ŞARK-İSLÂM KLASİĞİ PENDNAME’YE GÖRE KİŞİLİK TİPLERİ ve MUTLULUK YOLLARI

db12/1 Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi Cilt 12, Sayı 1, 2012 ss. 7 -29
Özet
Önemli bir Şark-İslâm klasiği olan Attar‟ın Pendname‟si, bir öğüt kitabı olmasının
yanında, zengin psikolojik motiflerle doludur. Özellikle pedagojik açıdan, dinî-
ahlâkî düzlemde olumlu davranış değişikliğinin amaçlandığını görmekteyiz. İşte
makalemizde, eserin bu yönü dikkate alınarak insan psikolojisine ilişkin yakla-
şımlardan kişilik tipleri ve davranış özellikleri ile mutluluk yolları konularındaki
yaklaşımlar ortaya konulmuştur.
Makalemizde nitel araştırma yöntemlerine başvurularak, doküman incelemesi
yöntemi kullanılmıştır. Elde edilen bulgular, betimsel analiz tekniği kullanılarak
analiz edilmiş ve daha sonra da yorumlanmıştır.
Ulaşılan bulgular bağlamında Pendname‟de temel dört kişilik tipi tespit edilmiş
ve mutluluk için erdem ve ahlâka dayalı çeşitli tutum ve davranışlar öngörüldü-
ğü tespit edilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Pendname, öğüt, kişilik, mutluluk

The Approaches About The Character Types and The Ways Of
Happiness in Attar’s Pendname, A Significant Orient-Islam Classic
Abstract
Attar‟s Pendname a significant Orient-Islam classic is full of rich psychological
motives besides being an advice book. We see that in terms of pedagogic on religious-moral
ground positive behavioral change is aimed. Here in our article the
approaches about the character types, behaviour characteristics and the ways of
happiness are put forward regarding this aspect of the work.
In our article the document review technique is used referring to qualitative research
technique. The findings obtained are analyzed by descriptive research
technique and then interpreted.
Within the context of the findings obtained four basic character types are determined
and it is confirmed that for happiness various attitudes and behaviors are
provided based upon virtue and moral.
Key Words: Pendname, advice, character, happiness

* Doç. Dr., İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Din Psikolojisi Anabilim Dalı,
mkaracoskun@hotmail.com.
MUSTAFA DOĞAN KARACOŞKUN
DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 12 SAYI 1
8| db
Problem ve Amaç
Klasik ahlâk eserleri, günümüz insanının doğru ve manevi olarak
kendini iyi ve mutlu hissedebileceği davranışlar belirlemesinde
önemli ve zengin başvuru kaynakları olarak elimizin altında durmaktadır.
Pek çoğu dilimize çevrilmiş ve bir şekilde okunmaktadır.
Daha çok dini/tasavvufi/felsefi yönleriyle okunup incelenen bu tür
eserlerin, en az bu yönleri kadar psikolojik perspektiften okunup
değerlendirilmeleri gerektiği kanaatini taşımaktayız. Derin bir bilgi
ve bilgelik içeren bu eserler, insana ilişkin modern psikoloji ve yakın
alanlarının göz ardı edemeyeceği zengin içeriklere sahiptirler.
Özellikle “adab-ı muaşeret” denilen medeni ve ahlâki davranış bi-
çimleri ve bu konulardaki pratik bilgiler, bu eserlerde bolca yer
almaktadır.
İşte bu eserler arasında nazım şeklinde yazılmış bir öğüt kitabı
olan Attar‟a nispet edilen Pendname önemli bir yer tutar. Daha sonra
yazılmış bu tarz eserlerin bir öncüsü niteliğindeki Pendname‟nin,
konumuzla ilgili önemli bir örneklem olacağı düşünülmektedir.
“Pend” kelimesi, Farsça bir kelime olup, öğüt anlamına gelir.
Bu çerçevede Pendname, bir öğüt kitabıdır. Kur‟an ve hadislerin
tavsiyesi üzerine, öğüt vermeyi bir görev ve sorumluluk olarak algı-
layan din bilginleri, yazdıkları eserlerde öğüt yoluyla insanlara yol
göstermeye çalışmışlardır. Bunu yaparken hem Kur‟an‟ın insanlara
öğüt verme ve doğru yolu gösterme usulünü, hem de Hz. Muhammed‟in
irşad ve tebliğ usullerini model almaya çalışmışlardır. Yazı-
lan eserler yoluyla, insanların daha ahlaklı ve genel anlamda olumlu
karakter özelliklerine sahip kimseler olmaları amaçlanmıştır.
Bazıları nesir halinde, bazıları şiir şeklinde yazılmış olan bu eserler,
edebiyatımızda önemli bir yer edinmiş İrşadname, Pendname gibi
isimlerle anılmışlardır.
Nişabur‟da dünyaya gelen ve eczacılık ile tıpla meşgul olmasından
dolayı Attar lâkabını alan Feridüddin Attar (ö. M. 1221)‟ ın asıl
ismi, Ebû Hâmid Feridüddin Muhammed b. Ebî Bekr İbrahim-i
Nişâbûrî‟dir. Söz konusu din bilginleri arasında öncü ve önemli bir
isim olarak öne çıkar. Onunla ilgili bilgiler, peygamber ve veliler ile
ilgili pek çok kitap okuduğu, tasavvufla ilgili pek çok hikaye ve şiir-
ŞARK-İSLÂM KLASİĞİ PENDNAME’YE GÖRE KİŞİLİK TİPLERİ ve MUTLULUK YOLLARI
DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 12 SAYI 1
db | 9
leri topladığını ortaya koymaktadır.1 Ancak makalemizde ele alaca-
ğımız Pendname adlı eserin ona ait olup olmadığı kesin bilinememekte2
, genellikle onun adıyla anılmaktadır. Biz de makalemizin bir
edebiyat çalışması olmaması hasebiyle, bu işi uzmanlarına bırakarak,
genel yaklaşım ve kabullerden hareket etmeyi uygun bulduk.
Makalemizde eserin yazarı olarak yer yer Attar ismini kullanmakta
bir sakınca görmedik.
Mevlana ve Sadi Şirazi gibi çok bilinen mutasavvıf ve edebiyat-
çıların çalışmalarını etkilemiş olması, Attar‟ı ve Pendname adlı manzum
mesnevi tarzı eserini önemli kılan hususlar arasında yer alır.3
Bu bağlamda Pendname, edebiyatımızda çok önemli bir yeri olan
nasihatname geleneğinin başlangıcı kabul edilir. Hem tekkelerde,
hem medreselerde bir ahlak kitabı olarak okunan Pendname‟nin
etkisiyle, daha sonraları birçok Türk şairi benzer içeriklerle öğüt
vermek amacıyla Pendname veya başka isimlerde öğüt içeren eserler
kaleme almışlardır. Bunlar arasında meşhur Yusuf Has Hacip‟in
Kutadgu Bilig, Yüknekli Edip Ahmet‟in Atabetü‟l-Hakayık ve Yunus
Emre‟nin Risaletü‟n-Nushiyye adlı eserleri sayılabilir.4

Türk toplumu açısından bakıldığında ise genel anlamda İran
edebiyatı ve dilinin kültürümüzde önemli bir yer işgal ettiği görülmektedir.
Yıldız‟a göre bu süreç Türklerin İslam‟a girmesiyle başlamış
ve bu noktadan itibaren dil olarak Farsça ve İslam‟ın tasavvufi
yorumu dini yaşantımızda çok etkili olmuştur. Nitekim o, bu dü-
şüncelerini şöylece ifade eder: “İslam’ı kabul etmelerinden sonra
içine girdikleri İslâm uygarlığı, Türklerin toplum yapısını da etkilemiş;
Arapça bilim, Farsça sanat ve kültür dili olarak kullanılmaya
başlanmıştır. Türkler, kabul etmiş oldukları bu dini, Araplardan
ziyâde İranlılardan tasavvufî yorumuyla öğrenmişler ve bu yeni dinle
ilgili kelimeleri de yine Arapça’dan ziyâde Farsça’dan almışlardır.”
Yıldız‟a göre, Farsça yazılmış bu eserlerin, Türk toplumu üzerinde
bu denli etki oluşturmalarında, bir dil olarak Farsça‟nın, Arap-

1 Ali Çavuşoğlu, İrşad Ekseninde Pendname, Kayseri, 2011, s. 33; İbrahim Halil Dündar,
İslam‟da Edep Geleneği ve Feridüddin-i Attar‟ın Pendname‟si, (Yayınlanmamış Yüksek
Lisans Tezi), Van, 2008, ss.44-45.
2 M. Nazif Şahinoğlu, “Attar”, DİA, C. 4, İstanbul, 1991, s. 98.
3 Çavuşoğlu, İrşad Ekseninde Pendname, s. 33.
4 Geniş bilgi için bkz. Mustafa Durdu, Türk Edebiyatında Nasihat, (Yayınlanmamış
Yüksek lisans tezi), S.Ü. S.B.E., Konya, 2008.
MUSTAFA DOĞAN KARACOŞKUN
DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 12 SAYI 1
10| db
ça‟dan daha çok Türkçe‟nin dil yapısına uygun olması etkili olmuş-
tur.5
Pendname‟nin içeriğinde yer alan konulara bakıldığında insanın
yaratılışı, peygamberlerin hikayeleri, Hz. Muhammed ve onun
yakınında bulunan sahabilerin, dervişlerin övgülerine rastlanır.
Ancak asıl içerik öğütlerden oluşur. İnsan nasıl kurtuluşa ve mutluluğa
ulaşır sorusunun cevabını model davranışlar anlatıp öğütleyerek
cevaplar. Çeşitli karakter özelliklerinden hareketle kişilik tipleri
oluşturur. Örneğin ahmaklar, fasıklar, cimriler, katı kalpliler, cö-
mertler, münafıklar, dervişler, takva sahipleri, ve gerçek erenler
gibi isimlendirme ve betimlemelere yer verir. Bu kişilikler çerçevesinde,
pek çok olumlu ve olumsuz karakter özelliklerinden söz eder.
Ayrıca zikir gerçek anlamda nasıl olur ve insan psikolojisi üzerinde
ne tür etkilerde bulunur? Susmanın ve a konuşmanın psikolojik
değeri ve insan için olumlu etkileri nelerdir? sorularına öğüt ve
açıklamalarla cevaplar geliştirir. Erdemler ve erdemli olmaya götü-
rücü yollara ilişkin değerlendirmelerde bulunur.
Pendname isimli eserin değerlendirilmesinde, ortaya çıktığı
dönemin sosyo-kültürel şartları, yazarının yoğun bir tasavvufi ve
edebi bilgi birikimine sahip olması, eserin asırlarca değerinden bir
şey kaybetmeden günümüze kadar ulaşması gibi yönleri onu ayrıcalıklı
eserler arasına koymaktadır. Söz konusu eser, daha sonraki
dönemde yazılmış olan ve bugün tüm dünyada değeri takdir edilen
Mevlana‟nın Mesnevi‟si için bir öncü olması yönüyle de önem arz
etmektedir.
Eleştirel bir gözle bakıldığında ve günümüz insanının anlayış ve
yaklaşımları bağlamında bakıldığında, Pendname „de geçen hurafe
denilebilecek ve özellikle kadın ve çocuklarla ilişkilere dair çeşitli
ifadeler sorunlu görülebilir. Ancak kanaatimizce, bu tarz sosyal
hayat ve insan ilişkilerindeki farklılaşmalar ve bugün doğru bulmadığımız
yaklaşımlar esrin yazıldığı dönem sosyokültürel ortam dikkate
alınarak düşünülmeli ve eserin bütünü içerisinde yer alan o
günün şartlarında oldukça zengin psikolojik yaklaşımları gölgelememelidir.
Pendname, içerisinde yer alan öğütler aracılığı ile insan psikolojisi
konusunda önemli yaklaşımlara yer vermektedir. Temel amaç

5 Geniş bilgi için bkz. Alim Yıldız, “Şark Klasiklerinden Attar’ın Pendname’sinin Türk
Halk İnanışları”, Ayvakti Dergisi, 53. Sayı, İstanbul, 2005.
ŞARK-İSLÂM KLASİĞİ PENDNAME’YE GÖRE KİŞİLİK TİPLERİ ve MUTLULUK YOLLARI
DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 12 SAYI 1
db | 11
insanlara doğru yolu, ahlaki erdemleri göstermek olsa da, muhatabı
doğrudan insanların zihin ve ruh dünyaları olduğundan ve sonuçta
istendik davranış değişikliği amaçlanmasından dolayı kitabın pedagojik
ve psikolojik önemi de ortadadır. O halde diğer pek çok geleneksel
eserler gibi Pendname‟nin de, psikolojik ve pedagojik yönü-
nün tespit edilip günümüz psikoloji ve din psikolojisi çalışmalarına
katkısı ortaya konulabilmelidir. Aynı inanç ve kültür ve değerlerini
yüzyıllarca yaşayıp taşıyarak ulaştırmış insanlar ve onların bize
naklettiği insanlık mirasının ne kadar değerli olacağı ortadadır. Bu
değerin salt edebi, tarihsel, sosyolojik, antropolojik vb. yönlerinden
söz etmek eksik bir yaklaşım olacaktır. İnsanı tanıma ve anlama
çabası içindeki psikolojinin de, bu geleneksel eserlerdeki insan anlayışları
ve davranış değişikliği oluşturma yönlerine duyarsız kalmaması
gerekir. Özellikle söz konusu eserlerin birer dini/tasavvufi
kaynaklar oldukları dikkate alındığında, din psikolojisinin bu temel
eserlere duyarsız kalması doğru olmayacaktır. Günümüzde yapılan
uygulamalı araştırmalara dayalı çalışmalar kadar, daha önceki miras
üzerinde yapılacak niteliksel/betimsel çalışmaların da alana
katkısı önemli gözükmektedir.
İşte bu yaklaşımlar çerçevesinde araştırmamızın problemi,
Attar‟ın Pendname adlı eserindeki insan psikolojisine ilişkin yakla-
şımları kişilik tipleri ve davranış özellikleri ile mutluluk yolları konuları
ekseninde tespit ederek, zengin geleneksel birikimimizi psikoloji
ve yakın alanlarının dikkatine sunmaktır. Amacımız, insanı
tanıma ve anlama noktasındaki bilimsel çabalara Pendname bağlamında
katkı sağlayabilmektir.
Sınırlılıklar
Makalemiz Attar‟ın Pendname adlı eserinde geçen insana ilişkin
psikolojik yaklaşımlardan, kişilik tipleri ve mutluluk yolları konularıyla
sınırlıdır.
Yöntem ve Teknik
Çalışmamızda nitel araştırma yöntemlerinden “doküman incelemesi
yöntemi” kullanılmıştır. Araştırma problemimizin geniş çer-
çevede ele alınabilmesi ve kapsamlı tespitlere imkan verebilmesi
açısından bu yöntemin en doğru yöntem olduğu düşünülmektedir.
Bu amaçla söz konusu tespitler için, Pendname‟nin Yağmur Yayınları
tarafından yayınlanıp Ahmet Metin Şahin tarafından çevrilen
nüshasından yararlanılmıştır. Daha sonra ulaşılan bulguların “be-
MUSTAFA DOĞAN KARACOŞKUN
DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 12 SAYI 1
12| db
timsel analiz tekniği” yoluyla çözümlemesi yapılmıştır. Betimsel
analiz tekniğinde önemli olan bir husus olması hasebiyle, bulgular
başlığı altında geniş oranda alıntılara yer verilmiştir
Bulgular
Bulgular başlığı altında Pendname‟deki manzum öğütlerden
alıntılarla kişilik tipleri ve davranış özelliklerine yer verilecektir.
Kişilikle ilgili bu yaklaşımlar aktarıldıktan sonra, insanın mutluluğa
ulaşması konusundaki öğütler ve bu bağlamda zikrin insan psikolojisi
üzerindeki etkileri ve susmanın psikolojik değerine ilişkin yakla-
şımlar üzerinde durulacaktır. Ancak bütün bunlardan önce, bu konulara
zemin oluşturacağı düşüncesiyle, Pendname‟deki temel insan
anlayışına göz atmak yerinde olacaktır kanaatindeyiz.
Pendname‟ye göre, sayısız nimetler ve güzellikler Allah‟ın insanlara
lütfu olup, insanlar bunlara rağmen kötülük ve günahlara
yönelirler. Ama insan psikolojisi bu günahkârlık duygusu karşısında
yine Allah‟a yönelerek ondan umut taşır:
“Padişahım suçluyuz, suçtan arıt,
Biz günahkâr kullarız, sensin umut!
Hep güzellikler senin, bizler fena
Ölçüsüz suç işleriz, suçtan yana
Ömrü, isyan, suç, günah doldurmuşuz,
Önce yapmış, sonra pişman olmuşuz!
Daima isyan edip bağlanmışız,
Nefs ve şeytandır gidip bağlanmışız!
Emre uymaktan kaçan kul baksana,
Yüzsuyun dökmüş, dönüp gelmiş sana!
Affı bekler, hem de lütfünden umar,
“Kesme rahmetten umut” emrin de var”6
Pendname‟de sözü edilen ideal insan, rahatından geçebilen,
makam-mevki, mal-mülk sevdası taşımayan, nefsinin arzularına
karşı durabilen, kanaatkâr kimsedir. İnsanlar arasında seçkin bir yer
edinecek olan bu kimse, ona göre sadece Allah‟a yaklaşır ve onun
hoşnutluğunu hedefler:

6 Feridüddin Attar, Pendname, çev. Ahmet Metin Şahin, İstanbul, 2006, ss. 15-16.
ŞARK-İSLÂM KLASİĞİ PENDNAME’YE GÖRE KİŞİLİK TİPLERİ ve MUTLULUK YOLLARI
DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 12 SAYI 1
db | 13
“Seçkin insan olmak istersen oğul
Geç rahattan, onda artan sevgi bul!
Hem kapatmak olmamışsa niyeti,
Kim rahattan, geçse, açmış cenneti.
Gayre uymuş, kim güvenmez Allah’a,
Görmemiş yer böyle bir şaşkın daha!
Mevkiden, her yükselişten gönlü çek,
Kulda kardeş, Hakka uygun hal gerek!
Hor yaşar elbette mevki isteyen,
Kardeşim tek, Hakka yaklaş gel hemen!
Rütbe alçaltır inan hepten seni,
Hem sürükler besleyip hakir teni.
Nefsi terk ettikçe hem miskinleşir,
Böyle yapmışsak nefis dizginlenir.
Hem bulur kalp, Hakkı anmışsak huzur,
Zorlu nefsin böyle dinginlik bulur!
Kim güvenmiştir Huda’nın lütfüne,
Lokma dünyalık yeten, Hakk ehline.
Gündelik bir rızk bulursan, ol kani,
Bulmadıysan, sen vekil et Sultan’ı!”7
“Her kimin gönlündedir altın, gümüş,
Akıbet bekler meğer pek zor bir iş
Kaygılar hep ahret olmuş olan
Allah’ından tek inayettir gelen.”

Kim yalan dünyaya hep dönmüş durur
Ahiretten hiç nasip almaz olur
Ey oğul sen, Hakkı çok anmanla bak,
Gulyabanlar misli ol halktan uzak”8

7 Attar, Pendname, ss. 39-40.
8 Attar, Pendname, ss. 41-42.
MUSTAFA DOĞAN KARACOŞKUN
DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 12 SAYI 1
14| db
A. Kişilik Tipleri ve Davranış Özellikleri
Pendname‟de belli temel kişilik tipleri göze çarpmaktadır. Bu
nedenle, kısa temas edilen ve bu temel kişilik tipleriyle bağlantılı
kişilik tipolojilerinden ziyade, temel dört kişilik üzerinde durulacaktır.
Bunların ikisinden olumlu kişilik olarak söz edilir. Bu tipler dervişler
ve gerçek erenlerdir. Diğer ikisi ise, ahmaklar ve katı yürekli
tiplerdir. Bu tipler olumsuz olarak nitelenen özellikleriyle öne çıkarlar.
Şimdi Pendname bağlamında bu kişilik tipleri üzerinde duraca-
ğız:
1. Dervişler
Bu kimselerin en önemli özellikleri, sevgi taşıyan gönülleri olmasıdır.
Onları sevenler, cennet yoluna girmiş olurlar. Derviş olan
kimseler, kanaati ve sadeliği tercih ederler. Dünyanın makamlarına
meyletmezler. Gönüllerinde Allah aşkı ve muhabbeti yer ettiğinden
dünya nimetlerine çok değer vermezler. Uzun hayaller kurma, ihtiras,
dünyanın nimetlerine çokça sevinme özellikleri yoktur. Hayatın
geçiciliğinin farkındadırlar. Bu yüzden aşırı sevinçli olmadıkları
gibi, dünyanın sıkıntılarına da aşırı üzülmek yerine sabrı ve tevekkülü
tercih ederler, her daim şükretmeyi bilirler.
“İlminin dostuysa aklın derviş ol;
Onların gönlünde gerçek sevgi bul!
Dervişandan başka yoldaş bulma sen,
Dervişanı gıybet etmiş olma sen!
Cenneti açmakta derviş sevgisi,
Kim ki düşman, insanın lanetlisi!
Abadır dervişlerin öz giysisi,
Olmamış asla hedef, nefsin süsü!
Nefsi ezmektir bugün, erkek işi,
Hakka nerden yol bulur bilmem kişi!
Kim ki tembellik, elinden kurtulur,
Nefsi yanmış, en güzel sultan olur.
Hiç saray, bağ aşkı tutmaz er kişi,
Dertli gönlün dert ve dağ olmuş işi.
Hem saraylar yap çıkar, dur göklere,
Akıbet: Yalnız gömülmektir yere!
ŞARK-İSLÂM KLASİĞİ PENDNAME’YE GÖRE KİŞİLİK TİPLERİ ve MUTLULUK YOLLARI
DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 12 SAYI 1
db | 15
Kudretin geçsin dilersen Rüstem’i,
Behrem-ı Gur misli yer toprak seni
Sen ki, Keyhüsrev olup sürsen murat,
Sonra derler gel, karanlık inde yat!
Ey oğul sil, ahiret var gafleti;
Yok sevinmek hep düşün akıbeti!..
Sen bela geldikçe daim sabrı geç,
Verse nimet, şükrü dol, hep şükrü iç!”9
2. Ahmaklar
Ahmak tiplerin temel özellikleri, Pendname‟deki bilgiler ışığında
dörttür: Kendi ayıp ve kusurlarını görmez, başkalarının da görmemelerini
tercih ederler. Cimri olup, kötü huyludurlar. Bu kötü huyları
nedeniyle insanların nefretini kazanırlar. Diğer bir özellikleri
de, hep başkalarından yardım beklemek, verici değil her zaman
alıcı olmayı seçmektir. Alıcı karakter olmayı seçmiş olan bu tipler,
çevrelerince sevilmedikleri gibi, Allah katında da bir değerleri yoktur.
Attar‟a göre ahmak tipin temel özelliklerinden biri olan kötü
huy ve mal-mülk, para ihtirası onu psikolojik olarak ölüme götürür.
“Kim de yok olmuş güzel huy, ters yolu;
Yok hayattan bir eser oymuş ölü!”10
“Bak zamanın zengini ruhtan ölü
Ey oğul, ölmüşle yok sohbet yolu”11
Attar‟ bu şekilde yaşıyor gözüken ahmak kimselerin uyarı ve
eleştirilere de kapalı olduklarını, oysa onların yapmaları gerekenin,
kusurlarını söyleyip uyaranlara kulak vermek ve teşekkür etmek
olduğunu söyler,
“Kim ki aybın söylemiş yüzden sana,
Yol açar zulmette, hep nurlanmana.
Kim ki, göstermiş olur doğru yol,
Et teşekkür hem de ondan mutlu ol!”12

9 Attar, Pendname, ss. 35-36.
10 Attar, Pendname, s.86.
11 Attar, Pendname, s.72.
12 Attar, Pendname, s.86.
MUSTAFA DOĞAN KARACOŞKUN
DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 12 SAYI 1
16| db
“Ahmak insan olmuş elbet ol kişi
Hep nefis ardında koşmaktadır işi
Hem bozulmuş fikrin ardında
Zanneder Allah bırakmaz, affeder.”13
3. Gerçek Erenler
Pendname‟ye göre gerçek erenler, kalbinde Allah korkusu taşı-
yan, hasbi düşünce ve yönelimlerle düşkünlere yardım eden, mert,
düşmanının bile kötülüğünü istemeyen ve çileli ama kimseden yardım
dilemeyen ve nefsinin peşinden koşmayan kimsedir.
“Er oluş, oğlum nedir, doğrusu bil bunu,
Önce lazım onda Allah korkusu.
Özrü, suçtan artık ister olsa kul;
Hem günahtan çok, sevabçün açtı yol!
Has kulun tarzında is yapmış adam,
Öncüdür düşkün için yardım da hem.
Kimde olmuş olsa, Hakk’ın ihsanı,
Darda kalsın, artacak mertlik yanı!
Ey oğul, mert meclisinden çıkma gel,
Allah nimet verdi, nimetten güzel!
Hak erenlerden taşır kimler nisan,
Düşmanın kusurunu bilir, açmaz lisan.
İstemezler hasmı mahvetmek bile,
Hep yasarlar halka sinmiş dert ile!
Er çeker olsun cefa, bitmez çile,
Beklemez hiç kimseden insaf bile!...
Kim ayak basmış ve erliktir yol,
Nefsinin ardında sürdürmez koşu…
Ey oğul, geç arzulardan, ol emin,
Olsun artık tek selametler senin.”14

13 Attar, Pendname, s. 17.
14 Attar, Pendname, ss. 143-144.
ŞARK-İSLÂM KLASİĞİ PENDNAME’YE GÖRE KİŞİLİK TİPLERİ ve MUTLULUK YOLLARI
DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 12 SAYI 1
db | 17
4. Katı Yürekli Tipler
Pendname^deki katı yürekli tip betimlemesi, Attar‟ a göre
uzak durulması gereken bir insan karakterini anlatır. Kanaatkâr
olmayan, hiçbir öğütten fayda görmeyen ve edep ve hayadan yoksun
kimseler olarak tanımlanırlar.
“Merhametsiz kalpte buldum üç izi,
Hem görür görmez dönüp gittim yüzü.
Gösterir düşkün, zayıf görsün cefa,
Hiç kanaat etmemiş, az çok da!
Hangi bir yönden uzatsan öğdü sen,
Etkilenmez kalbi, hiçbir etkiden!
Hem edepten, hem hayadan paysıza,
Bir şey isterken adım atmak ceza!”15
B. Mutluluk Yolları
Mutlu olmak hiç şüphesiz izafi bir kavramdır. Ancak yine de
mutlu olmak denilince ortak bir duygudan söz ederiz. Bu duygu
kendini iyi hissedebilmektir. Bazen bir bardak çay içilirken duyulabilen
bu tatlı duygu, bazen başkalarının acılarını paylaşırken, bazen
bir davranıştan pişmanlık duyarak affedilmek için çaba harcarken,
bazen acı çekse bile bunu olgunlukla ve sabırla karşılayabilmeyi
becerebilirken de olabilir. Yani mutlu olmak, genel kanı olarak daha
sağlıklı olmak, daha fazla mal-mülke sahip olmak, daha yüksek
makam ve mevkileri elde edebilmek gibi dünyevi beklentilerle özdeş
bir anlamda anlaşılsa da, bireyden hareket ettiğimizde bu her
zaman ve her birey için geçerli değildir. En basitinden Türk Divan
Edebiyatının önemli isimlerinden Fuzuli‟ye atfen anlatılan Kabe‟ye
vardığı vakit Allah‟tan acılarını arttırmasını talep etmesi, onun mutluluğu
aradığı noktanın sayılan hususlarla örtüşmeyip, hatta çelişti-
ğini gösterir. Yine tasavvuftaki dervişlikte mutluluk, az yeme, az
uyuma, az konuşma, mala mülke ve dünyanın diğer nimetlerine
meyletmeme, onlardan olabildiğince uzak durma esasına dayanır.
Nitekim atalarımız “azıcık aşım, ağrısız başım” atasözüyle mutlulu-
ğu başkalarını kıskandıracak derecede mal-mülk sahibi olmakta

15 Attar, Pendname, ss. 118.
MUSTAFA DOĞAN KARACOŞKUN
DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 12 SAYI 1
18| db
değil, tam tersine herkesin rahatlıkla elde edebileceği sade bir ya-
şantıda görürler.
Pendname isimli eserde de mutluluk, sadelik ve azla yetinmekte
görülür. Özellikle “malın varsa derdin var” ilkesini benimseyerek
bu yaklaşımı şöyle ifade eder: “Oğlum arama mutluluğu parayla
malla”, “Yol erine yararı yok dünya varlığının/Düşünmez asla o
yokluğu/Saf olur gönlü doğrulukla/Kâfi olur hırkası ile lokması/Arttırmak
isterse malını mülkünü/Uzak kalır asıl saadetten”. (s.
45) Şiirden de anlaşıldığına göre asıl mutluluk ahirette olup, bu
dünyada derviş olmak gerekir. Dünyada neye sahip olursanız olun
sizi mutlu etmeye yetmez demek ister. Ona göre bırakın mutlu etmeyi,
hatta insana bir yük, bir meşakkat verir dünyanın mal ve
mülkü. Bu yüzden Allah‟tan zenginlik dilememek gerekir: “Olmaz
reva Allah‟tan zenginlik dilemek/Meşakkattir müminin zenginli-
ği”(s. 42) mısraları bunu anlatır.
Attar, mutluluk anahtarını dervişçe yaşamakta görmekle kalmayıp,
bu yaşantının rol model davranış biçimlerini de aktarır. Bu
davranışlardan bazılarını onun şiirlerinden hareketle şöylece açıklayabiliriz:
1. Nefsin arzularına karşı durmak
“Nefsi geç kurtul şu dünyadan oğul,
Hep belalardan uzak dur huzru bul” 16
“Ahmak insan olmuş elbet ol kişi,
Hep nefis ardında koşmaktır işi.
Hem bozulmuş fikrin ardından gider,
Zanneder Allah bırakmaz affeder!
Ey oğul dervişlik elbet zor, peki;
Kimse bulmaz ondan üstün mesleki!
Kim ki almış nefsi elbet emrine,
Ün kazanmış, oydu aklından yine!
Nefsi ıslah istiyorsan çek çile,
Hatta nefsin kurtulur dertten bile!”17

16 Attar, Pendname, s. 51.
17 Attar, Pendname, s. 17.
ŞARK-İSLÂM KLASİĞİ PENDNAME’YE GÖRE KİŞİLİK TİPLERİ ve MUTLULUK YOLLARI
DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 12 SAYI 1
db | 19
Ona göre arzu ve isteklerinin peşinde mutluluk atayan kişi,
gerçekte kendini mutsuz kılmak için çaba harcamaktadır. Geçici
dünyada nefsin arzularını yerine getirmek, mutlu olmanın yolu gibi
gözükse de, gerçekte mutsuzluğa kapı açmaktadır. Çünkü nefsin bir
türlü bitmeyen istek ve arzuları insanı bu dünyada da ahrette de
ancak mutsuzluğa sürükler. Nitekim bu düşüncelerini şöyle dile
getirir bir şiirinde Attar:
“Nefsi hor tutmaz ve ezmezsen eğer,
Nefsi şeytanlar atar yoldan meğer.”

Süs ve sultanlık nedir? Sen isteme!
Geç rahattan, mutluluk vardır deme!” 18
2. Cimrilikten sakınarak, cömert ve alçakgönüllü olmak
Pendname‟ye göre cimri karakterli kimselerin üç temel özelliği
vardır. Bu hususları dikkate alarak cimrilikten sakınmak öğütlenir:
“Üç açık huy var, belirgin cimride,
Söyleyim sen sakla, kalsın öyle de.
Evvela korkar fakir, yoksuldan o,
Titretir en sonda açlık korkusu.
Karşılaşmış olsa bir dost, el gibi;
Merhaba derken geçer bir yel gibi.
Ekmeğinden kimse görmez faydayı,
Sofrasından az düşer nimet payı!”19
Pendname bağlamında cömertlik, Allah‟ın insana bahşettiği bir
keramet olup, sonunda dünyada daha az kaygı, âhirette ise cennet
vardır. Cimrilik ise insanı dünyada kötü davranışlar ve şeytana yaklaştırır,
âhirette de cehenneme götürür.
Sen cömertlikten birader al ki pay,
Hem de olsun güç ve şiddetler kolay!
Mal veren ellerden ol, gel durma ver,
Yok cehennemlerde hiçbir merde yer!
Hem cömert yüzlerde var, nûri sefâ
Bir de cennet var, yakındır Mustafâ!(s.a.s.)

18 Attar, Pendname, ss. 31-33.
19 Attar, Pendname, s. 113.
MUSTAFA DOĞAN KARACOŞKUN
DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 12 SAYI 1
20| db
Yazdı cennet üzre kurulduktan beri;
“Cennetin yalnız cömert kullar yeri!”
Yok cehennemlerde merdin işi,
Ateşin layık olan miskin kişi!
Pintilik kim etse ahmaklar başı,
Hem cehennemlerde şeytan yoldaşı.
Cimri görmez asla hiç cennet yüzü,
Kokmamış burnunda bir cennet tozu!
Gel “cehennem gir!” bu çağrılmış yere,
Sâde miskin, pinti, bencil girmede!..
Ey oğul, toplumda sen şöhret kazan,
Pintilikten kibre dalmaktan utan!
Gönlü alçaklardan ol, mertlik işin,
Parlasın ay örneği hep kalp, yüzün!” 20
Pendname‟ye göre, dünya malına önem verme, onlara sahip
olmak isteme, bencil ve cimri davranma insanı dünyada olsa olsa
mutluluk aldanmasına götürür. Oysa ona göre daha dünyada yaşı-
yorken cömert olmak ve verebilmek çok güzel davranışlardır.
“Verse el ölmezden evvel akçeyi,
Sonradan verdikleri yüzden iyi!

Hem sevinç dünyada bak yalnız keder,
Arkasından neş’enin mâtem gider!” 21
Aşırı hırs, mal kaygısı insanın hayatını yaşanmaz kılar. İnsan
sanki yaşamıyor gibi olur ve ömrü boş geçer. Pendname‟ye göre bu
süreç ömrün kısalması anlamına gelir.
“Bir de can, mal kaygısından geçmedir,
Ömrü gerçekten uzatmak böyledir”
22
3. Öfkeden sakınmak, öfkeyi kontrol etmek
Pendname öfke konusunu işlerken, öfkenin hem dünya hayatından
tat almayı engelleyeceğini, hem de ahrette cehennem azabı-
na yol açacağını belirtir. Bu nedenle öfkelenileceği zaman alttan

20 Attar, Pendname, ss. 119-120.
21 Attar, Pendname, s. 125.
22 Attar, Pendname, s. 76.
ŞARK-İSLÂM KLASİĞİ PENDNAME’YE GÖRE KİŞİLİK TİPLERİ ve MUTLULUK YOLLARI
DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 12 SAYI 1
db | 21
alarak karşısındakilere karşı yumuşak davranması öğütlenir. Çünkü
hayatta çeşitli sıkıntı ve engellerin olması kaçınılmaz olup, Allah‟a
dayanmak gerektiği ifade edilir.
“Vazgeçip gel, sen bu dört şeyden sakın,
Değmesin kızgın cehennem yakmasın!
Almak istersen ömürden lezzeti,
Öfke, sertlikten uzak tut niyeti.
Huyların uymazsa halk ahlakına,
Hem gerektir halka hep uymak sana!

Faydasız kaçsan da gerçektirkaza,
Her ne rastlarsan n’olur göster rıza!
Dosta gönlünden dönüp kim olsa yâr,
Hem de gör oymuş başından bahtiyar!” 23
Öfke nedeniyle düşmanlık etmek, insanı rahatlatmaz. Hatta
düşmanlık devam ettikçe öfke de artarak devam eder:
“Kim inat etmişse olmuştur rezil,
Öfke, düşmanlıkla bitmez, arttı bil!”24
Öfkenin zararlarından birisi de, sonradan pişmanlık oluşturmasıdır.
“Öfkeyi, hışmı tüketmez kimseler,
Fazladan en sonda pişmanlık çeker.”25
4. Kanaatkâr olmak, mal-mülk ihtirası taşımamak
Attar aza kanaat etmemeyi katı yürekli insanların davranış
özelliklerinden birisi olarak değerlendirir.
“Merhametsiz kalpte buldum üç iz,
Hem görür görmez dönüp gittim yüzü.
Gösterir düşkün, zayıf görsün cefâ,
Hiç kanaat etmemiş, az çokda da!” 26

“Mal çoğaltmak isteyen harise bak,
Mutluluklardan daim kalmış uzak!”27

23 Attar, Pendname, s. 98.
24 Attar, Pendname, s. 63.
25 Attar, Pendname, s. 65.
26 Attar, Pendname, s. 118.
27 Attar, Pendname, s. 116.
MUSTAFA DOĞAN KARACOŞKUN
DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 12 SAYI 1
22| db
5. Dünya işlerini azaltmak, fazla borç ve düşman edinmemek
Pendname‟de üzerinde durulan önemli konulardan biri de,
dünyaya meyil göstermemektir. Dünyayla uzak durulmalıdır çünkü
dünya aldatır gerçek anlamda insana yar olmaz, o halde yatırım
âhirete yapılmalıdır. Böyle yapan kimseler, gerçek anlamda mutluluğa
ulaşırlar.
“Ömrü dünyanın şu, üç-beş gün değil,
Âkibet görmez olan, olmuş sefil!
Lezzet-i dünyayı hp atmak gerek,
Ehl-i dilden el-etek tutmak gerek.
Koşma nefsin arkasından aslâ sen,
Bil ki fânidir cihân, aldanma sen!
Faydasız dert çekmemiz dünya için,
Sonda gerçektir senin ölmekliğin!” 28
Pendname‟de, düşman kazanmak, borçlanmak ve yapabilece-
ğinden fazla iş yüklenmek, insanın huzurunu kaçıracak ve hayatını
zindan edecek hususlardan birisi olarak zikredilir.
“Ferdi aşçaltmak için dört nesne var,
Söyleyim aklında tut, ey Hak sever!
Çokça düşman, hem hesapsız borçluluk,
Hem dağılmış iş ve artan çol-çocuk.
Vay o miskin kimse borçtan sıktı can,
Her zaman kan içti bitmez kaygudan.
Çokça düşman kimde var gelsin beri,
Hem bulanmış, görmez aydın gözleri.
Kim gücünden fazla bir çok fazla iş yapar,
Bitmez artık onda iştir: “âhuzâr!” 29
6. Kibirden uzak olmak
Kibir Pendname‟de yerilen ve şeytanın peşinden gitme olarak
görülen bir davranış olarak göze çarpmaktadır:

28 Attar, Pendname, s. 29.
29 Attar, Pendname, s. 98.
ŞARK-İSLÂM KLASİĞİ PENDNAME’YE GÖRE KİŞİLİK TİPLERİ ve MUTLULUK YOLLARI
DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 12 SAYI 1
db | 23
“Kibr elinden kim yüceltip dikse baş,
Dost denen herkes gelip açmış savaş.”30

“Kibridir sürmüş, götürmüş şeytanı,
Tövbedir, makbul eden ilk insanı!”31
7. Boş konuşmamak ve sükutu tercih etmek
Sükut etmek, Pendname‟de övülen davranışlar arasındadır. Çok
ve boş konuşup vakti ve kalbi öldürmek yerine, iyilikler yaparak
kendini güvende hissetmenin tercih edilmesi istenir.
“Kim ki kurmuştur sükuttan bir köşe,
Duymamıştır emniyetten endişe.
Sus, selamet bulmak istersen eğer,
Yay, sen iyilikler selamettir meğer!”32
Söylenen sözler, şiir bile olsa eğer bir anlamı yoksa, insana katkısı
söz konusu değilse Pendname‟deki öğütler bağlamında bakıldı-
ğında, boşa gitmiş faydasız işlerdendir.
“Sonra boş sözler gider toptan boşa,
Söylenen söz şâirâne olsa da!”

“Ağza hapsolsun dilin, boş söz deme,
Başkalardan iltifatı bekleme!” 33
8. Minnet beklemeden hayır yapmak, başkalarının kusurlarını
görse de susup yadırgamamak ve kendi işini başkasına yıkmamak
“Kim bu üç huydan, edinmiş olsa huy,
Hep saadet buldu, dünya üzre duy!
Kim ki minnet etmeden hayır etmede,
Karşılanmak üzeredir rahmetle de.
Dâima herkeste kim bulmuş kusur,
Rüsvalıktan hiç ağız açmaz olur.
Gördüğün an sen gerek suç işleyen,
Baş çevir gel, hep kazanmış ol da sen!
Gel uzak dur, halka zahmet verme hiç,

30 Attar, Pendname, s. 65.
31 Attar, Pendname, s. 49.
32 Attar, Pendname, s. 69.
33 Attar, Pendname, ss. 19-20.
MUSTAFA DOĞAN KARACOŞKUN
DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 12 SAYI 1
24| db
Halka sen külfet n’olur yükletme hiç.” 34
9. Sabretmek
Sabretmek, Pendname‟de ayrı bir bölümde ele alınan önemli
öğütler içeren bir konu olarak görülmektedir. İlgili bölümde sabrın
insan mutluluğu için önemli etkenlerden bir olduğu vurgulanarak,
insanın, neyle karşılaşırsa karşılaşsın sabrı elden bırakmaması
öğütlenir.
“Sabra ermiş insan olmak istersen,
Gel de katlan gördüğün her derde sen.
Hem bela geldikçe yüz ekşitme hiç,
Bulmadın artık, bulunmaz sabrı, geç!
Hiç şikayet etmeden sabrın güzel,
Gâye, Hak’tan sen şikâyet etme, gel!
Hem bela vaktinde sabrın olmamış,
Bak erenler şükre lâyık görmemiş.
Derviş olmak hiç de vermezken sefâ,
Hakka dost düşkünle, dostluk nerde ya?
Hürmetin, hizmetle gönlü hoş tutar,
Hizmet etmiş kul, başından bahtiyar.
Ey oğul, sen emre etmezsen hilâf,
Vaktidir artık, sabırdan eyle laf!
İstiyorsan mutluluk ersin sana,
Yok sabırsızlıkla imkân bulmana!”35
10. Misafirperver Olmak
Pendname‟de misafirperverlik konusu genişçe ele alınmış, insanın
misafirine ikram etmekle izzet bulacağı belirtilmiştir. Öyle ki,
gelen misafirin inancı, kimliği ne olursa olsun, ona ihsanda bulunmayı
öğütlenir.
“Kardeşim senden misafir hizmeti,
Görse Haktan sen bulursun izzeti.

Kim konuk geldikçe candan karşılar

34 Attar, Pendname, s. 85.
35 Attar, Pendname, s. 131.
ŞARK-İSLÂM KLASİĞİ PENDNAME’YE GÖRE KİŞİLİK TİPLERİ ve MUTLULUK YOLLARI
DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 12 SAYI 1
db | 25
Oldu elbet Allah’ın has lütfu yâr!

Tanrıdan nimet misafir insana,
Kaçsa kim ermiş olur alçaklığa!

Ver ki ekmek, hakk için yoksullara,
Sonra Adn’ın cennetinden yer ara!”36

“Ey oğul, gelmiş konuk ikrâmı yap,
Gelse Kâfirler de, dur ihsânı yap!”37
C. Zikir ve İnsan Psikolojisi Üzerindeki Etkileri
Pendname‟ye göre zikir değişik şekillerde ve insanların durumuna
göre psikolojik işlevler görür. Zikir ile şükür, ve zikir ile hayatı
anlamlı yaşama arasındaki ilişkilere de temas ederek, zikir etmenin
gerçek erenlerin temel kişilik özellikleri arasında yer aldığını ve
zikrin olmamasının yokluk anlamına geleceğini belirtir. Pendname‟ye
göre genel anlamda insanın manevi olarak kendini iyi hissetme
duygusunu güçlendirir. İlgili mısralar şu şekildedir:
“Hiç hilafsız zikre üç yol oldu iz,
Bos değildir, söylenen söz şüphesiz.
Halkda vardır, dilde ancak bir zikir,
Daim Allah arifin gönlündedir.
Zikri hürmetsiz yaparken bid’ati,
Seçmişiz biz, terkederken hürmeti.
Arif insanlar yaşarmış sırr ilen,
Hep zarar etmiş demek zikr etmeyen.
Her bir organ başka türden almadan,
Her bir uzvun anmalar bir başka da!
Yardım etmek, ellerin zikr etmesi,
Hem ayaklar zikri, dosta gitmesi.
Zikreden göz, korktu Haktan, yaşlıdır,
Ayet, ayet bakmağa uğraşlıdır.
Kur’ân’ı dinler kulaklar zikreder,
Gündüz aksam zikre ver, canında yer!
Öyle zikret, kalpde daim Hakk’ı bul,

36 Attar, Pendname, s. 106.
37 Attar, Pendname, s. 136.
MUSTAFA DOĞAN KARACOŞKUN
DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 12 SAYI 1
26| db
Uğraşır oldukça dolmuş, zikri kul.
Kim, cehaletten günah işler durur,
Sanmayın siz, zikr-i Haktan zevk bulur.
Dillerin zikri: Kıraat Kur’ân’ı,
Yapmayan devrin nasipsiz insanı…
Kim ki zikretmişse Hakkı durmadan,
Sen de şükret çünkü nimettir, uyan!
Ey oğul gel, her zaman öv Hakk’ı sen,
Etme berbat ta başından ömrü sen
Ayrı tutmazsan zikirlerden dili,
Deymez asla can yakan yokluk eli!
Zikre dalsın, yapmasın bir iş dudak;
Hakkı zikr, ermiş için olmuş odak.”38
Pendname‟ye göre zikir insan psikolojisi üzerinde oldukça
önemli psikoterapik işlevler görerek inanan bireyin ruh sağlığını
destekler.
“Hem adâlet, hem de ihsan Tanrıdan,
Ey oğul: Her yerde gel Allah’ı an!
Her sabah, akşam zikir kılsın diri,
Kalma gafletlerde doldur günleri!
Zikri hak gelmiş, ruhun almış gıda,
Hastalanmış gönle tek gerçek deve!
Sen unutmuşsan eğer Allah’ı hem,
Oldu şeytan yoldaşım, gerçek demem.
Burda, hem ahrette yüz bulmak için,
Kim inanmış zikri pek çok eylesin!
Zikr-i Hak olmuşsa canın yoldaşı,
Nerden olsan hem saray, köşk uğraşı!
İhlâs olmaz olsa zikrin hayrı yok,
Doğru zikrin başka bir tek, gayrı yok!”39

38 Attar, Pendname, çev. Ahmet Metin Şahin, s. 57.
39 Attar, Pendname, çev. Ahmet Metin Şahin, s. 56.
ŞARK-İSLÂM KLASİĞİ PENDNAME’YE GÖRE KİŞİLİK TİPLERİ ve MUTLULUK YOLLARI
DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 12 SAYI 1
db | 27
D. Susmanın Psikolojik Değeri
Pendname‟deki öğütler arasında susmayı tercih etmek, önemli
bir yer tutar. Çünkü çok konuşmak, insanın ruhsal sağlığı ve kişiliği
açısından sorunlara yol açabilir. Nitekim söylenen sözün geri dönü-
şünün olmaması nedeniyle, örneğin ayıp ve kusurları söyleme, çok
fazla konuşma, güzel sözler söyleme yoluyla şöhret beklentisi gibi
yaşantılar, bireylerde sorunlu benlik algılarına yol açabilir. Bu nedenle
mümkün olduğunca gerekli olmadıkça konuşmayıp susmalı
ve konuşunca da iyi şeyler söylemelidir.
“Kardeşim sen hakka talipsen eğer,
Emr-i Haktan gayre yapmaz dil sefer.
Bilmiş olsan nicedir O Layemut
Vur ki dursun ağsa sen mühür-i sükut!
Çokça söz bulmuş, üretmiş kim ki var,
Gökse konmuş hasta kalpten çıkar!
Öldürür ten içre çok söz söyleyen,
Olsun istersen Adenli inciden!
Sanatın uğrunda düşmüş efkara,
Kimse, kalpler üzre açmıştır yara
Ağza hapsolsun dilin, boş söz deme,
Başkalarından iltifat bekleme!”40
Pendname’ye göre, söylenen söz insanı bağlar ve çok konuşulduğunda
yalanlardan da uzak olamaz. Bu durum da insanın itibarını
azaltır. Bu nedenle az konuşmak veya susmak tercih edilmelidir.
“Az söz et sen halka, eksilsin yalan
İtibarsızlık çekilsin ortadan”
41
Değerlendirme ve Sonuç
Klasik edebi ve tasavvufi eserler arasında yer alan ve kesin olmamakla
birlikte Feridüddin Attar‟a ait olarak kabul edilen Pendname
isimli öğüt kitabının içinde yer alan öğüt ifadelerinde insan
psikolojisine ilişkin önemli yaklaşımlar söz konusudur. Günümüz
bilimsel yöntemleriyle tespit edilip ispatlanmamış olsa da, geçmişte
yaşamış edebiyat/tasavvuf alanının önemli bir ismine ait bu tespitler,
en azından dini/tasavvufi ilimlere ve daha çok gözlem ve ya-

40 Attar, Pendname, s. 76.
41 Attar, Pendname, s. 107.
MUSTAFA DOĞAN KARACOŞKUN
DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 12 SAYI 1
28| db
şantıya dayandığından görmezden gelinmemelidir kanaatindeyiz.
Her ne kadar sözkonusu yaklaşımlar temelde dini/ ahlaki/tasavvufi
çerçevede temellenmiş gözükse de, içerdiği psikolojik motifler dolayısıyla,
insan psikolojisi alanına da girmektedir. Bu doğrultuda incelenen
Pendname‟de yer alan kişilik ve karakter tipolojileri ile bunlara
ilişkin çözümlemelerin, dini kaynaklardan beslenen kavramsal
bir çerçevede öğüt verme amacıyla ve gözlemsel desteklerle yapıldığı
görülmüştür.
Pendname temel dört kişilik üzerinde durmaktadır. Bunlardan
dervişler ve gerçek erenler isimleri verilen iki tanesi olumlu karakter
özellikleri gösterirken, ahmaklar ve katı kalpliler isimleri verilen
diğer ikisi olumsuz karakter özellikleri gösterirler. Pendname bağ-
lamında olumlu karakter özelliklerine bakıldığında, bazıları günü-
müzün evrensel ahlak ilkeleri olarak görülen şu hususların öne
çıktığı gözlenmiştir: Kıskançlık etmemek, nefsin arzularına karşı
durmak, cömert olmak, alçakgönüllü olmak, öfkeyi kontrol etmek,
kanaatkâr olmak, maddi ihtiraslara sahip olmamak, susmayı alış-
kanlık edinmek, sabırlı olmak, halk içine fazla karışmamak, şükretmek,
vefakâr olmak, başkalarının kusurlarını örtmek, misafirperver
olmak ve akrabalara yakınlık göstermektir. Olumsuz karakter
özellikleri olarak ise, kıskançlık, nefsinin esiri olmak, cimri olmak,
ihtiraslı ve sahip olma eğilimli olmak, kibirli olmak, düşünmeden
konuşmak ve davranmak, gıybet etmek, gösteriş meraklısı olmak,
vefasız ve ikiyüzlü olmak gibi hususların öne çıktığı görülmüştür.
Pendname‟nin öğüt verirken izlediği eğitsel sistematik, onun
güçlü pedagojik değerini bizlere göstermektedir. Çünkü olumlu
karakter özellikleri gösterilip o yönde davranış değişikliği istenilirken,
aksi yöndeki davranış özelliklerini de göstermek kavramayı ve
anlamayı kolaylaştırarak, mesajın etki gücünü arttıran bir işleve
görür.
Pendname‟de yer alan insan psikolojisi ile ilgili diğer yaklaşımlar
arasında öne çıkan iki konu da önemli gözükmektedir. Bunlardan
birisi zikrin insan psikolojisi üzerindeki olumlu etkileridir. Di-
ğer konu ise susmanın psikolojik değeriyle ilgilidir.
Pendname’de öne çıkan kişilik ve karakter çözümlemelerinde,
içerik olarak değilse de, temel betimlemeler açısından yakın dönem
hümanist psikologlarından Erich Fromm‟da olduğu gibi, iki karakterin
öne çıktığı görülmüştür. Bunlardan birincisi “sahip olma” tutkusuyla
hareket etme eğilimindeki karakterdir. Pendname bağlamında
bakıldığında, nefsinin arzularına esir olmuş, cimri, kıskanç, ihtiraslı,
ŞARK-İSLÂM KLASİĞİ PENDNAME’YE GÖRE KİŞİLİK TİPLERİ ve MUTLULUK YOLLARI
DİNBİLİMLERİ AKADEMİK ARAŞTIRMA DERGİSİ CİLT 12 SAYI 1
db | 29
kibirli, vefasız ve ikiyüzlü olmak gibi özellikleri olan bu karakter
tipi, gerçekte yaratılışına/varoluşsal özüne uygun davranmayan,
özünü dış dünyanın haz nesneleriyle gölgeleyen yabancılaşmış karakterdir.
Diğer karakter tipi ise, “olma” yahut “kendisi olma” eğilimlidir.
Nefsinin arzularına esir olmayan, cömert, kanaatkâr, öfkesini
kontrol edebilen, sabırlı ve olgun olmak gibi özelliklerle donanmıştır.
Böyle olduğu içindir ki, çevresine karşı sevgi ve saygı
doludur. Minnet beklemeden iyilik yapar, başkalarının kusurlarını
görse de susup yargılamaz ve kendi işini başkalarına yıkmaz.
Maslow‟un ihtiyaçlar hiyerarşisini düşündüğümüzde, bu karakterin
kendini gerçekleştirmiş birey olarak tanımlanabileceğini, hatta
Frankl‟ın, Maslow‟un kuramının eksikliğine dikkat çektiği göz önü-
ne alındığında, kendini gerçekleştirmenin de ötesine geçtiği söylenebilir.
Bu kuramsal çağrışımlardan ve benzeyişlerden söz etmekle
birlikte, Pendname‟deki olumlu karakterin, bunların çok ötesinde
özgün bir kişilik olarak görülmesi gerektiğini belirtmeliyiz.
Sonuç olarak Pendname‟de yer alan öğüt ifadeleri, sadece dini/tasavvufi/edebi
bir içeriğe sahip olmayıp, psikolojik ve din psikolojik
zenginliği de ortadadır. Bu nedenle, özellikle din psikolojisi
alanında, nitel araştırma yöntemlerinden doküman incelemesi yöntemini
kullanarak bu tarz zengin tarihsel/kültürel/dini kaynakları-
mızı farklı yönleriyle de çalışmaya ihtiyaç olduğu kanaatindeyiz.
Çünkü bu kaynaklar, sadece geçmişte değil, bugün de pek çok
inançlı insanın davranış geliştirme süreçlerinde önemli etkilere sahip
gözükmektedir. O halde bu eserler, günümüz bilim anlayışı
çerçevesinde, belki doğrudan birer bilimsel ilkelere uygun çalışmalar
olarak değil, ama bilimin yararlanabileceği insan psikolojisine
ilişkin zengin içerikli gözlemsel veriler içeren çalışmalar olarak din
psikolojisi alanındaki akademik çalışmalarda yer bulabilmelidirler.
Kaynakça
Attar, Feridüddin, Pendname, çev. Ahmet Metin Şahin, İstanbul, 2006.
Çavuşoğlu, Ali, İrşad Ekseninde Pendname, Kayseri, 2011.
Durdu, Mustafa, Türk Edebiyatında Nasihat, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), S.Ü.
S.B.E., Konya, 2008.
Dündar, İbrahim Halil, İslam’da Edep Geleneği ve Feridüddin-i Attar’ın Pendname’si,
(Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Y.Y.Ü.S.S.B.E., Van, 2008.
Şahinoğlu, M. Nazif, “Attar”, DİA, C. 4, İstanbul, 1991.
Yıldız, Alim, “Şark Klasiklerinden Attar’ın Pendname’sinin Türk Halk İnanışları”, Ayvakti
Dergisi, 53. Sayı, İstanbul, 2005.


Konular