Ahmed-i Dâî’nin Farsça Öğretmek Amacıyla Yazdığı Bir Eser: Müfredât

TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ • 113
Mufredat, Which Has Been Written by Ahmed-i Dai to Teach
Persian
Özet
Müfredât, Ahmed-i Dâî’nin Farsça’yı doğru öğretmek amacıyla yazdığı mensur bir eserdir.
Bu eser, dört bölümden oluşur: 1. Bölüm: İsimler, 2. Bölüm: Fiiller, 3. Bölüm: Şekil bilgisi
(morfoloji), 4. Bölüm: Edatlar. Birinci bölüm, Farsça isimlerin Türkçe karşılıklarını veren
konu tasnifli bir sözlüktür. İkinci bölüm Farsça fiillerin Türkçe karşılıkları veren alfabetik
bir sözlüktür. Bu iki bölümde Farsça kelimelerin Türkçe karşılıkları satır altlarında
verilmiştir. Üçüncü bölümde Farsça’nın morfolojisi (şekil bilgisi), dördüncü bölüm
ise Farsça edatlar ele alınmıştır.

Anahtar Kelimeler
Ahmed-i Dai, Müfredat, Farsça-Türkçe Sözlük, Farsça’nın Grameri, Eski Anadolu Türkçesi.

Abstract
Mufredat has been written by Ahmed-i Dai to teach Persian correctly. It is a prose work. It has
divided on four chapter: Nouns, verbs, morphology, and prepositions. Chapter one is a
thematic dictionary giving the Turkish equivalents of Persian nouns. Chapter two is a
alphabetical dictonary giving the Turkish equivalents of Persian verbs. In this two chapter,
Turkish equivalents of Persian words are written below the line. Chapter three concerns the
morphology of Persian and chapter four concerns Persian prepositions.

Key Words
Ahmed-i Dai, Mufredat, Persian-Turkish Dictionary, Persian Grammar, Old Anatolian
Turkish.homonymy.


Yrd. Doç. Dr., Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim
Üyesi.
114 • TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ

Ahmed-i Dâî, 14. yüzyılın ikinci yarısı ile 15. yüzyılın ilk yarısında yaşamış
velûd bir müelliftir. Hakkında etraflı bir araştırma yapan İsmail Hikmet
Ertaylan, “eserleri, zamanın şâir ve âlimlerinden hiç birinde görülmemiş derecede çoktur.
Bunlar zamanın râiç olan bütün ilimlerinden bahsedecek kadar çeşitlidir.”1
diyerek
onu manzum onu da mensur olmak üzere “Ahmed-i Dâ’î’nin eserleri” başlığı
altında sırasıyla şu yirmi eseri sayar:
Manzum olanlar:
1. Esrârnâme, 2. Tefsir Tercümesi Manzum Mukaddimesi, 3. Türkçe Dîvân,
4. Câmâsbnâme Tercümesi, 5. Çengnâme, 6. ‘Ukûdü’l-cevâhir, 7. Farsça Dîvân,
8. Mutâyebât, 9. Mansûrnâme Tercümesi, 10. Vasiyyet-i Nûşirvân.
Mensur Olanlar:
1. Ebu’l-Leys-i Semerkandî Tefsiri Tercümesi, 2. Eşkâl-i Nasîr-i Tûsî Tercü-
mesi, 3. Tezkiretü’l-evliya Tercümesi, 4. Teressül, 5. Ta’bîrnâme Tercümesi, 6.
Cinân-ı Cenân, 7. Sirâcü’l-kulûb, 8. Tıbb-ı Nebevî Tercümesi, 9. Miftâhü’lcennet,
10. Vesîletü’l-mülûk li-Ehli’s-sülûk.2
Manzum olanlardan Esrârnâme ile Mansûrnâme’nin Ahmed-i Dâî’ye aidiyeti
hakkında kesin bir şey söylemek güçtür. Ertaylan’ın, “dillerde dolaşan adını duyabildik”3
, “mevcudiyeti rivayetini işittik” 4 dediği bu iki eser, aradan geçen yarım
yüzyıldan fazla zamana rağmen bulunamamıştır.5
Mutâyebât’ın ise müstakil bir
eser olmadığı anlaşılmıştır.6
Mensur olanlardan Cinân-ı Cenân’ın Muhammed b. Hacı İvaz el-Müfessir’in
eseri olduğu kesinleşmiştir.7 “Sirâcü’l-kulûb’da ise Dâî’nin adı geçmemektedir. Oysa

1
İsmail Hikmet Ertaylan, Ahmed-i Dâ’î Hayatı ve Eserleri, İstanbul 1952, s. 65.
2
Ertaylan, age., s. 65, 139.
3
Ertaylan, age., s. 65.
4
Ertaylan, age., s. 126.
5
Oxfrod Bodleian Ktp. 2168 numarada müellifi ve telif tarihi belli olmayan Türkçe manzum bir
Mansûrnâme bulunmaktadır. bkz. Günay Kut, Supplementary Catalogue of Turkish Manuscripts in
the Bodleian Library: with reprint of the 1930 catalogue by H. Ethé, Oxford 2003, s. 284, nr. 130.
6
Tunca Kortantamer, “Ahmed-i Dâî’nin ‘Mutâyebât’ Adıyla Tanınan Eseri Üzerine”, Türkoloji
Dergisi, Ankara, 1977, C. VII, s. 137-147. Aynı makale: a.mlf., Eski Türk Edebiyatı -Makaleler-,
Ankara 1993, s. 77-87.
7
Esat Coşan, “XV. Asırdan Türkçe Dinî Bir Eser Cinânü’l-Cenân”, İslâm Düşüncesi, İstanbul
1967, C. 1, S. 4, s. 245-248; aynı makale (çok az değişikliklerle ve Halil Necatioğlu (“Esat Co-
şan”, A.Ç.) imzasıyla), “XV. Asırdan Türkçe Bir Dinî Eser Cinânü’l Cenân”, İslâm, Ankara
1984, C. 2, S. 13, s. 58-60.
TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ • 115
Dâî, bütün eserlerinde adını zikreden bir şairdir. Bundan dolayı bu eserin de ona ait
olmadığı söylenebilir.”8
İsmail Hikmet Ertaylan, bu velûd şairin önemli bir kısmını ilk kez gün yü-
züne çıkardığı farklı disiplinlere ait telif ve tercümelerini sayarken ileride başka
eserlerinin bulunabileceği ihtimalini de belirtir: “Belki de daha bilmediğimiz, görmek
saâdetine eremediğimiz bir çok eserler[i] daha vardır ki, zaman ile, bu işlerle uğra-
şacak olan gençlerimizin ellerine geçecektir.”9
Nitekim İsmail Hikmet Ertaylan’ın bu kaydından sonra Ahmed-i Dâî’nin
önce “Muhtasar” 10 daha sonraları ise sırasıyla Yüz Hadis Tercümesi11 ve
Cevâhirü’l-maânî12 isimli yeni eserlerinin bulunduğu haberleri verilir.
Ahmed-i Dâî’ye atfedilen Cevâhirü’l-maânî adındaki iki yazmanın Hızır b.
Yakub’un aynı adlı eserinin nüshaları13
, Yüz Hadis Tercümesi’nin ise Erzurumlu
Mustafa Darîr’in Yüz Hadis Yüz Hikâye isimli eserinin bir nüshası14 olduğu anla-
şılmıştır.
Bilindiği gibi Ahmed-i Dâî, çeşitli konularda eser vermiştir. Ahmed-i
Dâî’nin sözlük sahasında Ukûdü’l-cevâhir adında bir eseri vardır. Bu eser, eski
kaynaklarda15 zikredilen dolayısıyla bilinen bir eserdir.

8
Günay Kut, “Ahmed-i Dâî” mad. DİA, II/58, İstanbul 1989. Ayrıca bkz. Yakup Karasoy,
“Sirâcü’l-Kulûb ve Eserdeki Hayvan Tespihleri”, Türkiyat Araştırmaları Dergisi, Konya 2006, S.
19, s. 29-30.
9
Ertaylan, age., s. 154. Prof. Dr. Mehmet Özmen de Ahmed-i Dâî’nin yeni eserlerinin bulunabileceği
kanaatindedir: “Bugün artık Dâ’î’nin en azından tarihi kaynaklarda söz konusu edilen eserlerini
büyük oranda biliyoruz. Şüphesiz, bundan sonra bulunacak olan eserleri ve bilinen eserlerinin yeni
nüshaları bizi Ahmed-i Dâ’î ile ilgili gerçeklere daha çok yaklaştıracaktır.” Mehmet Özmen, Ahmed-i
Dâ’î Divanı (Metin-Gramer-Tıpkıbasım), Ankara, 2001, C. 1, s. XXVII.
10 Kenan Akyüz, “Ahmed-i Dâi’nin Bilinmiyen Bir Eseri”, Türk Dili, III/33 Ankara 1954, s. 525-
528.
11 Gönül Alpay, Ahmed-i Dâ’î and His Çengnâme, An Old Ottoman Mesnevi, Cambridge 1973, s. 17-
18; a.mlf., (Gönül A.Tekin imzasıyla): Ahmed-i Dâ’î: Çengnâme, Cambridge 1992, s. 47-48.
12 Zeki Kaymaz, Ahmed-i Dâ‘î: Cevâhirü’l-Ma‘ânî (İnceleme-Metin-Sözlük), (Yayımlanmamış Do-
çentlik Tezi), Malatya 1997, IV+295+108 s.; a.mlf., “Ahmed-i Dâî’nin Bilinmeyen Bir Eseri:
Cevâhirü’l-Maânî”, VII. Milletler Arası Türkoloji Kongresine sunulmuş bildiri. (İstanbul Üniversitesi
Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü 8-12 Kasım 1999); Kâzım Köktekin, “Ahmed-i
Dâ’î’nin Cevâhirü’l-Maânî Adlı Eserinin Yeni Bir Yazması Üzerine”, İlmî Araştırmalar, İstanbul
2001, S. 12, s. 143-152.
13 Abdülbaki Çetin, “Ahmed-i Dâî’ye Atfedilen Bir Eser: Cevâhirü’l-Maânî” Atatürk Üniversitesi
Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, Erzurum 2003, S. 21, s. 309-322.
14 Abdülbaki Çetin, “Ahmed-i Dâî’ye Atfedilen Yüz Hadis Tercümesi Üzerine” İlmî Araştırmalar,
İstanbul 2004, S. 18, s. 25-30.
15 Latîfî Tezkiretü’ş-Şu’ârâ ve Tabsıratü’n-Nuzamâ, (Hzl. Yrd. Doç. Dr. Rıdvan Canım), Ankara 200,
s. 165; Katip Çelebi, Keşf el-Zunun (Hzl. Şerefettin Yaltkaya-Kilisli Rifat Bilge), İstanbul 1943, C.
2, s. 1156. Keşfü’z-zunûn’da eser hakkında verilen bilgi:
116 • TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ
Ukûdü’l-cevâhir’in bir nüshası vaktiyle sahaf Raif Yelkenci (1894-
1974)’deymiş16 Ukûdü’l-cevâhir’in Süleymaniye kütüphanesinde dört17 Manisa İl
Halk kütüphanesinde iki18, Türk Dil Kurumu kütüphanesi19; Milli Kütüphane20
ve Cambridge Üniversitesi kütüphanesinde21 birer nüshası bulunmaktadır.
Ahmed Münzevî, Ukûdü’l-cevâhir’in ikisi İngiltere’de (British Museum’da) beşi
İran’da olmak üzere yedi nüshasını sayar.22 Franz Babinger ise Ukûdü’lcevâhir’in
Cambridge (Browne, Supp. 871) ve Paris’te (Blochet, Supp. turc 295)
birer nüshası olduğunu bildirir.23 Fuat Köprülü, -Cambridge ve Paris nüshaları
yanı sıra- eserin şahsî kütüphanesinde de bir nüshası olduğunu kaydeder.24

د ا اه –


 اى و  
 "!#
و  $! او % ا & ' (ع ا (ا#* ا + .ا-,
% ؤ /% ا “دا ا 23 “ 0! 1ا " ! $& و 4! $! ا  ا 5 ا 7اط $9" 8 و ;(: > و اها=
(Keşfü’z-zunûn, II/1156) %@ ?!4ا  ن! & $ اد ن!
16 bkz. Ertaylan age., s. 110. Bu nüshanın akıbeti bilinmemektedir.
17 Bağdatlı Vehbi Ef. nr. 1949, H. Hüsnü Paşa nr. 1102/3 (Tekin 1992, s. 54). Bunlara ilaveten
Muğla kitapları, nr. 624. (Fahir İz-Günay Kut, “XV. yüzyıl Dîvân Nazım ve Nesri” Büyük Türk
Klâsikleri, İstanbul 1985, C. 2, s. 110; Mustafa Özkan, Türk Dilinin Gelişme Alanları ve Eski Anadolu
Türkçesi, İstanbul 1995, s. 207). www.suleymaniye.gov.tr adresinde Ahmed-i Dâî’nin
Ukûdü’l-cevâhir’inin bir nüshası daha kayıtlıdır: Reşid Efendi nr. 1029 (Görülemedi). Ahmed-i
Dâî’ye mal edilen Süleymaniye Kütüphanesi Murad Buhari 321/6 (vr. 159b-174a -sondan eksik-)
numaradaki Arapça-Farsça sözlük Ukûdü’l-cevâhir’den farklı bir eserdir. Bu eserin 7. beyti
(vr. 160a) şu şekildedir:
Nîst Dâğî-râ tevakku’ cüz du’â-i hayr ez-û
Her sabâh u her mesâ vü her bahâr u her hazân
Bu beyit, söz konusu Arapça-Farsça manzum sözlüğün Dâğî mahlaslı birine ait olduğunu gösteriyor.
Bu Dâğî maslaslı şair, Şeyh Mehmed-i Dâğî olabilir mi? Şeyh Mehmed-i Dâğî için bkz.
Ülkü Pınar Avcı, “Unutulan Bir Gönül Eri: Şeyh Muhamed-i Dağî” Gazi Üniversitesi Türk
Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Araştırma Merkezi Hacı Bektaş Veli Araştırma Dergisi, Ankara, Kış,
2002, S. 24, s. 17-22.
18 Manisa İl Halk Kütüphanesi koleksiyonu, nr. 45 Hk 6595/1, Akhisar Zeynelzade Koleksiyonu,
nr. 45 Ak Ze 751.
19 Yz. A. 499/2. bkz. Müjgân Cunbur-Dursun Kaya-Niyazi Ünver-Hacı Yılmaz, Türk Dil Kurumu
Yazma Eserler Kataloğu, Ankara 1999, s. 223 , nr. 559. :(“Terceme-i Lugat-ı Reşidüddin el-Vatvat”
adıyla).
20 Adnan Ötüken İl Halk Kütüphanesi koleksiyonu 06 Hk 2591. Adnan Ötüken İl Halk Kütüphanesi
yazma eserler koleksiyonu Millî Kütüphaneye (Ankara) aktarılmıştır.
21 Edward G. Browne, A Supplementary hand-list of the Muhammadan manuscripts, Cambridge, 1922, p.
143, nr. 871.
22 Ahmed Münzevî, Fihrist-i Nushahâ-yı Hattî-i Fârsî, Tahran, 1350, C. 3, s. 2000-1, nr. 19107-19113.
23 Franz Babinger, Osmanlı Tarih Yazarları ve Eserleri (Çev. Coşkun Üçok), Ankara 2000, 3. Baskı, s.
16, 445 (Nu. 4).
24 “Germıyan ve Osmanlı saraylarına mensup olan bu şairin bazı Mütercem eserleri, Münşeatı,
Ukudülcevahir, atlı Arapça-acemce-türkçe bir luğati vardır.[Bu son eserin muhtelif nüshaları
vardır: Cambridge’de, Paris’te, hususî kütüphanemizde].” Prof. Dr. Köprülüzade Mehmet Fuat,
“Anadoluda Türk Dil ve Edebiyatının Tekâmülüne Umumî Bir Bakış II” Yeni Türk Mecmuası,
Şubat 1933, C. I, No. 5, s. 383.
Fuat Köprülü’nün hususi kütüphanesindeki yazmaların “bir kısmı” bugün Yapı Kredi
Bankası Sermet Çifter Araştırma Kütüphanesindedir. (Yücel Dağlı-E. Nedret İşli-Cevdet Serbest-D.
Fatma Türe, (Tespit fişleri: Orhan Bilgin-Nihat Azamat), Yapı Kredi Sermet Çifter Araş-
TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ • 117
Ukûdu’l-cevâhir II. Murat’ın şahzadeliğinde istifadesi için yazılmış, 51 kıtada
650 beyitten ibaret manzum Arapça-Farsça bir sözlüktür.25
Buna göre, Franz Babinger’in Ukûdü’l-cevâhir’in bir nüshası olarak değerlendiği
Paris’teki (Blochet, Supp. turc 295) yazma26 Ukûdü’l-cevâhir’den tamamen
farklı bir eserdir. Bu eser, söz konusu kütüphanenin matbu kataloğunda
Ahmed-i Dâî’nin ismi belli olmayan (=sans titre) bir eseri olarak kayıtlıdır.27
Kenan Akyüz’ün Ahmed-i Dâî’nin “Muhtasar” adıyla “bilinmiyen bir eseri” olarak
tanıttığı yazma da budur.28
Yaptığımız araştırmalarda bu eserin bir nüshasının da İstanbul’da Yapı
Kredi Bankası Sermet Çifter Araştırma Kütüphanesinde olduğunu tespit ettik.29

Bu iki nüsha bulundukları kütüphanelerin matbu kataloglarında şöyle tavsif
edilmiştir:
Paris nüshası (=P) (Blochet, Supp. turc 295):
“Filolojiye dair bir eser: Ahmed-i Dâî’nin (1v) başlıksız (=sans titre [ismi
kayıtlı olmayan]) Farsça-Türkçe bir sözlüğü… Yazar, Farsça’yı öğrenmek isteyen
Anadolu Türklerinin karşılaştıkları güçlükleri bildiğini, Anadolu’da
kendinden önce kimsenin bu güçlükleri halledecek bir sözlük hazırlamayı dü-
şünmediğini, arkadaşlarının çoğunun Farsça yazılmış kitapları anlamaya yardımcı
olacak bir muhtasar (=précis) eser yazmayı kendisinden istediklerini
söyler. Bu kitapçık her biri isimler, fiiller, tasarrufat (morfoloji) ve edatları inceleyen
dört bölüme ayrılmıştır. İsimler bölümü konularına göre düzenlenmiş
“fasıl” başlıklı alt bölümlere ayrılmıştır. İkinci bölüm, fiiller, alfabetik olarak

tırma Kütüphanesi Yazmalar Kataloğu, İstanbul 2001, s. XV). Ancak Yapı Kredi Sermet Çifter Araş-
tırma Kütüphanesi Yazmalar Kataloğu’nda Ukudü’l-Cevâhir adıyla herhangi bir yazma yer almaz.
Söz konusu kataloğun 92. sayfasında 187/1 numarada Ahmed-i Dâî’nin “Müfredât [Farsça
Lugât]” adlı bir eseri kayıtlıdır. Bu eser, söz konusu kütüphaneye -tespit fişlerine göre- Fuat
Köprülü’den intikal etmiştir.
25 Ertaylan, age., 111; Kut, agm., 57; Tekin, 1992, s. 53.
26 Babinger, age., s. 16, 445 (Nu. 4). Franz Babinger, eserin bir nüshasının da Cambridge Üniversitesi
kütüphanesinde olduğunu Browne’nin kataloğuna (Supp. 871) dayanarak kaydeder.
Camdridge Üniversitesi kütüphanesindeki Ukudü’l-cevâhir yazması hakkında Browne şu bilgiyi
verir: “Ahmed-i Dai’nin 51 kıta ve 650 beyitten oluşan manzum Farsça-Arapça sözlüğüdür. Osmanlı
Sultanı II. Murad’a için düzenlenmiştir. Yazar hakkında Gibb’in Osmanlı Şiiri Tarihi 1. cilt 256-
9. sayfalara bakınız. … İstinsah tarihi, 1184/1770-1, 20 vr. 18,8x12,3 cm. 19 str… ” (Edward G.
Browne, A Supplementary hand-list of the Muhammadan manuscripts, Cambridge 1922, p. 143, nr.
871).
27 E. Blochet, Catalogue des manuscrits turcs, Paris, 1933, C. 2, s. 301-302.
28 Kenan Akyüz, agm., s. 525-528.
29 Yapı Kredi Sermet Çifter Araştırma Kütüphanesi, nr. 187/1. bkz. Yücel Dağlı-E. Nedret İşliCevdet
Serbest-D. Fatma Türe, (Tespit fişleri: Orhan Bilgin-Nihat Azamat), Yapı Kredi Sermet
Çifter Araştırma Kütüphanesi Yazmalar Kataloğu, İstanbul 2001, s. 92.
118 • TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ
düzenlenmiştir. Gramer kuralları Türkçe açıklanmıştır. Bu eser eskidir, müstensih
tarafından bazı kelimelerin korunan imlasına bakılırsa, muhtemelen 14.
yüzyıla aittir. 93v’de Sıhâhî mahlaslı Ebu Ali Pir Muhammed ibn Hasan’ın
Kasîdetü’l-ayniyye mebniyyetün ale’s-suâl’i vardır…
Nesih yazı, istinsahı 16. yüzyılın ikinci yarısı, 183 vr. [Ahmed-i Daî’nin
eseri, 1v-90r A.Ç.] 15,5x10,5 cm.”30
İstanbul nüshası (=İ) (Yapı Kredi Sermet Çifter Araştırma Ktp. 187/1):
“Müfredât [Farsça Lugât]
Ahmed-i Dâî
$8 ا' ا  ا 8 و $% 0 ا & ' ا Aى 8 ادم اC"!? آD! و ا 2ة  ا5ف
ار$!ب ا J وا D & ... ا ! $ 0K آL $=? "! ا دا
sözleriyle başlar. Nesih-Ta‘lik hatla, Farsça–Türkçe, 158x106 (106x78)
mm. ölçüsünde, 1b-70b varakta, 8 satırlı, âharlı orta kalınlıkta beyaz kâğıda
yazılmıştır, bazı varaklarda rutubet lekesi vardır. 16. yüzyılda istinsah edilmiştir.
Şirâzeli bordo renkli meşin cilt içindedir. Söz başları kırmızı tezhiplidir.

Cاو N-! ل!1"ا 8آ!@0 % ! %Lا5 Lدواو و
sözleriyle sona erer. Bu kitaptan sonra aynı müstensih tarafından yazıldı-
ğı anlaşılan ve müellifi belli olmayan 9 varaklık bir manzum Farsça-Arapça
manzum bir lugat vardır.31 Buradaki lugatların bazısının altına Türkçe karşı-
lıkları konmuştur.”32
Bu iki yazma, Ahmed-i Dâî’nin Ukûdü’l-cevâhirinden farklı bir eseriyle karşı
karşıya olduğumuzu gösteriyor. Bu eserin ismi ise İstanbul nüshasında kayıtlı-
dır: “Müfredât”
33

30 Blochet, age., C. 2, s. 301-302.
31 vr. 72b-81b arasındaki bu Arapça-Farsça manzum lugat Hamîd mahlaslı birine aittir. (A.Ç.)
Ey Hamîd nesr-i güher-hâ ber-tu zîbed der-yakîn
Zân-ki der-nazm-ı lugat mislet ne-bâşed bî-gümân
Bu beytin Türkçesi satır altında şöyle yer almıştır:
İy Hamîd güherler saçmak senün üzerüne yaraşur, hakikat
Andan ki lugat nazm itmekde mislün yokdur gümânsuz (80b)
32 Dağlı vd., age., s. 92. Metindeki D ا ve 8آ !@ kelimeleri söz konusu katalogdaki tavsifte sehven
D ا ve 8آ !0 olarak kaydedilmiştir.
33 İsmail Hikmet Ertaylan, Ukûdü’l-cevâhir hakkında ayrıntılı bilgi vermiştir. (Ertaylan, age., 110-
116, 265-272 (tıpkıbasım). Müfredât’ın Fransa Millî Kütüphanesi (Bibliothèque nationale de
France=BnF) ile Yapı Kredi Sermet Çifter Araştırma Kütüphanesinden temin ettiğimiz kopyalarına
dayanarak Ukûdü’l-cevâhir ile Müfredât arasındaki farkları şöyle sıralayabiliriz:
1. Ukûdü’l-cevâhir manzum, Müfredât mensurdur.
2. Ukûdü’l-cevâhir II. Murat, Müfredât “mübtedi”ler için yazılmıştır.
TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ • 119
Ahmed-i Dâî Müfredât’ını, yeni başlayanların (=mübtedî) Farsçayı doğru
öğrenmelerini sağlamak amacıyla kaleme aldığını şöyle anlatır:
“Çün müşâhede olundı Rûm şehirlerinde Pârsµ lüπat …avâ¡idinde «alel yol iltmişdür.
Da«ı rekµklik ve se…µmlı… lafı@larında da«ı ma¡nµlerinde …arâr bulmış. Ol ki †avâyif-i
mu«telifelerüñ aπzından işidildi §ınâ¡at isleri …atında ta§√µ√ine ve ta√…µ…ine ihtimâm
göstermediler. Bir cemâ¡at …ardaşlaruñ üründüsinden da«ı dostlaruñ üründüsinden dilek
itdiler ki bir mu«ta§ar düzile Pârsµ lüπatüñ ta§√µ√ine. Şöyle ki fa§â√at ehlinüñ
ta§nµflerinde da«ı belâπat ehlinüñ te™lµflerinde degzine ve isti¡mâl ola ve da«ı «aberler
defterlerinde da«ı eş¡âr dµvânlarında ≠ikr olunmış ve yazılmış ola. Ben …ul da«ı anlaruñ
dilegine imti&âl itmegi vâcib görüp da«ı lâzım añlayup tâ bir mu«ta§ar te™lµf itdi. Şol
luπatları ki [kâmil edµbler] da«ı fâ≥ıl şâ¡irler man@ûm ve men&ûr ¡ibâretde ta¡bµr ü ta…rµr
ü tas†µr ü ta√rµr itmişlerdi, cem¡ eyledi. و O/ و ار1@ و % ! از را ت!!- Lا ن!L) !@
34ا"&U!ر Tن اL >ّ% و اL هّ% $د آدد ا0!ءا' @! .

3. Ukûdü’l-cevâhir’in dili Arapça-Farsça iken, Müfredât’ın Farsça-Türkçe’dir. Müfredât’ın üçüncü
ve dördüncü bölümleri ise Türkçe’dir.
4. Ukûdü’l-cevâhir Arapça-Farsça sözlük iken Müfredât’ın ilk iki bölümü Farsça-Türkçe sözlük,
üçüncü ve dördüncü bölümleri Türkçe yazılmış Fars grameridir.
Kısacası, Ukûdü’l-cevâhir 51 kıtada 650 beyitten ibaret manzum Arapça-Farsça bir sözlük iken,
Müfredât dört bölümden ibaret mensur Farsça-Türkçe bir sözlük ve gramer kitabıdır.
34
Müfredât, Bibliothèque nationale de France, Supp. turc 295, vr. 1b/7-2a/3; Yapı Kredi Sermet
Çifter Araştırma Ktp., nr. 187/1 vr. 2a/1-3a/4. Eserin bu yazılış amacı, “yazılı metinlerde sıkça
geçen ve yaşayan Farsçanın kelimelerini derleyen” “tahsile yeni başlayan çocuklar için hazırlanmış bir
sözlük” (Yusuf Öz, Tarih Boyunca Farsça-Türkçe Sözlükler, (Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü (Yayımlanmamış Doktora Tezi) Ankara 1996, s. 123-4) olan Münyetü’l-mübtedî ile
“konu tasnifli muhtasar bir sözlük, aynı zamanda Farsçanın temel gramer kurallarını da içeren bir
gramer kitabı” olan “çocuklar ve Farsçayı yeni öğrenenler için hazırlanmış” (Öz, age., s.143)
Tuhfetü’l-hâdiyye’nin yazılış amacıyla aynıdır. Bahşayiş Lügati de yazılış amacı yönüyle bu eserler
gibi “mübtedî”lere yani “eğitimine yeni başlayanlar”a yöneliktir. (bkz. Fikret Turan, Eski
Oğuzca Sözlük Bahşayiş Lügati, İstanbul 2001, s. 57, 5. dipnot). Ahmedî’nin İsa Bey’in oğlu
Hamza’nın tahsili için hazırladığı Mirkatü’l-edeb adlı Arapça-Farsça sözlüğü (Ali Alparslan,
“Ahmedî’nin Yeni Bulunan Bir Eseri “Mirkât-ı Edeb”, TDED, İstanbul 1960, C. X, s. 35-40) ile
Arapça’nın sarfına dair Mîzânü’l-edeb, nahvine dair Mi’yârü’l-edeb (Nihat Çetin, “Ahmedî’nin
Bilinmeyen Birkaç Eseri”, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Dergisi, İstanbul 1952, C.
II, S. 3-4, s. 107; a.mlf. “Ahmedî’nin Mirkâtü’l-Edeb’i Hakkında”, Türkiyat Mecmuası, İstanbul
1965, C. XIV, s. 217-230) adlı iki Arapça kasidesi, İbn-i Melek’in “torunu Abdurrahman’ın lugat
öğrenmesini kolaylaştırmak düşüncesi ile” yazdığı (Cemal Muhtar, İki Kur’an Sözlüğü Luğat-ı
Ferişteoğlu ve Luğat-ı Kânûn-ı İlâhî, İstanbul 1993, s. 21) Ferişteoğlu Lügati de bu bağlamda değerlendirilmelidir.
Anadolu sahasında 14. yüzyıldan itibaren bu amaçla yazılmış -biri Türkçe olmak
üzere- iki (Arapça-Türkçe, Farsça-Türkçe) ya da üç dilli (Arapça-Farsça-Türkçe) manzum
veya mensur birçok sözlük bulunur. Farsça-Türkçe sözlükler için Yusuf Öz’ün adı geçen Doktora
tezine, Arapça-Türkçe manzum sözlükler için de Necmettin Yurtseven’in Türk Edebiyatında
Arapça-Türkçe Manzum Lügatlar ve Sünbülzâde Vehbî’nin Nuhbe’si, (Ankara Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü (Yayımlanmamış Doktora tezi), Ankara 2003) adlı Doktora tezine bakı-
labilir.
120 • TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ
Ahmed-i Dâî eserini dört bölüme ayırmıştır:
1. Bölüm: İsimler (P 1b-50a=İ 1b-42b)
Bu bölüm, konu tasnifli bir sözlüktür. Belli bir alanla ilgili kelimelerin bir
araya toplandığı 84 fasıldan oluşur. Elimizdeki iki nüshada da fasıllarda konu
başlığı bulunmaz. Fakat fasıllarda ele alınan kelimelere bakıldığında her faslın
belli bir alandaki kelime ve kavramlara tahsis edildiği anlaşılır: Akrabalık adları,
aylar, günler, burçlar, bitkiler/otlar, hayvanlar (yük hayvanları, yırtıcı hayvanlar,
uçan hayvanlar, sürüngenler, evcil hayvanlar...), çeşitli meslek grupları,
uzunluk ve ağırlık ölçüsü birimleri, çeşitli sıfatlar, zarflar, renkler, hastalıklar,
değerli taşlar, takılar, giyim-kuşam, yiyecek-içecek, müzik aletleri, oyunlar, savaş
aletleri, çeşitli araç-gereçler, avcılık, denizcilik, bağ, bahçe ile ilgili terimler
vs. Bu bölümde Farsça kelimelerin Türkçeleri satır altlarında verilmiştir. Türk-
çe’de aynen kullanılan Farsça kelimelerin altına maruf kelimesinin kısaltması
olarak ف (=F) harfi konmuştur. Eşanlamlı kelimelerden ilkinin Türkçe karşılığı
verilmiş sonrakilerin ise altına müteradif kelimesinin kısaltması olarak م (=M)
harfi konmuştur. Örnek:
Dost: F. Yâr: F. Düşmen: F. Âşinâ: Biliş. Bµ-gâne: Yad...
Dµvân: F. Pâ≠işâh: Sul†ân. Pâdişâh: M. Pâdişeh: M. Şâh: M. Şeh: M. Şâhen-şâh:
Sul†ânlar sul†ânı. Şâhen-şeh: M. Şehen-şâh: M. Şehen-şeh: M. »ı≠µv: Sul†ân. »usrev: M.
Key: M.
2. Bölüm: Fiiller (P 50a-58b=İ 42b-50a)
Bu bölümde alfabetik olarak -ilk harflerine göre- eliften ye’ye kadar mastarlar
sıralanmış, satır altlarında Türkçeleri verilmiştir. Örnek:
Âferµden: Yaratma…. ... Yâften: Bulma…...
3. Bölüm: Tasarrufât. (=Şekil bilgisi, morfoloji) (P 58b-79b=İ 50a-65a)
Bu bölümde Fars gramerinin kuralları Türkçe olarak açıklanmıştır. Ana hatları
ile bölümün alt başlıkları şöyledir:
Cem¡u™l-ma§dar. (=Mastarlarda çokluk)
El-mâ≥µ (=Görülen geçmiş Zaman) mâ≥µ (=Görülen geçmiş Zaman) mâ≥µ (=Görülen geçmiş Zaman)
Cem¡u™l-mâ≥µ (=Görülen geçmiş zaman [3.] çokluk şahıs).
Mu«â†abu™l-mâ≥µ (=Görülen geçmiş zaman 2. teklik şahıs).
Cem¡u™l-mu«â†abi™l-mâ≥µ (=Görülen geçmiş zaman 2. çokluk şahıs).
Nefs-i mütekellim (=[Görülen geçmiş zaman] 1. teklik şahıs).
TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ • 121
Cem¡-i mütekellim (=[Görülen geçmiş zaman] 1. çokluk şahıs).
El-mu≥âri¡ mu≥âri¡35 (=Geniş zaman). (=Geniş zaman). iş zaman).
¢â¡ide fµ cem¡i™l-mu≥âri¡(=Geniş zaman [3.] çokluk şahsın yapılışında kural).

El-√âl (=Şimdiki zaman).
El-müsta…bel müsta…bel36 (=Gelecek zaman)
Mu«â†ab- Mu«â†ab-ı mu≥âri¡ ı mu≥âri¡ ı mu≥âri¡ (=Geniş zaman 2. teklik şahıs)
Cem¡-i mu«â†ab i mu«â†ab i mu«â†ab-ı mu≥âri¡ ı mu≥âri¡ ı mu≥âri¡ (=Geniş zaman 2. çokluk şahıs)
Nefs-i mütekellim i mütekellim i mütekellim (=[Geniş zaman] 1. teklik şahıs)
Cem¡-i mütekellim i mütekellim i mütekellim (=[Geniş zaman] 1. çokluk şahıs)
En-nefy (=Fiillerde olumsuzluk)
El-ca√d (=Geniş zamanın olumsuzu)
El-emr (=Emir kipi)
Cem¡u™l- Cem¡u™l-emr (=Emir çokluk [2.] şahıs)
En-nehy (=Emrin olumsuzu)
Cem¡u™n Cem¡u™n Cem¡u™n-nehy (=Emrin olumsuzu [2.] çokluk şahıs)
Emrü™l- Emrü™l-πâyib (=Emir 3. teklik şahıs)
Cem¡u emri™l Cem¡u emri™l Cem¡u emri™l-πâyib (=Emir 3. çokluk şahıs)
Nehyü™l- Nehyü™l-πâyib (=Emrin olumsuzu 3. teklik şahıs)
Cem¡u nehyi™l Cem¡u nehyi™l Cem¡u nehyi™l-πâyib (=Emrin olumsuzu 3. çokluk şahıs)
İsmü™l- İsmü™l-fâ¡il (=İsm-i fail, etken sıfat-fiil)
İsmü™l- İsmü™l-mef¡ûl (=İsm-i mef’ul, edilgen sıfat-fiil)
Et-ta§πµr (=-ek, isimlerde küçültme)
Cem¡u™l- Cem¡u™l-esmâ™ (=İsimlerde çokluk)
İsmü™l- İsmü™l-mekân (=İsm-i mekan)
İsmü™z- İsmü™z-zamân (=İsm-i zaman)
El-istifhâm istifhâm istifhâm (=Fiillerde soru)
Binâu™l- Binâu™l-mechûl (=Edilgen çatı)

35 İki yazmada da: “bâbu’l-mu≥âri¡”
36 Bu başlık altında verilen bütün örnekler istek kipindedir. Ör. bile, añlaya, getüre, †ura.
122 • TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ
4. Bölüm: Harfler (=edatlar) başlığını taşır. (P 79b-90a)=İ 65a-72b)
Bu bölümde sırasıyla bir, iki ve üç harften oluşan edatlar ele alınmış, kullanım
alanları hakkında örneklerle bilgi verilmiştir.
El-√urûfu’l √urûfu’l √urûfu’l-a√âdµ (=Bir harften oluşan edatlar):
 (=â) : Â Zeyd ya¡nµ iy Zeyd, A√medâ: İy A√med.
ب (=be-) : Be-ser-i tû: Senüñ başuñçun.
ت (=-et) : Rûy-et dµdem ya¡nµ yüzüñ gördüm.
د : (Fiiller konusunda işlendiği hatırlatılır, üzerinde durulmaz).
ش (=-eş) : Zeyd-râ rûy-eş dµdem ya¡nµ Zeydüñ yüzini gördüm.
ك (=-ek) : Ta§πµr içündür.
م (=-em) : Men πulâm-ı şâhem: ya¡nµ men şâhuñ …ulıyum.
ن (=-en) : Ma§dar â«irinde gelür.
و (=u) : ¡A†f içün gelür: Men u tû ya¡nµ ben da«ı siz.

(=-e) : İsm-i fâ¡il ve ism-i mef¡ûl â«irinde gelür.
ى (=µ) : İsm â«irine ulaşsa ma§dar ma¡nµsin virür: Ör. Merdµ: Erlik.
El-√urûfu’& √urûfu’& √urûfu’&-&ün♵ (=İki harften oluşan edatlar):
!$ (=bâ) : bâ-Zeyd: Zeydle.
!@ (=tâ) : Reftem tâ be-Mekke ya¡nµ vardum Mekke’ye degin.
را (=râ) : Me-râ: Baña.
!0 (=nâ) : Nâ-merd: erliksüz.
!ه (=hâ) : Cem¡ içündür.
!L (=yâ) : Şekk içündür.
$ (=ber) : Ber-kâπı≠ nüviştem ya¡nµ kâπı≠ üzerine yazdum.
@ (=-ter) : Taf≥µl içündür: Bih: Eyü, bih-ter: Eyürek.
در (=der-) : ªarf içündür:¡Iş… der-cân ve bâde der-câm-est ya¡nµ ¡ış… cândadur,
süci saπra…da.
 (=mer) : Ta¡diye içündür: Mer turâ goftem ya¡nµ saña didüm.
ه (=her) : Ta¡mµm içündür: Her çi konµ be-«od konµ ya¡nµ her ne kim iderseñ
kendüzüñe idersin.
از (=ez) : İbtidâ içün gelür: Ez-Mı§r âmedem ya¡nµ Mı§rdan geldüm.
TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ • 123
Diğerleri:
W< (=cüz), نT (=ân), L (=µn), %0 (=ne), اى (=iy), $ (=bµ),  (=mµ), 0 (=nµ), وى
(=vey), ه (=hey).
El-√urûfu’& √urûfu’& √urûfu’&-&ülâ&µ: &ülâ&µ: (=Üç harften oluşan edatlar):
اآ (=eger) : Şar† içün gelür... Ger da«ı dirler elifin bıraπurlar...
D$ (=behr) : Ta¡lµl içün gelür: Behr-i »u≠â ya¡nµ Tañrı içün.
XY (=pµş) : ªarf içün gelür: Pµş-i men biyâ ya¡nµ benüm …atuma gel.
دW0 (=nezd) : Nezd-i men: benüm …atumda.
ى" (=sûy) : Cihet ma¡nisine gelür: Sûy-ı men biyâ ya¡nµ benden yaña gel.
ك!0 (=nâk) : ∏am-nâk: ¢ayπulu.
آ (=gµn) : Şerm-gµn: Udlu.
Diğerleri:
زه (=zihµ), ["ا (=est), !$ (=besâ), ن (=çûn), 1 (=meger), ] (=gayr), 1
(=lµkin), اى$ (=berây).
Ahmed-i Dâî eserinin sonunda şöyle der:
Mübtedµ kişilere bu …adar kifâyet ider. Eger artu… ı†lâ… isterlerse fu§a√â ve büleπâ
sözlerine ve devâvµn-i şu¡arâya mu†âla¡a …ılsunlar tâ kim istikmâl √â§ıl ola.37
Ahmed-i Dâî, diğer bazı eserlerinde yaptığı gibi Müfredât’ında da adını
açıkça belirtmiştir.
Müfredât:
Çünµn gûyed bende-i §â¡µ A√med-i D⡵ a§la√a™llâhu şânehu ve §ânehu ¡ammâ
şânehu...38

Bu cümleye bir bütün olarak dikkat çekmek istiyorum.
39

Ukûdü’l-cevâhir:
Çünµn gûyed bende-i §â¡µ A√med-i D⡵ a§la√a™llâhu şânehu ve §ânehu ¡ammâ
şânehu...
40


37
Müfredât, Bibliothèque nationale de France, Supp. turc 295, vr. 89b/5-90a/2; Yapı Kredi Sermet
Çifter Araştırma Ktp., nr. 187/1 vr. 72a/8-72b/3.
38
Müfredât, Bibliothèque nationale de France, Supp. turc 295 vr. 1b/6-7; Yapı Kredi Sermet Çifter
Araştırma Ktp., nr. 187/1, vr. 1b/7-8.
39 Bu cümle satır altında “Uşböyle sa’y idici kul kim ol Ahmed-i Dâ’î’dür Allâh salâhiyyete
getürsün anuñ işini dahı Allâh saklasun şundan ki ol korkar” şeklinde Türkçe’ye çevrilmiştir.
40 Ertaylan, age., tıpkıbasım, 265; Manisa İl Halk Kütüphanesi Akhisar Zeynelzade koleksiyonu
nr. 751 (45 Ak Ze 751), vr. 1b.
124 • TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ
Farsça Divan:
Çünµn gûyed mü™ellif-i µn risâle ve mu√arrir-i µn ma…âle bende-i §â¡µ A√med-i D⡵
a§la√a™llâhu şânehu ve §ânehu ¡ammâ şânehu...
41
Eşkâl-i Nasîr-ı Tûsî Tercümesi:
Ammâ ba¡d bu risâlenüñ mütercimi bende-i §â¡µ A√med-i D⡵ a§la√a™llâhu
şânehu...
42

Teressül:
Ammâ ba¡d bu Teressül’üñ mü™ellifi ve bu risâlenüñ mu§annifi bende-i §â¡µ A√medi
D⡵ a§la√a™llâhu şânehu ve §ânehu ¡ammâ şânehu eydür...
43

Miftâhu’l-cenne:
Ammâ ba¡d bu ≥a¡µf …ul du¡âcı ◊a… te¡âlânuñ ra√metine râcµ ve maπfiretine §â¡µ
A√med-i D⡵ a§la√a™llâhu şânehu ve §ânehu ¡ammâ şânehu eydür...
44
Görüldüğü gibi Müfredât’ta Ahmed-i Dâî’nin isminin geçtiği “bende-i §â¡µ
A√med-i D⡵ a§la√a™llâhu şânehu ve §ânehu ¡ammâ şânehu” cümlesi birçok eserinde
aynen tekrar edilmektedir. Bu da Müfredât’ın Ahmed-i Dâî’ye aidiyeti hususunda
her hangi bir şüpheye yer vermez.
Yazımızı Ahmed-i Dâî’nin Müfredât’ında ve Tıbb-ı Nebevî Tercümesi’nde yer
alan bir dileğiyle bitirelim:
Müfredât:
“Kerem ehlinden da«ı …alem islerinden [iltimâs] oldur kim o…uma…da da«ı yazma…da
¡afv etegini «a†âsı üzerine örteler da«ı anı düzmekde dürişeler da«ı √ayr du¡âdan
unutmayalar. Dilek oldur ki ma…bûl ola. Bu dilegümüzüñ πâyetidür.”
45

41 Ertaylan, age., tıpkıbasım, 275. Ahmed-i Dâî’nin Farsça Divanı Doktora tezi olarak hazırlanmış-
tır: Tulga Ocak, Ahvâl o Asâr o Tahlîl-i Eş’âr-ı Dîvân-ı Fârsî-i Ahmed-i Dâ’î, Dânişgâh-ı İrân,
Dânişgede-i Ulûm-ı İnsânî, (Yayımlanmamış Doktora Tezi) Tahran 1973. (Görülemedi).
42 Ertaylan, age., tıpkıbasım, 314.
43 Ertaylan, age., tıpkıbasım, 325; krş. İ. Çetin Derdiyok, “Eski Türk Edebiyatı’nda Mektup Yazma
Kuralları Hakkında Bilgi Veren En Eski Eser Ahmed-i Dâ’î’nin Teressül’ü”, Toplumsal Tarih, İstanbul,
Haziran 1994, C. 1, S. 6, s. 56.
44 Ertaylan, age., tıpkıbasım, 406; krş. Gürer Gülsevin, Ahmed-i Dâi, Miftahu’l-Cenne (Dil özellikleriMetin-Söz
Dizini), (Yayımlanmamış Doktora Tezi) İnönü Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,
Malatya 1989, C. 1, s. 363.
45 Ahmed-i Dâî, Müfredât, Bibliothèque nationale de France, Supp. turc 295, vr. 3a/7-3b/4; Yapı
Kredi Sermet Çifter Araştırma Ktp. 187/1, vr. 3a/8-3b/3.
TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ • 125
Krş.
Tıbb-ı Nebevî Tercümesi:
“As√âb-ı …alem ve erbâb-ı keremden iltimâs oldur kim bu kitâbuñ ¡ibâretinde ve kitâbetinde
eger seb…-ı lisân ve sehv-i …alem vâ…i¡ olmış olsa ol ¡aybı ¡afv etegi birle setr
idüp ol se…âmeti tas√µ√ ideler ve ol ≠elleti ma¡≠ûr ve ma¡füv dutalar...”
46 ©

46 Ertaylan, age., tıpkıbasım, 391; krş. Önder Çağıran, Ahmed-i Dâ’î, Tıbb-ı Nebevî (İmlâ, Fonetik,
Morfoloji, Karşılaştırmalı Metin, İndeks ve Sözlük), (Yayımlanmamış Doktora tezi), İnönü Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü, Malatya 1992, C. 2, s. 408; a.mlf. Tıbb-ı Nebevî, Türkiye Türkçesi
ile Metin, İstanbul 1996, s. 10.
126 • TÜRK
İYAT ARA
ŞTIRMALARI DERG
İ
S
İ
Müfredât, BnF, Supp. Turc 295, 1v Müfredât, BnF, Supp. Turc 295, 2r
TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DERGİSİ • 127 Müfredât, BnF, Supp. Turc 295, 89v Müfredât, BnF, Supp. Turc 295, 90r
128 • TÜRK
İYAT ARA
ŞTIRMALARI DERG
İ
S
İ
Müfredât, Sermet Çifter Araştırma3Ktp. 187/1, vr. 1b-2a

Konular