Öz, Yusuf (2010), Tarih Boyunca Farsça-Türkçe Sözlükler

218
, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara, 360 s.,
ISBN: 3003562103292

Türkçede sözlükbilim, sözlükbilimi, sözlükçülük gibi çeşitli terimlerle
karşılanan leksikografi Avrupa’da gelişmiş bir uzmanlık alanıdır. Ülkemizde ise
sözlükçülük-sözlükbilimi çalışmalarında belli başlı kuramlardan değil, münferit
bazı yöntemlerden yararlanılmaktadır.
Leksikografi çalışmalarının bilimsel bir alt yapıya kavuşturulması,
konunun etraflıca ele alınıp ortaya çıkan problemlerin tartışılmasına bağlıdır. Bu
yolda Kebikeç, Turkish Studies, Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi gibi süreli
yayınların sözlük ve sözlükçülüğe yönelik özel sayılar hazırlamak suretiyle söz
konusu boşluğu doldurmaya çalıştıkları görülmektedir1
.
2
Nadir İlhan’ın “Geçmişten Günümüze Sözlükçülük Geleneği ve Türk
Dili Sözlükleri” (2007), Emin Eminoğlu’nun “Türk Dilinin Sözlükleri ve Sözlük
Kaynakçası” (2010) gibi leksikografinin ülkemizdeki gelişimi açısından önem
arz eden hacimli çalışmalara Yusuf Öz tarafından bir yenisi eklenmiştir: Tarih
Boyunca Farsça-Türkçe Sözlükler.
Bu eser Yusuf Öz’ün 1996 yılında tamamladığı doktora tezinin kitap
olarak yayımlanmış şeklidir.
Çalışma, Ön Söz, Transkripsiyon Sistemi, Diğer Kısaltmalar ve Giriş
başlıklarının yanı sıra Farsça-Türkçe / Türkçe-Farsça Sözlüklerin Şekil
Özellikleri (s. 47-76) ve Sözlüklerin Tanıtımı (s. 77-336) şeklinde iki ana bölüm
ile “Bibliyografya ve Kısaltmalar” (s. 337-348) ve “Dizin”den (s. 350-360)
oluşmaktadır.
19-44. sayfalar arasında yer alan “Giriş” bölümü, sözlükçülük tarihine
kısa bir temasın ardından çalışmanın zemininin daha iyi anlaşılmasını sağlaması
bakımından önem arz eden üç başlıktan oluşmaktadır:
1. Arap Dilinde Sözlük Çalışmaları: Arapçada ilk sözlükler, bunların
*
Arş. Gör., Gazi Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü, z.aslan@gazi.edu.tr
1 Kebikeç, (1998), “Dosya: Tarihî Türk Dillerinin Sözlükleri”, Sayı:6, Yıl: 3; Kebikeç, (1999), “Dosya: Günümüz
Türk Dilleri ve Sözlükleri, Sayı: 7, Yıl:4; Turkish Studies, (2009), “Sözlük Özel Sayısı”, Volume 4/4 Summer 2009; Dil
ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi, (2011), “Sözlük Özel Sayısı”, Sayı:4, Yaz 2011, İstanbul.
Dil Araştırmaları
Sayı: 11 Güz 2012, 218-221 ss.
219
Öz, Yusuf (2010), Tarih Boyunca Farsça-Türkçe Sözlükler
yazılış amaçları ve Arap sözlükbilimindeki usullerle ilgili bilgiler, alt başlıklar
hâlinde verilmiştir. İslamiyet’in Arap sözlükbilimi üzerindeki etkisi ve
rolüne değinilmiş, sözlükbiliminde kullanılan usuller eserlerden örneklerle
açıklanmıştır.
2. İlk Farsça Sözlükler ve Yazılış Amaçları: Yazarın bu bölümde verdiği
bilgilere göre, ilk Farsça sözlükler şairlerin kullandığı kelimelerin anlamlarının
açıklanması amacıyla XI. yüzyılda yazılmaya başlanmış ve bu gelenek yaklaşık
olarak XVII. yüzyıla kadar tesirini sürdürmüştür. XV. yüzyılda Timurlular
aracılığıyla Farsçanın Hindistan’a yayılması ve burada sultanların Farsçayı
resmi dil olarak kabul etmeleri, dilin bütün kelimelerini içine alan sözlüklerin
hazırlanması ihtiyacını doğurmuş, böylece Farsça sözlükbilimine dair kapsamlı
çalışmalar XV. ve XVI. yüzyıllarda Hindistan sahasında başlamıştır. Yazar, bu
sözlüklerde sözlükbiliminin sistemleşmiş kurallarının genel olarak uygulandığını
belirtmektedir.
Aynı bölümün “Farsça Sözlüklerde Usul” alt başlığında sözlük tertibinde
alfabetik sistemden önce kafiye usulünün kullanıldığı, tam alfabetik sistemin
ise Avrupa’daki çalışmaların öğrenilinceye dek sistemli bir yöntem olarak
uygulanmadığı belirtilmektedir. Bu bölümün son alt başlığı olan “Bazı Önemli
Farsça Sözlükler ve Tertip Özellikleri”nde Fars sözlükbilim tarihi açısından
önem taşıyan dört eser hakkında bilgiler verilmiştir. Bu sözlükler şunlardır:
Miyār-i Cemālī ve Miftāḥ-i Ebū İshāḳī; Mecmau’l-Fürs; Ferheng-i Cihāngīrī;
Burhān-ı Ḳāṭı.
3. Türk Dilinde Sözlük Çalışmaları: Giriş bölümünün son inceleme
konusunu oluşturan “Türk Dilinde Sözlük Çalışmaları” başlığı, “İlk Sözlükler,
Yazılış Amaçları, Düzen ve İçerikleri” alt başlığını içermektedir. Bu bölümde
Türk sözlükbiliminin kurucusu Kaşgarlı Mahmud ve Kaşgarlı’nın kullandığı
yöntemden bahsedilmekle birlikte, Mukaddimetü’l-Edeb başta olmak üzere
belli başlı Türk dili sözlükleri hakkında özet bilgiler verilmiştir.
Yukarıda da ifade edildiği gibi “Giriş” yazısı numaralandırılmış üç alt
başlıktan oluşmaktadır. Çalışmanın birinci bölümünü teşkil eden “Farsça-Türkçe,
Türkçe-Farsça Sözlüklerin Şekil Özellikleri” adını taşıyan bölümün ilk alt
başlığı “4” rakamıyla numaralandırılmıştır ki bu yöntem, çalışmanın bütününde
de görülmektedir. Çalışmada her bölümün alt başlığı, bir önceki bölümün kaldığı
sayıdan devam eder şekilde numaralandırılmış, böylece çalışmadaki konu
bütünlüğüne numaralandırma düzeniyle dikkat çekilmiştir. Ancak bu durumun
kimi zaman genel başlıkla özel başlıklar arasında anlam karmaşasına dönüştüğü
görülmektedir. Söz gelimi Manzum Sözlükler “4.2.1”; Mensur Sözlükler ise “4.3”
olarak numaralandırılmıştır. Buna bağlı olarak “4.3” başlığının alt başlıklarında
da karışıklık olduğu göze çarpmaktadır: “4.3”ün alt başlığı olan “4.3.1. Tertip
Özellikleri”, “Alfabetik Sözlükler” ve “Konu Sözlükleri” olmak üzere ikiye
220
Zeynep Aslan
ayrıldığı için bu alt başlıkların “4.3.1.1” ve “4.3.1.2” olarak numaralandırılması
beklenirdi, fakat çalışmada bu başlıklar “4.3.2. Alfabetik Sözlükler” ve
“4.3.3. Konu Sözlükleri” olarak numaralandırılmıştır ki aslında bunlar “Tertip
Özellikleri”nin ayrıntılarını oluşturan bölümlerdir.
Birinci bölüm “4. Farsça-Türkçe Sözlük Yazımı” ve “5. Farsça-Türkçe
Sözlüklerin İçerik Özellikleri” şeklinde iki ana başlıktan oluşmaktadır.
“Farsça-Türkçe Sözlük Yazımı” başlığı altında ilk Farsça-Türkçe sözlükler
ve yazılış amaçları, bu sözlüklerin şekil özellikleri gibi konular ayrı ayrı alt
başlıklarla ayrıntılı bir şekilde anlatılmıştır. Yazarın verdiği bilgiye göre FarsçaTürkçe
sözlükler Farsçanın, Türkçe-Farsça sözlükler ise Türkçenin öğretilmesi
amacıyla yazılmıştır, bu durum sözlüklerin giriş bölümlerinde belirtilmektedir.
Farsça-Türkçe sözlüklerin şekil özellikleri genel olarak manzum veya mensur
oluşlarına göre ikiye ayrılmaktadır.
Yazar, manzum sözlüklerin ilk kez Arap dilciler tarafından XI. yüzyılda
yazıldığını ifade etmiş ve bu sözlüklerin yazılış amaçları için şu bilgileri vermiştir:
“…Yabancı dilde metin okuma aşamasına gelme süresini kısaltmak, sözcük ezberini
ve dil öğrenimini kolaylaştırmak gibi amaçlarla kaleme alınmış olan bu sözlükler dil
öğretiminde bir ders kitabı olarak okunmuş ve okutulmuştur.” (s.52-53).
Anadolu sahasında yazılmış Farsça-Türkçe 33 manzum sözlük tespit
ettiğini söyleyen yazar, manzum sözlüklerin telif tarihlerini ve müelliflerini şu
şekilde listelemiştir: “Yazma Hâlde Olan Farsça-Türkçe Manzum Sözlükler”
(12 tane), “Eski Harflerle Basılmış Farsça-Türkçe Manzum Sözlükler” (4 tane),
“Yazma Hâlde Olan Arapça-Farsça-Türkçe Manzum Sözlükler” (14 tane) ve
“Eski Harflerle Basılmış Arapça-Farsça-Türkçe Manzum Sözlükler” (3 tane).
Yazara göre Anadolu sahasında yazılmış ilk mensur Farsça-Türkçe
sözlükler, XIV. yüzyılın sonları ile on beşinci yüzyılın ilk yıllarında kaleme
alınmıştır. Bu ilk sözlükler hakkında bilgiler veren yazar, sözlüklerin
düzenlenmesinde kullanılan usullerden de bahsetmiştir. Mensur sözlükler, tertip
özelliklerine göre alfabetik olarak düzenlenebilir veya anlamı esas alan konu
sözlükleri olarak hazırlanabilir. Yazar bu sözlükler hakkında da tanıtıcı bilgiler
vermektedir.
“Farsça-Türkçe Sözlüklerin İçerik Özellikleri” bölümü; “Eğitim ve
Öğretim Amaçlı Sözlükler”, “Genel Sözlükler”, “Eser Sözlükleri” (Mevlâna’nın
‘Mesnevi’si, Sadi-i Şirazi’nin ‘Bostan ve Gülistan’ı vb.), “Alan Sözlükleri” (tıp,
inşa, terim, deyim sözlükleri vb.) ve “Farklı Amaçlarla Yazılmış Sözlükler”,
“Çeviri Yoluyla Hazırlanmış Sözlükler”, “Seçme, Özetleme ve Düzenleme
Yoluyla Hazırlanmış Sözlükler”, “Metin Sözlükleri” şeklinde çeşitli alt başlıklar
içermektedir.
Çalışmanın ikinci ve asıl bölümü olan “Sözlüklerin Tanıtımı” 79.
221
Öz, Yusuf (2010), Tarih Boyunca Farsça-Türkçe Sözlükler
sayfadan başlayıp 336. sayfaya kadar devam etmektedir. Çalışmanın en uzun
bölümünü teşkil eden ikinci bölümde yazar, sözlükleri yazıldıkları sahalara
göre tasnif etmiş ve telif tarihlerine göre sıralamak suretiyle tanıtmıştır. Yazar
bu tanıtmalarda eserin özgün adı, bilinen kısa adı, tarihi kaynaklarda ne şekilde
geçtiği, nüshaları, tertip düzeni gibi bilgilere yer vermiştir. Bu bölümde eserin
sözlükçülük tarihindeki yeri (ilk oluşu, yeni bir akım başlatması gibi) hakkındaki
bilgilere de ulaşmak mümkündür.
Sözlüklerin tasnifinde yazıldıkları sahalar esas alınmıştır. Buna göre
sözlükler, beş grup hâlinde incelenmiştir. En hacimli bölüm olan “Anadolu
Sahası” başlığı altında 123 eser tanıtılmıştır. “Yeni Harfli Farsça-Türkçe /
Türkçe-Farsça Sözlükler” başlığı altında 2 eser tanıtılmış, 22 eserin de künyeleri
verilmiştir. “Diğer Sahalarda Yazılmış Sözlükler” ise kalan dört grubu ihtiva
etmektedir: “Kıpçak Sahası”nda yalnızca Codex Cumanicus tanıtılmış; “İran
ve Azerbaycan Sahası”nda 11 eser tanıtılmış, 18 eserin de künyeleri verilmiş;
“Hindistan Sahası”na ait 32 eser tanıtılmış ve son olarak “İdil-Ural Sahası”na ait
bir eser tanıtılmış, 3 eserin de künyeleri verilmiştir.
Bu bölümde yine başlıklandırmalarla ilgili teknik bir kusur göze
çarpmaktadır. Söz gelimi “6. Anadolu Sahası” başlığı altında 123 eser tanıtan
yazar, aynı sahaya ait 24 sözlüğü “7. Yeni Harfli Farsça-Türkçe / TürkçeFarsça
Sözlükler” başlığı altında vermiştir. Hâlbuki bu bölümün “6.1” şeklinde
verilmesi çalışmanın bütünlüğü açısından daha yerinde bir uygulama olabilirdi.
“Sözlüklerin Tanıtımı”ndan sonra gelen “Bibliyografya ve Kısaltmalar”
bölümünde yararlanılan kaynaklar ve çalışmada kullanılan kısaltmaların
açıklamalarına yer verilmiştir.
Çalışmada geçen önemli kavram, eser ve şahıs adlarının “Dizin”
bölümünde yer alması, eserden faydalanmak isteyenlere büyük bir kolaylık
sağlamaktadır.
Yazar, çalışmada 170 sözlüğü ayrıntılı bir şekilde tanıtmış, 43 sözlüğün
de sadece künyelerini vermiştir. Böylece çalışmada 213 eserin ortaya konulduğu
görülmektedir. Yusuf Öz, bu çalışmayla yüzyıllarca yakın ilişkiler içerisinde
olduğumuz Farslarla dil etkileşimlerinin boyutlarını gözler önüne sermiş ve
dikkatleri Türk leksikografi tarihine çok yönlü bakmak gerektiği konusuna
çekmiştir. Bu bakımdan çalışma, alandaki önemli bir boşluğu doldurmaktadır.
Yusuf Öz’ün hazırladığı “Tarih Boyunca Farsça-Türkçe Sözlükler” adlı
eser, Farsça üzerinde çalışan ya da bu alana ilgisi olan, Osmanlı Türkçesi ve
özellikle bu alanın klasik edebiyat eserleri üzerinde çalışan akademisyen ve
öğrencilerin yararlanacağı bir kaynaktır. Eser, Osmanlı Türkçesi veya Farsça
çalışanların yanı sıra sözlükbilimi veya sözlükbilimi tarihiyle ilgilenenlerin de
mutlaka yararlanması gereken bir kaynak olarak dikkat çekmektedir.

Konular