dışında tutmak
için uygun olacaktır. Gördüğümüz kadarıyla Farsça mısralar Nizami'nindir. Meşhur
bir sufi tasavvurunu ihtiva eden Arapça mısra, onu istinsah etmede büyük gramer
hatası yapan bir adama zor atfedilir. Türkçe ve Moğolca mısraların müellifi o ise,
şüphesiz onları, düzgün bir şekilde formüle ederek veya kitabın sonunda
muharrirliğini ima ederek takdim etti.
Bu şartlarda Mul).ammed es-Semer~andi muhtemelen şair değildi, ancak hem
Arapça hem Uygurca el yazmalarını yazımda usta olan hem de şairlikle ciddi bir ilgisi
ve İlhanlı hükümdarlığı döneminde kullanılan dört dile yakınlığı olan bir balışı idi.

Konular