Kelime Hazinesi

اسان (âsân) kolay Merhum Süleyman Çelebi'nin mevlidinin ilk mısralarından hatırlarız bu kelimeyi.
'Allah adın her kim ol evvel ana / Her işi asan eder Allah ana.'
سخت (seht) zor
اساني (âsânî) kolaylık
سختي (sehtî) zorluk
كوه (kûh) dağ
سنگ (seng) taş
دريا (deryâ) deniz
رود (rûd) akıntı, sel
رودخانه (rûdhâne) ırmak
گنج (genc*) hazine
ياد (yâd) hafıza Hatırlamak anlamındaki 'yâd etmek' deyimi bu kelimeden türemiş.
دانش (dâniş) bilgi
دانشمند (dânişmend) uzman, bilgili, alim
دانشگاه (dânişgâh) üniversite
گوشت (gûşt) et
خون (hun) kan
خونخوار (hunhâr) kanlı (olay); kan-içici
چشم (çeşm) göz
دهان (dihân) ağız
زبان (zebân) dil.*
دندان (dendân) diş
بيني (bînî) burun
خواننده (hânende) okuyan, okur (Osmanlıca'da şarkı söyleyen anlamına da gelir.)
شنونده (şinevende) dinleyen, dinleyici*
نويسنده (nuvîsende) yazan, yazar (Osmanlı Tarihi'nde gördüğümüz 'vak'a-nüvis'* kelimesini çağrıştırdı hemen değil mi?)
زندگي (zindegi) hayat, canlılık
گرسنه (gorosne) aç
گرسنگي (gorosnegi) açlık
تشنه (teşne) susuz, susamış
تشنگي (teşnegi) susuzluk, susamış olma
برهنه (berehne) çıplak
برهنگي (berehnegi) çıplaklık
گرگ (gorg) kurt
گوسفند (gusfend) koyun
بره (bere) kuzu
بز (büz) keçi
برگ (berg) yaprak